Eş başkanlarıyla 10 milletvekili cezaevinde olan HDP, 20 Mayıs olağanüstü kongresine kapsamlı bir demokrasi çalışmasıyla hazırlanıyor.
Yeni bir anayasa, barış, cumhuriyetin değerleri konusunda yeni yaklaşımlarla dikkat çeken HDP Basın ve Yayından Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Saruhan Oluç, Türkiye’de eksik demokrasiye ve demokratik bir anayasaya olan ihtiyacı ifade etti. Bu ihtiyacın referandum sonrasında çıkan sonuçlarla daha iyi anlaşıldığını ifade eden Oluç, “Toplumda büyük bir ihtiyaçtır çok uzun zaman konuşulan bu konu fakat bir türlü Meclis‘te iktidar iradesi böyle bir Anayasanın yapılmasını sağlayamadı biz bu konuda üzerimize düşeni yapmak istiyoruz. Demokrasi çağrısının içeriği anayasa ve anayasa hazırlanırken yapılması gereken yasal değişiklikler demokratik bir seçim sistemi ve siyasi partiler yasası gibi tekrardan konuşmak ve tartışmak istiyoruz” diye konuştu.
HDP içinde ‘cumhuriyet değerleri konusunda yeni yaklaşımlar konusunda Oluç, “Bizim açışımızdan cumhuriyet döneminde demokratik olan insan haklarına saygılı, bağlı olan evrensel demokratik hukuk haklarına saygılı olan her türlü değere biz zaten sahip çıkıyoruz zaten. Bizim burada tek tartışmamız cumhuriyet demokratik cumhuriyete evrilmelidir, yeterince demokrasi yoktur Türkiye’de. Biz demokratik cumhuriyetin nasıl sağlanabileceğine dair fikir ve önerilere sahibiz” değerlendirmesini yaptı.
“Suriye’deki çözüm ve barış Türkiye’yi de doğrudan olumlu anlamında etkileyecektir”
HDP Basın ve Yayından Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Saruhan Oluç, T24’e, 20 Mayıs kongresi ve ‘yeni yol politikası’ konularını değerlendirdi.
Oluç'un ifadeleri şöyle:
HDP’nin en önemli misyonlarından birisi barış ve çözüm konusunda en başından beri kararlı bir duruşumuz vardı. Bu dönemde Türkiye’de hem iç politika açısından hem de dış politika açısından baktığınızda Türkiye’nin uzun zamandır çatışmalı savaş sürecinin içinde hem içeride hem dışarıda. Bu bunun böyle sürdürülebilir olduğunu düşünmüyoruz. Hem genel başkanlarımız hem de parti sözcülerimiz bu konuda görüşlerini açıkladılar.
Biz yeni dönemde bu konuda bir yol haritasını içerecek bir alan yapmak istiyoruz yapılan tavsiye bu yöndeydi. İç barışın sağlanabilmesi için bir yol haritasını içerecek bir tartışma yapılsın istedik. Bu çok önemli bir konu olduğu için en üst kurul kongredir hazır kongre yapılırken bu konuda bir adım atılsın bir plan ortaya çıksın dedik. Aynı zamanda dış barış içinde. Özellikle Suriye açısından bakarsak orada savaşın sürdüğü bir ülke demokratik bir Suriye’nin yeniden inşa edilmesi için tarafların masaya oturması lazım. Masa başında müzakere ederek bir demokratik Suriye nasıl inşa edilir tartışmasının önemli olduğunu düşünüyorum. Suriye’deki çözüm ve barış aynı zamanda Türkiye’yi de doğrudan olumlu anlamında etkileyecektir.
Dolasıyla Suriye görüşlerimizi ve özellikle Suriye Kürdistan’ına ilişkin görüşlerimizi içeren bir yol haritasını ihtiyaç var dedik, tüm bunları konuşup tartışıyoruz, bir aksama olmazsa kongre sonrasında bu konudaki planımızı ve önerilerimizi kamuoyuna açıklayacağız.
“Türkiye'nin demokratik bir anayasaya ihtiyacı var”
Bir diğer toplantıda alınan karar demokrasi çağrısı konusuydu, Türkiye’de demokratikleşme açısından çok ciddi bir eksik var şu anda, bunun içinde bir demokratik bir anayasaya ihtiyaç var. Özellikle referandum sonrasında gelinen noktada bu çok acil bir ihtiyaç olarak kendini gösteriyor. Bir demokratik anayasa tartışmasına ihtiyaç var. Bu ortaya çıkan sonuç da bunu gösterdi. Dolayısıyla bir demokrasi çağrısı yapmak ve burada atılacak adımları konuşmak önemli bu hem hayır diyen toplumun yarısı için geçerli bu hem de evet dilenler için. Burada hayırcıların demokrasiye Evet’çilerin yok diye bir şey söylenemez.
“Demokratik bir seçim sistemi, siyasi partiler yasası”
Toplumda büyük bir ihtiyaçtır çok uzun zaman konuşulan bu konu fakat bir türlü Meclis‘te iktidar iradesi böyle bir Anayasanın yapılmasını sağlayamadı biz bu konuda üremize düşeni yapmak istiyoruz. Demokrasi çağrısının içeriği anayasa ve anayasa hazırlanırken yapılması gereken yasal değişiklikler demokratik bir seçim sistemi ve siyasi partiler yasası gibi tekrardan konuşmak ve tartışmak istiyoruz. Parlamenter rejim üzerinden tabii, demokratik siyaset konusundaki tutumuzdan vazgeçmiş değiliz. Her ne kadar bize olandan başka bir yere itip tasfiye etmek isteseler de kararlı tutumumuzu referandumda bunu herkese gösterdik.
“Cumhuriyet demokratik Cumhuriyete evrilmelidir”
Cumhuriyet değerleri, herkesçe bir tartışmalı bir konu genel olarak. Genel olarak bizim açışımızdan cumhuriyet döneminde demokratik olan insan haklarına saygılı, bağlı olan evrensel demokratik hukuk haklarına saygılı olan her türlü değere biz zaten sahip çıkıyoruz zaten. Bizim burada tek tartışmamız cumhuriyet demokratik cumhuriyete evrilmelidir, yeterince demokrasi yoktur Türkiye’de. Biz demokratik cumhuriyetin nasıl sağlanabileceğine dair fikir ve önerilere sahibiz.
Bu açıdan bizim için bir sorun olmadı için fakat dediğim gibi şimdi tek tek partilere sorsanız cumhuriyetin hangi değerlerine sahip çıkıyorsunuz diye, her biri bir şey anlatır. Sorun da belki bu konuda ortaklığa sahip olmamaktır bunun zemini nedir derseniz iki üç konu vardır önemli olan, biz sadece yerel bir şeyle sınırlı olamayız evrensel demokratik haklar vardır sahip çıkılması gereken, evrensel hukuk hakları. Bir de Türkiye’nin de imzalamış olduğu demokratik sözleşmeler vardır, bunun zeminin de tarif edilmesi gerekir. Bunlar bizim sahip çıktığımız değerlerdir. Bu zeminde her türlü mücadelenin ittifakın geliştirilebileceğini düşünüyoruz, demokrasi çağrımızı bu anlayış üzerine şekillendireceğiz.
Eş genel başkan Demirtaş da cezaevinde gönderdiği cezaevinden gönderdiği mesajında demokrasi ilkeleri bizim için çok önemlidir bunlarda anlaşmak gerekir dedi. Bir ittifak tartışması da yapılacaksa önümüzdeki döneme ilişkin esas önemli olan bu ilkelerde anlaşarak böyle bir tartışmayı yürütmek.
Toplumsal barışın Türkiye için acil bir ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz, dolasıyla bu doğrultudaki çabalarımızı sürdüreceğiz. Referandumda hem bizim gösterdiğimiz performans hem de çıkan sonuç bizi bu konuda çok umutlandırdı.
