HDP Genel Başkan Yardımcısı Garo Paylan, "Bütçeden sizin vergilerinizle toplanan kaynaklar yandaşa aktarılıyor. Şehir hastaneleri ile 10 liraya yapılacak iş, 100 liraya o yandaş müteahhitlere veriliyor. Yandaş müteahhitler bu paraları alıyorlar, vergi cennetlerine götürüyorlar. Bu şekilde hep beraber soyuluyoruz" dedi.
TBMM'deki bütçe görüşmeleri öncesinde HDP’nin başlattığı 'Bütçe Buluşmaları'nın ilki, Ağrı'da düzenlendi. Ağrı’daki toplantıda konuşan HDP Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan, Türkiye'nin dört bir yanında yapacakları toplantılarla halkın taleplerinin bütçeye yansımasını amaçladıklarını belirterek, "Ataması yapılmayan öğretmenle de emeklilikte yaşa takılanla da barınamayan gençle de kağıt toplamaya çalışan ve ekmeğiyle oynanan atık kağıt toplayan emekçilerle de buluşacağız. Birlikte mücadele etme çağrısı yapacağız" diye konuştu.
Pandora Belgeleri açıklaması
Hükümetin bütçe politikasını eleştiren ve “Pandora Belgeleri” adı ile yayımlanan mali kayıtlara da değinen Paylan, "Vergileri biz yoksullar ödüyoruz ama vergiler 5’li yandaş müteahhit çetesine gidiyor. Yandaş müteahhitler bu paraları alıyorlar, vergi cennetlerine götürüyorlar. Bu şekilde hep beraber soyuluyoruz" değerlendirmesini yaptı.
Paylan'ın konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:
"Bütçe hakkını halklarımızla kullanmak için, halkın bütçesini halkla yapmak için memleketin 4 tarafında olacağız. İktidar, yıllardır saraylarında bütçeyi hazırlıyor. Yalnızca saraylarına, savaşlara ve yandaşlarına hazırlıyor. Saraylardan hazırlanan bütçeler sarayın bütçesi olur. Biz ise halkın bütçesini yapmak için halkımızla birlikteyiz. Bir avuç yandaş için değil halk için bütçe hazırlıyoruz.
"Halkımız fahiş fiyatlar altında eziliyor"
Halkımız fahiş fiyatlar altında eziliyor. İşsizlikle karşı karşıya, ancak bakıyorsunuz saraylarında birileri lüks ve şatafat içinde yaşıyor ve ‘Türkiye uçuyor’ diyor. Evet, Türkiye’de birileri uçuyor ama küçük bir azınlık uçuyor. Halkımızın büyük çoğunluğu yoksulluk ve işsizlik altında, fahiş faturalar ve fiyatlar altında eziliyor.
"Gençlerimiz barınamıyor"
Halkımızın talepleri var. Ataması yapılmayan öğretmenlerin talepleri var. Emeklilikte yaşa takılanlar emekli olmak istiyor. KYK’ya borçlu gençlerimiz var. Borçlarının silinmesini istiyorlar. Gençlerimiz barınamıyor, yurt yapılmasını istiyor. Memurların 3600 ek gösterge talebi var ancak Saray ne diyor onlara? ‘Kaynak yok’ diyor. Ama bakıyoruz, bütçeden yandaşlara bütün bu talepleri misliyle karşılayacak kaynak akıtılıyor. Biz vergileri veriyoruz, ama bütçe kaynakları yandaşlara aktarılıyor.
Onlar esnafı, çiftçiyi desteklemedi ama bütçeden yandaşlara, savaşlara ve saraylara akan kaynakları da durdurmadı. Yurttaşlarımız aç, açıkta bırakıldı. Bunları eleştirmek ve halkın taleplerinin bütçeye yansıması için sahadayız. Bugün Ağrı’dayız. Sabah hayvan pazarındaydık. Tüm Türkiye’de gördüğümüzden çok daha ağır bir tablo ile karşı karşıya kaldık bu sabah. Ağrı için bıçak kemiğe dayanmıştır. Tüm Türkiye için bıçak kemiğe dayanmıştır ama Ağrı’da biz bu yoksulluğun çok daha derin şekilde yaşandığını gördük.
"Vergileri biz yoksullar ödüyoruz, ama vergiler 5’li yandaş müteahhit çetesine gidiyor"
2021 bütçesi için şunu net bir şekilde söyleyebiliriz ki hep beraber soyuluyoruz. Vergileri biz yoksullar ödüyoruz, ama vergiler 5’li yandaş müteahhit çetesine gidiyor. İşte bu soygun düzenini durdurmak için önümüzde çok önemli bir fırsat var. Eğer 2022’de halkın taleplerini yansıtabilirsek bu bütçe halkın bütçesi olur. Eğer mücadele etmeyip, sessiz kalıp, bu kaynakların yandaşlara akmasını engelleyemezsek bu bütçe Saray’ın bütçesi olur.
Bu kapsamda bütçe buluşmaları, bugünden başlayıp 23 Ekim’e kadar memleketin 4 bir yanında sürecek. Ağrı’da başladık, İstanbul’a gideceğiz, daha sonra Mardin’de olacağız, en son da Ankara’da olacağız. Tüm toplumsal kesimlerle buluşacağız. Ataması yapılmayan öğretmenle de emeklilikte yaşa takılanla da barınamayan gençle de kağıt toplamaya çalışan ve ekmeğiyle oynanan atık kağıt toplayan emekçilerle de buluşacağız. Birlikte mücadele etme çağrısı yapacağız. Sendikalarla, meslek odaları ile buluşacağız. Bu bütçenin halkın, emekçinin, çiftçinin bütçesi olması için birlikte mücadele etme çağrısı yapacağız.
Neden Ağrı’yı seçtik? Bütün ülkede yoksulluk, işsizlik var ama Ağrı Türkiye’nin en yoksul illerinden biri. Ağrı Türkiye’de işsizliğin en derin yaşandığı illerden biri. Türkiye’nin diğer illerinde belki her 3 kişiden biri işsiz, ama Ağrı’da her üç kişiden ikisi işsiz. Türkiye’nin diğer illerinde her 3 gençten biri işsizken Ağrıda her üç gençten ikisi işsiz. Ağrı’da yurttaşlarımız, doğduğu yerde doyamadığı için hem Türkiye’nin batısına hem diğer ülkelere göç ediyor. Oysa Ağrı’nın toprakları, yaylaları bereketli. Ağrı hem kendini hem tüm Türkiye’yi doyurabilir ama baktığınızda çiftçi gübreyi alamıyor. Bir yılda yüzde 100’den fazla zam gelmiş ve çiftçinin şu anda tarlasını ekmesi gerekiyor ama tarlasına gübre atamıyor. Hayvan üreticisi perişan durumda. Şu anda saman, yem alamıyor. Fiyatları iki katına çıkmış. Daha dana pozisyonunda olan hayvanını 3 kuruşa satmaya çalışıyor çünkü kış gelmiş, o hayvanını besleyemeyeceğini biliyor. Ağrı diğer şehirlerimizden daha fazla cezalandırılıyor. Yoksulluk, işsizlik ve göçle karşı karşıya.
‘Türkiye uçuyor’ diyenlere, Tayyip Erdoğan’a, diğer bakanlara çağrımdır; Gelsin Tarım Bakanı, diğer bakanlar, Tayyip Erdoğan, hayvan pazarını bir gezsinler. Bir görsünler buradaki yoksulluğu, çaresizliği. Gelsinler, Ağrı’daki işsiz kahvelerini gezsinler. Burada desinler bakalım ‘Türkiye uçuyor’ diye. Önemli olan marketlere gidip ‘Fiyatlar uygun’ demek değil. Sen 110 bin lira maaşınla saraylarında şatafat sürüyor olabilirsin ama yurttaşımız şu anda ekmeğe muhtaç. Bunları görmek için sahaya çıkman lazım Sayın Erdoğan. Halkla buluşman lazım. Öyle kurgu görüntülerle halkın derdini anlayamazsın. Gel hayvan pazarına, gel Ağrı’nın sokaklarında yürü, halkın derdi ile dertlen ki anlayasın. Belki biraz vicdanın sızlar.
"Hep beraber soyuluyoruz"
Bakın, Pandora Belgeleri çıktı. Bütçeden sizin vergilerinizle toplanan kaynaklar yandaşa aktarılıyor. Şehir hastaneleri ile 10 liraya yapılacak iş, 100 liraya o yandaş müteahhitlere veriliyor. Yandaş müteahhitler bu paraları alıyorlar, vergi cennetlerine götürüyorlar. Bu şekilde hep beraber soyuluyoruz. Bütçe tercihlerini değiştiremezsek, halkın denetimine açamazsak, taleplerini yansıtamazsak, kimlerden vergi alınacağına halk karar vermezse… Sizden vergi topluyorlar, yandaş müteahhitlere aktarıyorlar, onlar sizin hakkınızı çalıp vergi cennetlerine kaçırıyor.”