HDP İstanbul Milletvekili Garo Paylan, dün Neve Şalom Sinagogu önünde gerçekleşen saldırıyı, Meclis gündemine taşıdı. Paylan, Başbakan Binali Yıldırım’ın yanıtlaması için Meclis Başkanlığı’na “Kolluk kuvvetleri tarafından 24 saat esasına göre korunan bir ibadethanenin önünde gerçekleşen bu saldırı nasıl ve neden engellenmemiştir?” diye sordu.
Türk Yahudi Toplumu'ndan, Alperen Ocakları'na bağlı olduğunu söyleyen bir grubun, İsrail'in Mescid-i Aksa'ya dedektör yerleştirilmesini öne sürerek Neve Şalom Sinagogu önünde yaptığı "gösteri"yi kınama açıklaması yapılmıştı. Açıklamada, "Bu akşam Neve Şalom sinagogumuz önünde yapılan provokatif gösteriyi kınıyoruz, ilgili makamlardan gereğinin yapılmasını bekliyoruz" denmişti.
Grup, sinagog önünde "İbadet yaptırmayız" tehdidinde bulunmuştu. Daha önce LGBT-İ'lere yönelik sarf ettiği "nefret söylemleri" ile gündeme gelen Alperen Ocakları İl Başkanı Kürşat Mican "Nasıl orada bizim ibadet özgürlüğümüzü engelliyorsanız, biz de sizin burada ibadet özgürlüğünüzü engelleriz" diye konuşmuştu.
HDP’li Paylan’ın verdiği soru önergesinin tamamı şöyle:
İstanbul Alperen Ocakları, 20 Temmuz 2017 akşam saatlerinde, Neve Şalom Sinagogu önünde gösteri yapmış, tekmeler ve taşlarla Sinagog’a saldırmıştır.
Basın açıklamasında, Alperen Ocakları İstanbul İl Başkanı Kürşat Mican “Biz burada eylem gerçekleştiriyoruz. Siyonistler aklını başına alsınlar. Bizim kardeşlerimizin ibadet özgürlüğünü engellemesinler. Nasıl orada bizim ibadet özgürlüğümüzü engelliyorsanız, biz de sizin burada ibadet özgürlüğünüzü engelleriz. Nasıl bugün burada durduysak, yarın da geliriz. Buradan içeriye giremezsiniz” ifadelerini kullanmıştır.
Bu olaydan bir gün önce, 19 Temmuz tarihinde Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez “Tarihte Peygamber katledenler, El-Halil’de oynadıkları oyunu Mescid-i Aksa’da da oynamak istiyor” açıklamasında bulunarak Yahudileri hedef almıştır.
Neve Şalom Sinagogu’na yönelik antisemit saldırının ardından 21 Temmuz günü, Anadolu Ajansı ve TRT, söz konusu saldırının görsellerini kullanarak, “Mescid-i Aksa'nın ibadete kapatılması yurt genelinde protesto edilecek” haberini geçmiştir. Dolayısıyla, bu kurumlar bir ibadethaneye yapılan açık bir şiddet ve taciz olayını bir protesto olarak servis etmiştir.
Daha önce Neve Şalom Sinagogu 1986, 1992 ve 2003 yıllarında terör saldırısına uğramış, 2014 yılında kapısına “Yıkılacak Mekan” pankartı asılmış, Alperen Ocakları’nın Sinagog’a yürüme girişimi yine olmuş fakat bu girişim polis tarafından engellenmiştir.
Bu bağlamda;
Neve Şalom Sinagogu’na saldıranlarla ilgili soruşturma açılacak mıdır?
Kolluk kuvvetleri tarafından 24 saat esasına göre korunan bir ibadethanenin önünde gerçekleşen bu saldırı nasıl ve neden engellenmemiştir?
Saldırılarda Diyanet İşleri Başkanlığı’nın Yahudileri hedef alan açıklamalarının tetikleyici rol oynadığını düşünüyor musunuz?
Devlete ait medya organlarının, saldırının hemen ardından benzeri eylemleri “protesto” olarak haberleştirmesinin bu gibi antisemit saldırılara teşvik edici olduğunu düşünüyor musunuz?
Yahudilere karşı işlenen bu ve benzeri antisemit nefret suçlarına, azınlıkların uğradıkları ve cezasız kalan her türlü nefret söylemi ve eylemine karşı önlem alınmakta mıdır? Bunları engellemek için Hükümetinizce nasıl bir çalışma yürütülmektedir?
Azınlıklar, cumhuriyet tarihi boyunca Trakya Pogromu, 6-7 Eylül Pogromu gibi, daha sonra devlet içindeki yapıların organize ettiği ortaya çıkan provokasyonlara maruz kalmıştır. Birkaç gündür süregiden antisemit eylemleri, devlet içinde yönlendirenlerin olup olmadığı soruşturulmakta mıdır?
Azınlıkların kültürel ve dini mekanlarına yapılan bu gibi saldırılar karşısında caydırıcı adımlar atılacak mıdır?