HDP Şırnak Milletvekili Aycan İrmez, İstanbul’dan bindikleri otobüs Şırnak’ın Cizre ilçesi girerken örgüt üyesi oldukları iddiasıyla gözaltına alınıp daha sonra tutuklanan 4 üniversite öğrencisinin aileleri ile birlikte bir basın toplantısı düzenledi.
İç güvenlik paketi uygulamalarına dikkat çeken İrmez, “Cizre’ye gezi amaçlı gelen bu 4 gencimizi bombalı eylem yapacakları gerekçesiyle tutuklamışlardır. Seçimlerde HDP’nin başarısı karşısında yaşadığı hezimetin acısını suçsuz insanlardan ve onların ailelerinden çıkarmaya çalışmak siyasi ve hukuki etiğe sığmamaktadır” dedi.
Öğrencilerin tutuklanması, seyahat hakkına aykırıdır
İç güvenlik paketi nedeniyle en ufak bir şüphede vatandaşın özgürlüğünün kısıtlandığını ifade eden İrmez, Anayasa ve Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelerde yer alan seyahat hakkının 4 üniversiteli öğrenci için işletilmediğini söyledi. Öğrencilerin tutuklanmasına bir fotoğraf makinesi ve bir adet ses kaydedici cihazın neden olduğunu anlatan İrmez, “90'lı yıllarda var olan zihniyetin şu anda maalesef Şırnak ilinde ve özellikle Cizre, Silopi ilçelerinde uygulanmakta olduğunu görüyoruz" dedi.
Aycan İrmez’in açıklamaları şu şekilde:
"En son seçim döneminde partimizin büyük insanlık yürüyüşüne destek olmuş Turan Can Yıldız, Yetkin Kılıç, Elif Kaya ve Fatih Hatayoğlu adlı 4 üniversiteli genç, Şırnak’ın Cizre ilçesinde afaki gerekçelerle gözaltına alınıp tutuklanmıştır.
Teröristlere seyirci kalan devlet, üniversite öğrencisi 4 öğrenciyi tutuklamıştır
Yaratılan kutuplaşmanın yabancılaşmanın ve algı manipülasyonlarının aşılarak oradaki halkımızın gündelik yaşantılarının gözlenmesi, kadim kentimizin kültürel ve tarihi dokusunun incelenmesi ve yine Cizre de yaşanan olayların bizzat tanıkların anlatımlarıyla gözlenmesi için, Türkiye’nin en iyi üniversitelerinde okuyan bu gençlerimiz ailelerinin bilgisi dahilinde Cizre ilçemize misafir olmuş ve maalesef tutuklanmışlardır.
DAİŞ vahşetinin hakim olduğu Suriye’nin belirli bölgelerine defalarca gidip gelen terörist unsurların adım adım gelen Diyarbakır mitingi bombalamasına seyirci kalan devlet yetkilileri, okullarında devamlılığı olan ve ailelerinin bilgisi dahilinde Cizre’ye gezi amaçlı gelen bu 4 gencimizi bombalı eylem yapacakları gerekçesiyle tutuklamışlardır. Seçimlerde HDP’nin başarısı karşısında yaşadığı hezimetin acısını suçsuz insanlardan ve onların ailelerinden çıkarmaya çalışmak siyasi ve hukuki etiğe sığmamaktadır.
Demokrasinin güçler ayrılığı ilkesi hiçe sayılarak, yargı, siyaset elinde muhalif kesimlerin susturulması ve topluma ayar verilmesinin aracı haline getirilmiştir. Adil yargılamaların yapılması ve bu vesileyle kamuoyunun yargıya olan güveninin yeniden tesis edilip itibarının iade edilmesinin sağlanması için siyaset yargıdan elini çekmeli, yargı ise kararlarını adalet ve eşitlik ilkelerine göre vermelidir. Bu ülkenin adaletsiz yargılamalara verecek kurbanı kalmamıştır.