Barbaros Sayılgan[email protected]Başbakan ve Bakanları Dink davasından ötürü çok üzgünlermiş. Hep beraber oturmuş üzülüyorlar. Başbakan “Kamuoyu vicdanı rahat değil ama faille ilgili zaten ağırlaştırılmış müebbet hapis verilmiş. İdam olmadığına göre, bundan daha başka ceza verilemez” diyor.
Başbakan çok üzgün olduğu için sanırım böyle bir açıklama yapıyor. İşte Dink ailesinin “bizimle dalga geçiyorlar, bu bir komedi” demesi de bu yüzden. Bizim vicdanımızda yer bulmayan ve kapanmayan bu dava 17 Ocak 2012 tarihi itibariyle Başbakan’ın vicdanında çoktan kapanmış. Yasin Hayal’in ağırlaştırılmış ceza almasıyla birlikte Başbakan da rahatlamış görünüyor. Hep beraber üzgünler ama vicdanları rahat.
Başbakan aynı zamanda temyiz sürecini izlemekte fayda olduğunu belirtip, “inayorum ki adalet bu noktada yerini bulur” diyerek aslında kararın adaletli olmadığını da ifade ediyor. Zira “inanıyorum ki adalet bu noktada yerini bulur” demek başka birşey ifade etmiyor.
Yani adalet yerini bulmamış ama başka ceza vermek de mümkün değil. Anlaşılan bizim Başbakan’ın kafası karışmış.
Bu cinayet Başbakan Erdoğan döneminde işlendi. Bu ülkenin başbakanı hala Erdoğan. Cinayetin işlendiği dönemde İçişleri Bakanı, Jandarma, İstihbarat kısaca devletin tüm teşkilatları Başbakan’ın emrinde değil miydi? Halen bütün bu teşkilatlar Başbakan’ın emrinde değil mi? Hrant cinayetinin perde arkasında bunca aydınlatılması gereken karanlık nokta varken, delillerin karartıldığı ortadayken, herkes vicdan diye bağırıyorken, bu ülkenin Başbakanı’na bundan çok daha fazla şey söylemek düşüyor.
Ama Başbakan’ın kafası karışık. Kafası karışık çünkü herkesin ağzına bir parmak bal çalma derdinde. “En ağır ceza verildi” diyerek bu cinayeti planlayan, bilen, bununla ilgili sorumluluğu bulunan ama hakkındaki deliller gizlenen, tüm çelişkilere rağmen hiçbir zaman soruşturulmayan, bu gücü de nereden aldıklarını hiçbir zaman anlamadığımız insanlara rahat bir nefes aldırıyor.
Türkiye’yi yeni bir döneme götürdüğü söylenen AK Parti yönetimi böylece yine eski devlet refleksiyle olayın üstünü örtüyor.
Diğer yandan davayı beş yıldır takip eden, geceleri uykuları kaçan, AK Parti’nin vaatleriyle zaman zaman bu ülkede adalet adına bir şeylerin değişeceğini uman insanların fazla tepkisini çekmemek için, onlara son bir umut vermeyi, kaçınılmaz sonu ertelemeyi diliyor.
Evet, Hrant Dink cinayeti davasında her şey bitmiş değil, ama çok önemli fırsatlar kaçırıldı. Eğer bu ülkede Hrant Dink cinayeti aydınlatılmazsa ve cinayetin karanlık noktaları gün yüzüne çıkartılmazsa birkez daha kaybedeğiz. Her zaman olduğu gibi.
Umutlanalım mı? Hayır. O zaman üzülelim.
