Halkların Demokratik Partisi, AİHM'in "Serbest bırakın" kararına rağmen Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi'nin Selahattin Demirtaş için verdiği tutukluluğana devam kararının Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne aykırı olduğunu belirtti. Mahkemenin Cumhurbaşkanı Erdoğan ve yürütmenin baskısıyla bu kararı aldığı kaydedildi.
AİHM'in tutukluluğu için “hak ihlali” deyip tahliyesini istediği eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş için yerel mahkeme “tutukluluğun devamı” kararı verdi.
HDP eş genel başkanları Pervin Buldan ve Sezai Temelli, yazılı bir açıklama ile yerel mahkemenin kararına tepki gösterdi. Demirtaş'ın serbest bırakılmamasının Anyasa ve Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ihlali anlamına geleceği belirtilen açıklamada "Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi tamamen politik nedenlerle, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve yürütmenin baskısı ile bugünkü kararı almıştır. Mahkeme heyeti, aynen Demirtaş’ın ve diğer milletvekillerimizin tutuklanmalarında olduğu gibi hukuki değil siyasi nedenlerle bir karar vermiştir" denildi.
Açıklamada, Adalet Bakanlığı'na yazı yazarak kararın kesinleşip kesinleşmediğinin sorulmasının ise Demirtaş hakkında İstinaf Mahkemesi’nde bekleyen kararın onanmasını sağlamak için yapılan bir manevra olduğu belirtildi.
Buldan ve Temelli imzasıyla yayımlanan açıklama şöyle:
"Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin 10 gün önce aldığı ve Selahattin Demirtaş’ın derhal serbest bırakılmasını da içeren kararını bugün Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi değerlendirmiştir.
Toplanan heyet AİHM kararını uygulamamış, tutukluluğun devamına karar vermiştir. Bu açıkça Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ihlalidir.
Bir kez daha belirtelim ki, AİHM’in Demirtaş kararındaki “derhal serbest bırakılsın” ifadesi bir bireysel önlem önerisidir ve yerel mahkeme Anayasa’nın 90. Maddesi’ne ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 46. Maddesi’ne bağlı olarak bu kararı uygulamak durumundadır.
Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi tamamen politik nedenlerle, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve yürütmenin baskısı ile bugünkü kararı almıştır. Mahkeme heyeti, aynen Demirtaş’ın ve diğer milletvekillerimizin tutuklanmalarında olduğu gibi hukuki değil siyasi nedenlerle bir karar vermiştir.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararının kesinleşmediğini iddia etmek, ayrıca bunu Adalet Bakanlığı’na yazı yazarak sormak zaman kazanmak için atılmış akıl dışı ve hukuk dışı adımlardır. Kazanılan zamanda, Demirtaş hakkında İstinaf Mahkemesi’nde bekleyen kararın onanmasını sağlamak için yapılmış bir manevradır.
Yargı bir kez daha siyaset yapmıştır, yürütme baskısı ile hareket etmiştir ve bu heyet büyük bir vebal altındadır. "