Cumartesi Anneleri'nin 700. haftasındaki eyleme polisin müdahale etmesinin ardından öldürülen Agos gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in oğlu Arat Dinki'in gözaltına alınmasını engellemeye çalışan HDP Milletvekili Garo Paylan konuya ilişkin olarak değerlendirmede bulundu.
Paylan, "Ben orada Garo Paylan değildim. Ahmet Şık, Hüda Kaya yoktu. Hepimiz o mücadelenin içinde bir neferdik ve birbirimize kenetlenerek arkadaşlarımızın gözaltına alınmaması için mücadele ettik. Bizleri alırlarsa o TOMA devam edip halka müdahale edecekti. Bunun olmaması için siper olmaya çalıştık"
Mezopotamya Haber Ajansı’nda yer alan habere göre, O fotoğrafın 700 haftadır devam eden Cumartesi Anneleri’nin mücadelesinin içerisinde sadece bir enstantane olduğunu ifade eden Paylan, “700 haftadır bu mücadele bu şekilde sürüyor. Bu ülkenin bütün vicdanlı insanları kimliklerine bakmadan çocuklarının kemiklerini ve adalet isteyen annelerimizin mücadelesinde yan yana duruyor. O enstantanede biz birbirimize kenetlendik. Bu da fotoğraf çeken Vedat Arık’ın tarihe düşürdüğü bir kareydi” dedi. Zaten 700 haftadır bu şekilde kenetlenmiş olduklarını aktaran Paylan, annelerin bunca zamandır yüreklerini soğutacak adaleti ve çocuklarının mezarlarını istediklerini söyledi.
"Birbirimize kenetlendik"
Paylan, “O gün çok hoyrat davranan, annelerimize karşı tarihi anlamda bir kötülük çerçevesinde davranan güvenlik kuvvetlerine karşı bir direniş sergiledik. İnsanlarımıza defalarca müdahale edildi. Bir kez daha onlara müdahale edilmemesi için önlerine set olmaya çalıştık ve o sırada yapılmaya çalışılan gözaltılara karşı da birbirimize kenetlendik” diye konuştu.
O an yaşadığı duygularını ise Paylan, şu sözlerle dile getirdi: “O an hiçbirimiz birbirimizi vermemek için elimizden gelen mücadeleyi yaptık. O an hiç birimiz milletvekili değildik. Orada ben Garo Paylan değildim, Ahmet Şık, Hüda Kaya yoktu. Hepimiz o mücadelenin içinde bir neferdik ve birbirimize kenetlenerek arkadaşlarımızın gözaltına alınmaması için mücadele ettik. Aynı zamanda da bizleri alırlarsa o TOMA devam edip halka müdahale edecekti. Bunun olmaması için siper olmaya çalıştık.”
Paylan, İçişleri Bakanlı Süleyman Soylu’nun Cumartesi Anneleri’nin eylemine ilişkin sarf ettiği sözlere dair şunları söyledi: “Soylu’nun yaptığı açıklama 701’inci hafta içinde izin verilmeyeceğini gösteriyor. Biz yine orada olacağız. Annelerimizin adalet talebinin kriminalize edilmesine, orada çirkin görüntülerle karşı karşıya kalınmasını, bu ülkenin bir daha utanç yaşamamasını istiyoruz. Annelerimize gaz sıkılmamasını, gözaltına alınmamasını istiyoruz. Ancak artık devlet aklı bile kalmamış bir iktidarla karşı karşıyayız. Ülkemizi daha aşağı çeken bir iktidarla karşı karşıyayız. Büyük bir vicdansızlık ve kötülükle karşı karşıyayız. Bu kötülüğe karşı da direneceğiz. Annelerimiz ne diyorsa biz onu yapacağız. Annelerimiz orada oturmaya karar verirse ki kararları o şekilde. Biz de onların yanlarında olacağız. Ve ben bütün halkımızı da her ne olursa olsun, annelerimizin vicdan ve adalet çığlığının yanında olmaya çağırıyorum.”