Gündem

HDP: Mart ayında 35 cezaevinde 48 hak ihlalini yaşandı

TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Üyesi Burcu Çelik, cezaevindeki hak ihlallerini Meclis gündemine taşıdı

05 Nisan 2017 00:15

HDP Muş Milletvekili, TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Üyesi Burcu Çelik, mart ayı içerisinde 35 cezaevinde yaşanan 48 hak ihlalini Meclis gündemine taşıdı. Çelik’in sıraladığı 48 hak ihlali arasında, rutin bir şekilde tutuklu ve hükümlülere yönelik darp, hakaret, tehdit, işkence ve kötü muamele, hukuki dayanağı olmayan sevk ve nakiller, çıplak arama, başta hasta tutukluluar olmak üzere sağlık hakkına erişiminin engellenmesi  de  var.

OHAL dönemiyle birlikte cezaevlerindeki hak ihlallerinin arttığını  bu duruma bir çözüm üretilmediği için açlık grevlerinin başladığına dikkat çeken  Burcu  Çelik’in yazılı açıklaması şöyle:

Ne yazık ki Cezaevlerinde uzun süredir ağır insan hakkı ihlalleri ve insan onuruna aykırı uygulamalar yaşanmakta ve bu uygulamalar sıklıkla ailelerinin başvuruları ve basın yayın yoluyla da gündeme gelmektedir. Tutuklu ve hükümlülere yönelik uygulanan kötü muamele ve hak ihlalleri ikinci bir ceza haline gelmekte bunların sonucunda da ölümlere kadar varabilen ağır sonuçlar doğmaktadır. Bu uygulamaların bir kısmı meclis gündemine de gelip basına yansıdığı ve kamuoyu tepkisiyle karşılandığı halde, cezaevi politikalarında bir değişikliğe gidilmemiştir. Bu durum Türkiye'nin demokratikleşmesinin önündeki en büyük engellerden biri olarak varlığını korumuştur.

Cezaevlerinde rutin bir şekilde tutuklu ve hükümlülere yönelik darp, hakaret, tehdit, işkence ve kötü muamele, hukuki dayanağı olmayan sevk ve nakiller, çıplak arama, başta hasta tutsaklar olmak üzere sağlık hakkına erişiminin engellenmesi, keyfi şekilde verilen disiplin cezaları ve bu cezalara karşı savunma haklarının engellenmesi, avukat görüşmelerine kısıtlama getirilmesi, mahkeme süreci devam eden tutuklu ve hükümlülerin yargı çevresinden uzaklaştırılarak adil yargılanma haklarının ihlal edilmesi, iletişim hakkının engellenmesi, Türkçe dışındaki dillerde konuşma yasağı, televizyon ve radyo yayınlarının kısıtlanması, hapishanelerde askeri darbe ürünü uygulamalarının dayatılması (tekmil, sohbet hakkının sınırlandırılması ve cezaevlerindeki doluluk oranının yol açtığı sosyal hakların kısıtlanması, yerlerde beton zemin üzerinde yatılması, ayakta sayım, kimlik dayatması vb.) baskın tarzında gelişen aramalar, günlük kullanılan araç gereçlere el konulması gibi uygulamalar cezaevi politikası halini almıştır.