HDP İstanbul Milletvekilleri Sezai Temelli ve Beyza Üstün’ün çocuk cezaevlerinin kapatılması hakkında kanun teklifi verdi. Çocuk kapalı ceza infaz kurumlarının kapatılmasını öngören teklif, adalet sistemi içindeki çocukların suçları her ne olursa olsun Adalet Bakanlığına bağlı Eğitim evlerine gönderilmesini hükme bağlıyor.
HDP milletvekillerinin kanun teklifinin gerekçesi şöyle.
"2014 Türkiye Çocuk İstatistik Kurumu verilerine göre, “suça sürüklenme” sebebiyle güvenlik birimlerine getirilen çocuk sayısı 2011 yılında yaklaşık 85 binden 2012’de 116 bine yükselmiştir. Adalet Bakanlığı’nın verilerine göre, 2015 yılı itibariyle güvenlik birimlerine getirilen 12-17 yaş aralığında 525 çocuk hükümlü ıslahevinde, 1582 çocuk ise tutukevinde bulunmaktadır. Fakat bu rakamlara 18 yaşındaki çocuklar dahil edilmediği için gerçek rakamlara ulaşılamamaktadır. Çocuk mahkumların sayısı 2013 yılı verilerine göre iki kat artarken, toplam mahkumların içindeki çocuk mahkumların oranı yüzde 3,8 olmuştur.
Tutuklandıktan sonra tahliye olan çocukların yeniden cezaevine dönme oranı yüzde 65 gibi oldukça yüksek ve bu sorunlu alana ilişkin daha işlevsel tedbirlerin alınması gerektiği gün gibi ortada iken; Türkiye’nin 2017 yılı hedefinde hâlihazırda 5 olan çocuk cezaevleri sayısını 15’e çıkarmak gibi bir hedefin bulunması sorunun özünün anlaşılmadığını oldukça iyi özetlemektedir. Başka bir şekilde söylersek, Türkiye’de adalet sistemi içindeki bireylerin çocuk kimliği değil, işledikleri suç ve onarıcı bir adalet anlayışı yerine de cezacı/bedel ödeten bir adalet anlayışı öne çıkmaktadır.
Bu kanun teklifiyle çocuk hak ihlallerine, çocuk istismarına ve tecavüze varan uygulamalara kaynaklık eden, sivil denetimden uzak ve kamuoyuna yansıdığı kadarıyla da insanlık dışı durumların yaşandığı çocuk kapalı ceza infaz kurumlarının kapatılması amaçlanmaktadır. Bunun yerine adalet sistemi içindeki çocukların suçları her ne olursa olsun Adalet Bakanlığına bağlı olan eğitim evlerine gönderilmesi; bu eğitim evlerinin ise çocuğun anlamlı katılımı, yüksek yararı, haysiyeti, ayrımcılığa karşı korunması ve hukukun üstünlüğü ilkeleri göz önünde bulundurarak yeniden düzenlenmesi.