Gündem

HDP Sözcüsü Osman Baydemir, TRT’de ilk kez konuştu

Baydemir, referandum propagandası kapsamında TRT'de konuştu

11 Nisan 2017 23:28

HDP Sözcüsü Osman Baydemir referandum propagandası kapsamında TRT'de konuştu. 

16 Nisan'da gerçekleşecek anayasa referandumuna sayılı günler kala HDP temsilcileri tarafsızlık tartışmasıyla gündeme gelen devlet televizyonu TRT'nin ekranında ilk kez yer aldı. Seçim kanununa göre, gerçekleşmesi gereken zorunlu yayın kapsamında HDP adına konuşma yapan Osman Baydemir, şunları söyledi:

Baydemir’in TRT’deki konuşması şöyle:

Saygıdeğer yurttaşlarım;

Hepinizi saygı ve sevgi ile selamlıyorum. Hayırlı akşamlar, hayırlı yarınlar, hayırlı gelecekler diliyorum.

Meclis’te en genç gruba sahip olan parti adına... Ülkenin en genç milletvekilleri, en genç liderleri cezaevinde olan; bugüne kadar TRT ekranlarında hiç söz hakkı tanınmayan HDP adına sizlere sesleniyorum. Biliyorum ki sizler de bu haksızlığa hayır diyorsunuz.

16 Nisan Pazar günü Anayasa değişikliği ile ilgili bir referandum yapılacak. Sizler bir tercihte bulunacaksınız.

Kardeşlerim, sizleri yepyeni bir anayasa için hayır demeye davet ediyorum.

Bugüne kadarki anayasaların ortak özelliklerinden biri dayatmayla yapılmalarıdır. Diğer ortak özellikleri ise bu ülkenin farklı kültürlerini, anadillerini, inançlarını yok saymalarıydı. Yani çoğulcu değil tekçi olmalarıydı, red ve inkar anlayışına sahip olmalarıydı.

82 cunta Anayasası 35 yıl içinde en az 13 defa değiştirildi.

Şimdi bu yamalı Anayasa için bir değişiklik daha teklif ediliyor.

Öncelikle şunu görelim: Bu teklifi kabul etmez, iade edersek ne olur?

En kötü seçenek, gene şurasını burasını düzeltip, yeni bir teklif getirirler.

En iyi seçenek, ki en güzel seçenek, gerçekten bu ülkeye, 21. Yüzyıla yaraşır, demokratik, özgürlükçü ve eşitlikçi yeni bir anayasa yapma umudu doğar. İşte biz bu umut gerçekleşsin diye “hayır” diyoruz.

Dayatmayla değil uzlaşıyla kabul edilecek, etnik, dini, kültürel zenginliğimizi tanıyacak, buna saygı duyacak yepyeni çoğulcu, demokratik bir anayasa...

Sadece bu umudu mümkün kılmak, daha da büyütmek için, hayır demeliyiz.

Bu coğrafyanın kahrını çeken kardeşlerim sizleri, hayatların heba olmaması için hayır demeye davet ediyorum.

Dayatılan bu Anayasa teklifi, hem nasıl bir toplumda yaşayacağımızı, hem de dünyayla, komşularımızla ilişkilerimizin nasıl olacağını belirleyecek.

Bugünse, Ortadoğu politikası ortada.

Avrupa politikası ortada... Türkiye’yi içerde ve dışarda herkesle kavgalı, çatışmalı hale getirdiler.

Son 2-3 yıldır yaşananlar, ne kadar ağır faturalar ödemek zorunda kalacağımızı açıkça gösteriyor.

Özellikle Kürt coğrafyasına dayatılan zulüm politikaları tasdik edilmek isteniyor. Suçların üstü örtülmek isteniyor.

Emeklerimiz, umutlarımız, hayallerimiz, hayatlarımız çalınıyor. Canlar gidiyor canlar. 

Bir yandan bölünme korkusu, diğer yandan yok sayılma hissi, öte yandan kutuplaşma endişesi herkesi teslim almış durumda.

Dünyadan kopmamak, barış umudundan uzaklaşmamak, veballerine ortak olmamak  için hayır demeliyiz.

Kardeşlerim, sizleri yüzde 50 barajına hayır demeye davet ediyorum.

Bildiğiniz gibi, dünyanın en yüksek seçim barajına sahip ülkesiyiz. Bu bir rekor...

Bu adaletsiz % 10 barajını aşmak için yıllardır nasıl bir mücadele verdiğimizi en iyi sizler bilirsiniz.

Şimdi bu Anayasa teklifiyle, % 10 barajını % 50’ye çıkarmak istiyorlar.

Yani % 50 oy alan, millet iradesinin % 100’üne el koyacak.

Yani % 50 oy alan, devlet de benim, millet de benim, yargı da benim diyecek.

Yani % 50 oy alan denetlenemeyecek.

Peki diğer yüzde 50 ne olacak?

Tek dilli, tek sesli, tek renkli, tek partili bir dayatmaya hayır diyecek, biat etmeyecek.

Kardeşlerim sizleri mutlak biata hayır demeye davet ediyorum.

Bugün, hangi gazeteyi okuyacağımıza, hangi internet sitelerine gireceğimize,  belediyelerimizi, derneklerimizi kimin yöneteceğine, hatta seçim şarkılarına bile karışan, ceberrut bir anlayış var.

Benim istediğim şekilde, benim izin verdiğim ölçüde yaşayacaksın.

Gençlerin gıkı çıkmayacak, muhalefet eden, eleştiren olmayacak. İnancımızı, itikadımızı bile onlar kontrol edecek.

Bu Anayasa değişikliğinin özünde “mutlak merkeziyetçi devlet, mutlak iktidar” dayatması var.

Toplumu da bu vebale ortak etmeye çalışıyorlar.

Ne hazindir ki, bunu dayatanlar, bir zamanlar devlet baskısından bir mağdur olup bugün ise bin mağduriyet yaşatanlardır.

Mütedeyyin kardeşlerim, sizleri hukuksuzluğa,  haksızlığa ortak olmamaya, hayır demeye davet ediyorum.

Ben hukukçuyum. İnsan hakları savunucusuyum.

Anayasa dediğin, toplumsal bir sözleşmedir.

Bu sözleşmenin temel direkleri eşitlik, özgürlük ve adalettir.

Bu ilkeler “ona göre”, “şuna göre”, “bana göre” olamaz, olmamalı.

Gerçek manada bağımsız, gerçek manada tarafsız mahkemeler hiç kimsenin, hiçbir partinin güdümünde olamaz, olmamalı.

O yüzden, her şey bir yana, sadece adalet için bile, hayır demeliyiz.

Genç kardeşlerim,

İş arayan, iş aramaktan bitap düşen genç kardeşlerim... Üniversitede hocasız kalan, hayatın her alanında özgürlükleri ve sözleri kısıtlanan siz gençler; hayatın her alanında faturayı ödeyen sizler…

Sizlere hep “geleceğimiz, yarınımız sizsiniz” derler... Oysa siz bugünümüzsünüz.

Ekonominin, siyasetin sıkıntılarını en yakından yaşayanlarsınız.

Dünyayı en iyi izleyenlersiniz. Önyargısız düşünenlersiniz.

Aklımız, mantığımız, vicdanımızsınız.

Genç arkadaşlarım, daima insanlıktan yana olalım.

Daima hakikatten, haktan yana olalım.

Oyumuzu aklımızla, vicdanımızla kullanalım.

Genç arkadaşlarım, Eş Genel Başkanlarımız “cesaret bulaşıcıdır” diyorlar.

Kürt, Türk, Arap, Laz, Çerkes… Ermeni, Süryani, Ezidi… Alevi, Sünni ve bütün farklı kimlik ve kültürler... Kadınlar, gençler, emekçiler, işsizler… Ekmeği elinden alınanlar, rızkına el konulanlar... Yaşanabilir bir ülke istiyoruz. Yaşadığımız coğrafyada söz sahibi olmak istiyoruz. Kendimiz olarak bütünün parçası olmak istiyoruz. Hepimiz farklıyız, hepimiz eşit olmak istiyoruz. Hepimiz el ele verip cesareti büyütelim.  Zulme hayır diyelim.

Farkında mısınız, dünyanın en mutsuz toplumu haline getirildik. Mutluluğa, huzura, güvene giden yolu kısaltalım. Bu korku filmini daha fazla uzatmalarına izin vermeyelim.

Demokrasiye, barışa, kardeşliğe giden yolda 16 Nisanı tarihimizin en hayırlı pazarı yapalım.

Emin olun ki, hayırlarımızla zulüm bitecek ve memleket kazanacak.

16 Nisan Pazar günü sandığa gitmek, hayır demek ve hayırlara sahip çıkmak ateşe su dökmektir.

Kardeşlerim her bir hayırımız hayat kurtaracak, hayırlarımızla hayat kazanacak.

Yılmayacağız, korkmayacağız, umudu büyüteceğiz. Güzel günlerin başlangıcında, baharın coşkusuyla hayır diyeceğiz, tekimiz değil hepimiz kazanacağız.

Gün ola hayrola, gün ola şerler hayırlarınızla def ola. 

Allah’a emanet olun.

Bimînin di nava xêr û xweşiyê de. Stara Xweda li ser we hemiyan be. Zor spas. (Hoşçakalın, Allah sizi korusun. Çok teşekkürler.)