Gündem

'Hiçbir trans birey eceliyle ölmüyor'

Damla Deniz: Birinciliğimi, Eylül Cansın'ın ve hayatını kaybeden tüm trans bireylerin anısına alıyorum; nefrete inat, yaşasın hayat!

16 Haziran 2015 20:49

Angel of Turkey 2015 Trans Güzellik Yarışması önceki gün (14 Haziran 2015) Beyoğlu'ndaki The Mekan'da yapıldı. Yarışmanın birinciliğine bu yıl, 18 yaşındaki Damla Deniz değer görüldü. Cumhuriyet gazetesinden Damla Yur'un haberine göre, kadın bedenini metalaştırması gerekçesiyle sıkça eleştirilen güzellik yarışmalarının aksine bu yarışmada, tam anlamıyla aktivizm mevcuttu. Neşenin hakim olduğu gecede sloganlar atıldı: Nefrete inat, yaşasın hayat...

"Güzellik kraliçesi" Damla Deniz, yarışmadan sonra "Hiçbir trans birey eceliyle ölmüyor. Ve biz bir bir eksilirken acı çekiyoruz. Korku içinde yaşıyoruz. Oysa translar evde, okulda, işte her yerde. Birinciliğimi başta Eylül Cansın olmak üzere hayatını kaybeden tüm trans bireylerin anısına alıyorum. Hepimizin sloganı aynı ben de ‘Nefrete inat yaşasın hayat’ diyorum" ifadelerini kullandı.

Damla Yur'un Damla Deniz ile söyleşisi: 

 - Seni tanıyabilir miyiz Damla?

İsmim Damla Deniz. 18 yaşındayım. 4 yaşından bu yana ailem tarafından cinsel yönelimim fark edildi. Trans kadınım.

- Eğitim hayatına devam ediyor musun?

Hayır. Meslek Lisesi’nde 4. sınıfa kadar okuyabildim. Maruz kaldığım toplumsal baskı sebebiyle ayrıldım. Alanım pazarlamaydı. Açık öğretimden tamamlayıp üniversiteye devam etmeyi düşünüyorum.

- Seks işçiliği yapıyor musun?

Hayır. Ailemin imkanlarıyla geçimimi sağlıyorum.

- Cinsiyet geçiş ameliyatı oldun mu?

1 buçuk yıldır bu görünümdeyim. Ancak ameliyatımı henüz olmadım en büyük isteğim bir an önce ameliyat olup, pembe kimliğime kavuşmak. Biliyorsunuz 18 yaş öncesi olunamıyor.

 

- Yarışmaya dönecek olursak rakiplerin güçlü müydü?

Çok, katılan 14 arkadaşım da birbirinden güzel. Açıkçası ben aşırı da iddialı değildim. Sonuca çok şaşırdım.

- Katılma amacını paylaşır mısın?

Nefret cinayetleri artarak devam ediyor. Medyada sürekli trans bireyler bu haberlerle yer alıyor. Oysa bizler güzel haberlerin de içeriğinde olmalıyız. Bunun için yarışmayı çok önemli buluyorum. Zaten nefret cinayetlerinde hayatını kaybedenler için alıyorum tacımı da amacım da buydu.

- Bu cinayetler çoğunlukla trans bireylerin en yakınları tarafından gerçekleşiyor. Senin ailenle ilişkin nasıl?

Benim cinsel yönelimimi anlayan annem bana her zaman destek oldu. İlk günden bu yana psikoloğa götürdü ve süreci izledi. Onlar her zaman yanımda. Bugün de olduğu gibi. Ben çok şanslıyım ama çoğu trans arkadaşım bu konuda benim kadar şanslı değil. Zaten çoğunun seks işçiliği yapma sebebi de bu.

- Mesajın nedir?

- Hiçbir trans birey eceliyle ölmüyor. Ve biz bir bir eksilirken acı çekiyoruz. Korku içinde yaşıyoruz. Oysa translar evde, okulda, işte her yerde. Birinciliğimi başta Eylül Cansın olmak üzere hayatını kaybeden tüm trans bireylerin anısına alıyorum. Hepimizin sloganı aynı ben de ‘Nefrete inat yaşasın hayat’ diyorum.