Gündem

HDP Sözcüsü Oluç: AKP ve MHP'nin müdahalelerine karşı en geniş ittifak tabanı oluşturulmalı

"24 Haziran seçimlerini bir kamuoyu yoklaması sayarsak..."

15 Eylül 2018 13:32

HDP geçen hafta 2019 Mart yerel seçimlerinde izleyeceği yol haritasını belirlemek üzere, Diyarbakır’da toplandı. Parti yetkilileri içlerinde pek çok kurumun olacağı geniş bir birliktelikle yerel seçime gideceklerini duyurdu. Ayrıca bölgede ‘ulusal birlik’ stratejisi izleyeceklerini duyurdu. Yerel yönetimlerinin en geniş ittifak tabanıyla oluşturulması gerektiğini belirten Halkların Demokratik Partisi (HDP) Sözcüsü Saruhan Oluç, AKP-MHP ittifakının müdahalelerine de böyle karşı koyulabileceğini vurguladı. Gündemdeki ittifak tartışmalarına ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Oluç, yerel seçimlerde en geniş ittifakı sağlamaya çalıştıklarını belirtti.

Evrensel'den Çağrı Sarı'nın sorularını yanıtlayan Oluç'un açıklamaları şöyle:

"24 Haziran seçimlerini bir kamuoyu yoklaması sayarsak..."

AKP her dönem HDP’yi kriminalleştirmeye çalışıyor fakat, 24 haziran seçimleri öncesi bunu CHP üzerinden yaptı... Buradaki amaç nedir?

Demokratik siyaset alanından tasfiyemizi hedefliyorlar. Parlamento seçimlerinde işaret ediyorduk, ‘Tasfiye gerçekleştirerek, parlamentoda tek başlarına anayasayı değiştirebilecek güce ulaşmak istiyorlar’ diye. Halk hem HDP’ye hem demokrasi kültürüne sahip çıktı.  Ayrıca, partimizin ve bileşeninin 2014’de kazandığı 102 belediye vardı. AKP bu belediyeleri seçim yoluyla elde edemedi. Nasıl elde etti; kayyımlar atayarak. 102 belediyenin 95’ine kayyım atandı. Halkın iradesi çiğnendi. Sonrasında 24 Haziran oldu. Eğer bu seçimleri bir kamuoyu yoklaması olarak da sayarsak kayyım atanan yerlerde alınan oy oranları ortada. Kazanamadığımız bazı yerleri de alabiliyoruz.

"AKP ve MHP’ye karşı güçlendirilmiş yerel yönetimler"

Yerel seçimlerde Kürt illerinde ‘ulusal birlik’ stratejisi izleyeceğiniz kamuoyuna yansıdı. Nedir bu ulusal birlik?

Şöyle, özelikle Kürt illeri açısından baktığınızda HDP’nin dışında da STK’ler var. 24 Haziran seçimlerinde de aynı şeyi demiştik ama istediğimiz hedefe ulaşamadık doğrusu. Şimdi bir kez daha bunu önemsiyoruz. Yerel seçimler döneminde HDP dışında da olan siyasi partilerle birliktelik yaratmak gerektiğini düşünüyoruz. Kürt illerinde Kürt kimliği ile siyaset yapan kuruluşlarla seçim birliğini sağlamak önemli...

ULlusal birlik tartışmaları

24 Haziran’da seçimlerinde Kürt siyasal hareketlerinin bazıları ile son anda anlaşamadınız. Bugün çözülen, değişen nedir?

Seçimlerde bu tür iş birliği her zaman yapılır. 24 Haziran’da da biz bunu denemiştik o zaman bu gerçekleşmedi, sorunlu olan şeyleri konuşularak yeni seçim döneminde bir kez daha yapılması için çalışmalara başladık.

24 Haziran’da bölgedeki seçim sonuçları, bu birlikteliği zorunlu hale getirmiş olabilir mi?

Bu hedef seçim sonuçlarından  daha önemli bir hedef aslında alınan oy sayıları ile oranları ile ilgili bir şey değil daha uzun vadeli bir adım olması gerektiğini düşünüyorum. Mümkün olduğu kadar güçlü bir şekilde yerel yönetimler oluşturulabilirse AKP-MHP koalisyonunun yerel yönetimlere müdahaleleri saldırıları halinde yerel yönetim ve belediyeleri daha güçlü sahiplenmenin de ortaya çıkacağını düşünüyoruz.

"24 Haziran seçimlerinde 102 belediyenin üzerine 15 belediye daha ekliyoruz"

24 Haziran seçimlerinde Kürt illerinde HDP’nin oylarında düşüş yaşandı. Olası bir AKP-MHP ittifakı nedeniyle bazı il ya da ilçeleri kaybetme ihtimalinizden bahsediliyor. Risk görüyor musunuz?

Doğru, 8-19 ilde yaklaşık 150 bin kadar oy kaybımız oldu ama bunun nedenlerini sandık sandık araştırdık. Bunu ortadan kaldıracak politikanın adımlarını atmaya başladık. Politikadır bu, halk kimi zaman yaptıklarımızı beğenmeyebilir eleştirileri olabilir. Bunları değerlendirip eksikleri gidermek önemli. Biz kendimize güveniyoruz. Kayyım atanan belediyelerde de halkımızın vermiş olduğu oylar ortada. Daha önce kazanmış olduğumuz illerin de ötesini hedefliyoruz

Öte yandan iktidar koalisyonu eldeki tüm imkanları ile daha az belediye almamız için elinden geleni yapacak. 24 Haziran seçimlerinde Urfa’da yaşandı biliyorsunuz. Bu tür şeylerle karşı karşıya kalacağımızı biliyoruz.

Bir sayıdan bahsedebiliyor musunuz?

24 haziran seçimleri 102 belediyenin üzerine 15 belediye daha ekleyebileceğimiz gibi bir sonucu verdi. Tabii sayı değişebilir.

"Yerel yönetimlerde en geniş ittifak sağlanmalı"

AKP-MHP ittifakının CHP ve HDP’ye ait belediyeleri alma hedefi olduğu biliniyor. 24 Haziran sonuçlarına göre Esenyurt, Sultanbeyli gibi ilçelerde HDP ve CHP ortak davranırsa, belediyelerde ciddi bir pozisyon yakalayabiliyor. Adaylar üzerinde birlikte hareket etme gibi durumunuz olabilir mi?

Bizim şöyle bir anlayışımız var. Yerel yönetimler meselesinde isme çok takılmayın buna kimi yerlerde kent meclisi deniyor, kimi yerlerde halk meclisi deniyor. Yerel yönetimler, yerel demokrasinin beşiği olmalıdır. İnsanların çok kolaylıkla kapı çalıp denetleyebileceği yerlerdir. Bu açıdan bakıldığında güçlü denetim ve yönetim mekanizmalarının kurulmasını istiyoruz. Meslek odaları, meslek birlikleri, sendikalar, yurttaş girişimleri ve elbette ki siyasi partiler, konseyler aracılığıyla yerel yönetime katılmalıdırlar. Bu açıdan baktığımızda seçim ortaklığı açısından bu kadar geniş bir yelpaze olması gerektiğini düşünüyoruz. Bütün çalışmalar bu anlayışla sürüyor. En geniş ortaklığın sağlanması için mücadele edeceğiz.

Görüşmele gerçekleştirdiniz mi?

Meclis dışı siyasi partilerle görüşmeye başladık. Bir dizi toplantı planlıyoruz. Kişi isimleri tartışmadan önce yerel perspektifi konuşmak önemli. Büyük ortaklığın var olacağını düşünüyoruz.

Son yıllarda gerçekleştirilen seçimlerde sandık güvenliği çok tartışıldı. Muhalefet iyi bir sınav vermedi. 24 Haziran seçimleri de keza öyle. İnsanlardaki bu güvensizliği nasıl aşacaksınız?
Örgütlülüğümüz açısından baktığımızda sandık güvenliğini her tarafta sağlayacak örgütsel yapıya sahip değiliz. Bazı bölgelerde ciddi eksikliğimiz var. Bunu gidermek için de elimizden geleni yapıyoruz. 24 Haziran’da bir kez daha eksiklerimizi gördük.  Hem teknik hem insani açıdan eksiklerimizi giderme çabasındayız. Ama bu sadece bizim sorumluluğumuzda olan bir şey değil. Bütün muhalefetin, sandık güvenliği için adım atması şarttır.