Gündem

HDP'li Yıldırım: Mekke’nin bugünkü statüsü de tartışılabilecek bir statüdür

'Kudüs ve Mescid-i Aksa siyaset üstü görülmeli'

08 Aralık 2017 23:25

HDP Siirt Milletvekili Prof. Kadri Yıldırım, ABD Başkanı Donald Trump'ın  Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanımasının "3. Dünya Savaşı'na yol açabilecek kadar çılgınca bir provokasyon" olduğunu söyledi.  Yıldırım, "Yanlış anlaşılmasın ama Mekke’nin bugünkü statüsü de tartışılabilecek bir statüdür. Tüm İslam ülkeleri dönüşümlü veya koalisyon şeklinde burayı eşit yönetmede ortaklaşmalıdır. Bence elini güçlendirmiş bir Türkiye bunu da düşünsün!" dedi.

TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, Trump'ın Kudüs kararıyla bilinçli olarak, "İslam adına şiddete başvuran örgütlere bir nevi davetiye çıkardığını ve bu örgütler üzerinden İslam'ın terör üzerinden vurulacağını" ileri süren Yıldırım, şöyle devam etti:

"Trump, Ortadoğu İslam dünyasını oluşturan Türkiye, İran ve Arap devletlerinin başta Kürt sorunu olmak üzere etnik ve mezhepsel açıdan yaşadıkları ciddi iç sorunları bilerek ve bundan yararlanarak bu cesareti göstermiştir. Dolayısıyla bu devletlerin temel hak ve özgürlükler noktasında kendi bünyelerindeki farklı halk ve inançlarla derhal barışıp ortaklaşmaları gerekir. Aksi takdirde bütün hamasî nutukları havada kalır ve Trump bunlara sadece gülüp geçer."

HDP milletvekili, "Kudüs ve Mescid-i Aksa siyaset üstü olarak görülmeli, hiçbir siyasete alet ve kurban edilmemelidir" diye ekledi. 

HDP'li Yıldırım, Mavi Marmara saldırısının ardından Türkiye ile İsrail arasından yapılan 20 milyonluk tazminat anlaşmasında yer alan  'Bu anlaşma, Ankara ve Kudüs’te 28 Haziran 2016 tarihinde eşit derecede akdedilmiştir' ifadesinin, Kudüs’ün İsrail’in bir nevi resmi başkenti olarak kabul edilmesi anlamına geldiğini de ileri sürdü.

Kudüs'ün Hz. Ömer ve Selahaddîn Eyyûbî zamanında olduğu gibi üç semavî dinin mensuplarının barış ve özgürlük içinde ortaklaşacakları bir statüye kavuşturulması gerektiğini söyleyen HDP'li Yıldırım, "Mekke’nin bugünkü statüsü de tartışılabilecek bir statüdür. Tüm İslam ülkeleri dönüşümlü veya koalisyon şeklinde burayı eşit yönetmede ortaklaşmalıdır. Bence elini güçlendirmiş bir Türkiye bunu da düşünsün!" dedi.