HDP Ağrı Milletvekili Leyla Zana'nın, daha önce 10 yıl hapis cezasına çarptırıldığı ve Yargıtay tarafından bozulan davada, "Silahlı terör örgütü üyesi olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek, terör örgütü propagandası ve Toplantı Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na muhalefet etmek" suçlarından beraat ettiren mahkeme, gerekçeli kararını açıkladı. Kararda, Zana'nın, katıldığı PKK'lıların cenazeleri ve gösterilerde polis tarafından grubun dağılması yönünde ihtar yapıldığı, sanığın içinde olduğu grubun oturma eylemi yaptığı ancak, gruba zor kullanılmadığı, dolayısıyla sanığın polise direndiğine dair herhangi bir delilin olmadığı gerekçesiyle beraat ettirildiği belirtildi.
Leyla Zana hakkında 2011 yılında katıldığı 9 ayrı cenaze töreni, basın açıklaması ve yaptığı konuşmalar nedeniyle hakkında açılan davada, 2012 yılında 'Terör örgütü üyeliği' suçundan 10 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Ancak, bu ceza, Yargıtay 9'uncu Ceza Dairesi tarafından 2014 yılında bozuldu. HDP Ağrı Milletvekili Leyla Zana, kısa süre önce Diyarbakır 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde yeniden yapılan yargılamasında beraat etti. Zana hakkında açılan 'Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na muhalefet' ve 'Terör örgütü propagandası' davalarının da ertelenmesine karar veren mahkeme, gerekçeli kararını açıkladı.
"Failin örgütün çağrıları kapsamında bir suç işlemesi gerekir"
Gerekçeli kararda, Leyla Zana'nın savunmasında örgüt mensuplarının cenaze törenlerine katıldığını kabul ettiğini belirten mahkeme, bu törenlere katılarak grupla birlikle yürüdüğünün tutanak ve fotoğraflarla da tespit edildiği yer aldı. Kararda, terör örgütü PKK'ya üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlediği öne sürülen bir failin örgüt üyesi gibi cezalandırılabilmesi için failin örgütün çağrıları kapsamında bir suç işlemesi gerektiğine dikkat çekildi. Kararda, hazırlanan iddianamelerde Leyla Zana'nın, örgüt adına yasa dışı toplantı ve gösteri yürüyüşlerine katılma suçunu işlediği yönünde iddialar bulunduğu kaydedildi.
"Zor kullanılmadı ve direnmedi"
Zana'nın terör örgütü çağrısı üzerine 2011 yılının Nisan ve Mayıs aylarında düzenlenen 4 ayrı terör örgütü mensubunun cenazesine katılıp, yürüdüğünü belirten mahkeme, benzer olaylarla ilgili Yargıtay kararlarına dikkat çekti. Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na muhalefet suçunun oluşması için, toplanan gruba dağılmaları için ihtar yapılması, ihtara rağmen dağılmamaları halinde zor kullanılması ve zor kullanmaya rağmen failin dağılmamakta ısrar etmesi gerektiği vurgulanan kararda şu ifadelere yer verildi:
"Sanığın katıldığı yürüyüşlerin yasa dışı olduğuna ilişkin kolluk tarafından ihtar yapıldığı, topluluğun buna rağmen dağılmadığı, dağılmamaları üzerine zor kullanılması ve sonra sanığın ısrarla eylemine devam edip kamu görevlilerine direndiğine ilişkin sanık hakkındaki iddianamelerde ve olay tutanaklarında bir iddia yoktur. Sanığın yalnızca terör örgütü mensuplarının cenaze törenlerinde cenazenin arkasında yürüdüğü görülmektedir. 16 Mayıs 2011 tarihli eylemde kolluğun ihtarından sonra sanığın içinde olduğu grubun oturma eylemi yaptığı, ancak gruba zor kullanıldığı yönünde bir iddianın bulunmadığı anlaşılmıştır. Aynı gün gruptan ayrılan kişilere zor kullanımından sonra cadde ve sokaklarda çıkan olaylara katılan grup içinde sanığın bulunduğu yönünde bir iddia bulunmadığı gibi bir delil de yoktur. Sanığın eylemleri terör örgütü mensuplarının cenaze törenine katılarak yürüyüş yapmak ve eylemin yasa dışı olduğu ihtarından sonra oturma eylemine katılmak şeklindedir. Sanığın içinde bulunduğu gruba zor kullanılmadığı ya da zor kullanımına karşın sanığın dağılmamakta ısrar etmesinin söz konusu olmadığı olayda, sanığın eylemlerinin belirtilen suçu oluşturmadığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle 'Örgüt adına suç işleme' suçunun yasal unsurlarının oluşmadığından sanığın beraatına karar verilmiştir."
Kadın hâkim, yargılama ertelemesine muhalefet şerhi koymuştu
Diyarbakır 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi hakimi Esra Öztürk'ün muhalefet şerhi nedeniyle Leyla Zana hakkında 'Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununa muhalefet' suçundan verilen yargılamanın ertelenmesi kararı oy çokluğu ile alındı. Muhalefet şerhinde Zana hakkında beraat kararı verilmesi gerektiğini belirten Öztürk, sanığın eyleminin 'terör örgütü propagandası' ve 'Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununa muhalefet' suçunun unsurlarını oluşturmadığı, bu kapsamda sanık hakkında beraat yerine kovuşturmanın ertelenmesi kararı verilmesinin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nde düzenlenen adil yargılanma hakkına aykırı olacağına dikkat çekerek, "Bu nedenle beraat kararı verilmesi gerektiğini düşündüğümden sayın çoğunluğun kararına katılmıyorum" demişti.