Suruç'ta 31 kişinin ölümüne yol açan canlı bomba saldırısını gerçekleştiren Şeyh Abdurrahman Alagöz'ün, Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) Diyarbakır mitingine yönelik bombalı saldırıdan 3 gün önce Diyarbakır'dan ailesini arayıp 9 dakika boyunca görüştüğü tespit edildi. Alagöz'ün ailesini aradığı tarihin, Diyarbakır'daki çifte bombalı saldırıyı gerçekleştiren mahalleden arkadaşı Orhan Gönder'in kente gelip bir otele yerleştiği tarihle aynı olması, Alagöz'ün de bu saldırıda yer aldığı sonucunu doğurdu.
DİHA’da yer alan habere göre, Kobanê'ye geçmek üzere Suruç'a gelen sosyalist gençlere yönelik canlı bomba saldırısını gerçekleştirdiği netleşen Adıyaman nüfusuna kayıtlı Şeyh Abdurrahman Alagöz'ün, HDP'nin 5 Haziran günü Diyarbakır'da düzenlenen mitinginde patlatılan çifte bombalı saldırıda da yer almış olabileceğini gösteren güçlü bir ayrıntıya ulaşıldı. Emniyet kaynaklarından alındığı anlaşılan bilgilerle hazırlanan bir gazetenin haberine göre, Suruç'taki katliam sonrası canlı bomba Alagöz ile ilgili tahkikat yapan emniyet ve istihbarat kaynakları, Alagöz'ün gerçekleştirdiği saldırıdan 3 gün öce iki kişiyle birlikte ilçeye geldiğini ve Suruç Belediyesi ile Amara Kültür Merkezi etrafında keşif çalışması yaptığını belirledi.
Tek başına hareket etmediği tespit edilen Alagöz'ün saldırının olduğu gün de yine kültür merkezine gidişi, ilçedeki üç Mobese kamerası tarafından kaydedildi. Görüntülerde Alagöz'ün, tedirgin ve çevresine dikkatli bakışlarla kültür merkezine ilerlediği ve gençlerin arasına karıştığı kaydedildi.
Elde edilen verilere göre, polisin uzun süredir Alagöz'ün ilişkilerine hâkim olduğu anlaşıldı. Polisin verilerine göre, Alagöz 1.5 yıl önce DAİŞ'e katıldı ve 21 Haziran'dan bu yana da Suruç-Akçakale arasında mekik dokuyordu.
Alagöz'ün kullandığı cep telefonunun IMEI numarası da tespit edildi. Aynı telefon cihazı üzerinden 5 GSM hattı kullandığı belirlenen Alagöz'ün, bu numaralarla kimlerle iletişim kurduğu noktasına yapılan teknik inceleme sonucunda önemli bir ayrıntıya ulaşıldı. Buna göre, Alagöz 2 Haziran günü Diyarbakır'dan annesini arayıp 9 dakika boyunca görüştü.
Alagöz'ün annesiyle yaptığı bu görüşmeyi önemli kılan nokta ise görüşmenin tarihi. Söz konusu görüşmenin yapıldığı tarih olan 2 Haziran, HDP'nin Diyarbakır mitingine dönük bombalı saldırıdan 3 gün önce.
Bu tarih, Diyarbakır'daki mitingde patlatılan bombaların tek faili olarak yakalanmış ve Suruç bombacısı Abdurrahman Alagöz'ün de Adıyaman'dan yakın ilişkide olduğu daha önce ortaya çıkan Orhan Gönder'in, emniyet raporlarına göre, planladığı saldırı öncesi kente geldiği tarihle aynı.
Emniyetin istihbarat raporlarına göre,2 Haziran akşamı kente gelen Gönder, bir otele yerleşti. Ailesinin DAİŞ'e katıldığını Adıyaman Emniyeti'ne bildirmesine rağmen, 3 Haziran günü Gönder'in, kaldığı otele gelen polislerce "yoklama kaçağı" olduğu, hakkında tutanak tutulup serbest bırakıldığının anlaşılması üzerine İçişleri ve Adalet Bakanlıkları'nca başlatılan soruşturmada, UYAP sistemine Gönder yerine kardeşinin kaydedildiği skandalı ortaya çıkmıştı.
5 Haziran günü gerçekleştirdiği bombalı saldırının ardından Orhan Gönder, Antep'te polislerce yakalanırken, bu nitelikte bir saldırıyı yardım almadan gerçekleştiremeyeceği yönündeki kuşkulara rağmen saldırı ile ilgili başka failler, "gizlilik" kararı ile yürütülen soruşturma kapsamında bu zamana kadar ortaya çıkarılmadı.
2 Haziran tarihinde annesiyle Diyarbakır'dan yaptığı tespit edilen telefon görüşmesi, Suruç bombacısı Abdurrahman Alagöz'ün de ilişkili olduğu Orhan Gönder ile birlikte Diyarbakır saldırısında yer aldığı sonucunu doğurdu.
Adıyaman'da birbirleriyle ilişkide olan ve DAİŞ'e katıldıkları bilgisi istihbarat ve emniyet kaynaklarında bulunan Alagöz ve Gönder'in, örgüte katıldıktan sonra geçtiğimiz Nisan ayında "Türkiye hücrelenmesi’ne birlikte gönderildikleri emniyet ve istihbarat kaynaklarınca biliniyor. Öyle ki her ikisinin 3 gün ara ile Girê Spî üzerinden Türkiye'ye giriş yaptıkları bilgisi bile mevcut. Ancak elde bulunan bu bilgilerin yanı sıra yapılan teknik ve fiziki takibe rağmen hem Diyarbakır, hem de Suruç'taki bombalı saldırıların önü alınmadı.
Her ikisi hakkında da ailelerinin DAİŞ'e katıldıkları yönünde şikayetleri bulunan ve haklarında bu yönde istihbari bilgiler tutulan Gönder ve Alagöz'ün, birlikte hareket ettikleri anlaşılsa da bu yönde yapılmış resmi bir açıklama henüz yok. Ancak Diyarbakır saldırısında rol aldığı yönünde güçlü kuşkular doğan Alagöz, bu saldırıdan dolayı deşifre edilmediği ya da edilmek istenmediği için Suruç'taki katliam yaşandı.