Gündem

HDP'de 5. Büyük Kongre | Mithat Sancar: Cumhurbaşkanlığı seçiminde, tutum belgemizdeki ilkeler çerçevesinde müzakerelere ve ortak aday fikrine açığız

03 Temmuz 2022 11:45

HDP Eş Başkanı Mithat Sancar, HDP’nin 5. Büyük Kongresi'nde yaptığı konuşmada, "Hükûmeti açıkça uyarıyoruz; tecrit üzerinden oyun oynamayın. İmralı adına söz kurmayın, halkı yanıltmaya çalışarak afaki gündemler yaratmayın" diye konuştu. Muhalefete de seslenen Sancar, "Tecrit meselesi iktidarın manipülasyonlarına terk edilemeyecek çizgidir" dedi. 

Sözlerinin devamında, "Kürtler başta olmak üzere HDP tabanını seçim hesaplarında bir sayı olarak görevler ne siyasetten anlıyorlar ne de tarih biliyorlar!" diyen Sancar, "seçimler yaklaştıkça iktidarla anlaşma gibi zırvalar, zekâ yoksunu senaryoların tedavüle sokulduğunu" söyledi. Sancar, "Eğer bu iktidarla bir anlaşma aranıyorsa savaş tezkerelerine onay verenlere bakın. İktidarla aynı fikre ve zikre sahip olanlara bakın. Kürtlere HDP’ye ve demokrasi güçlere dair baskılara dair ses çıkarmayıp iktidarın arkasına dizilenlere bakın" ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanlığı seçimine ilişkin de konuşan Sancar, "Bizler kamuoyunun önünde açık şeffaf görüşme yapılması halinde tutum belgemizde duyurduğumuz ilkeler çerçevesinde müzakerelere ve ortak aday fikrine açığız" diye seslendi. Sancar, "Eğer bu çağrımıza karşılık alamazsak en doğal hakkımız olan seçimlere kendi adayımızla girme seçeneğini de çok ciddi bir şekilde önümüzde tutuyoruz" diye ekledi.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) 5. Büyük Kongresi’ni “Çözüm biziz, sözümüz var” sloganıyla topladı. HDP Eş Başkanları Pervin Buldan ile Mithat Sancar’ın salona gelmesi üzerine başlayan kongrede Divan üyeliği için oylama yapıldı. Divan üyeliğine Saruhan Oluç, Dilan Dirayet Taşdemir, Dersim Dağ, Serpil Kemalbay seçildi. 

TIKLAYIN - HDP’de büyük kongre günü | "Demokrasi İttifakı ile mutlaka kazanacağız"

Pervin Buldan'ın açıklamalarının ardından kürsüye çıkan Sancar'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

"Hükümeti buradan apaçık uyarıyoruz. Tecrit üzerinden oyun oynamayın. Tüm ülkeyi ve bölgeyi ilgilendiren bu denli önemli bir meseleyi siyasi ikbal ve iktidar hedeflerinize alet etmeyin. Etmeye kalkarsanız da başaramazsınız. İmralı adına söz kurmayın. Halkı yanıltmaya çalışarak afaki gündemler yaratmayın. Tecride son verin. Abdullah Öcalan'ın ne düşündüğünü kamuoyunun öğrenmesini sağlayacak ve esasen hakkı olan bütün imkanları sağlayın.

"Buradan diğer muhalefet partilerine de seslenmek istiyorum. Tecrit meselesi iktidarın tekeline ve manipülasyonlarına terk edilemeyecek kadar ciddidir. Barış konusunda belirleyici katkı sağlayacağı geçmişte defalarca kanıtlanmış bir aktörün şimdi de bu rolünü oynamasını mümkün kılacak şartların yaratılmasını muhalefetin de  demokrasi güçlerinin de talep etmesi gerekiyor. Tecritin kalkması meselesini tecrite almayın, tecrit üzerinde tecrit bu ülkede barışa katkı sağlamaz. Tam tersine çözümsüzlük politikalarının sürmesine yarar. Kürt sorunu seçim dönemlerinde hatırlanacak ve araçsallaştıracak bir mesele değildir. 

"İktidarın ve etrafındakilerin rant saldırılarına karşı toprağına, ağaçlarına, akarsuyuna, ovasına sahip çıkan tüm güzel insanlar, selam olsun sizlere. İnançları dolayısıyla dışlanan, ötekileştirilen, eşit yurttaşlık hakları gasp edilen başta Aleviler olmak üzere bütün inanç topluluklarına selam olsun. Gençler ve çocuklar, sizlere selam yetmez size gönlümüzü veriyoruz, yolumuzu veriyoruz. Sizleri de selamlıyorum.

"Bugün partimizin 5. olağan kongresini gerçekleştiriyoruz. Partimize, yoldaşlarımıza, halkımıza karşı düzenlenen bütün kumpaslara, tertiplere, operasyonlara gerekli cevabı bu coşkulu kalabalık ve gözü bizde olan milyonlar çok net biçimde veriyor. Buradan taşan ses, mutlaka sözümüzü bu ülkenin bütün emekçilerine, ezilenlerine ulaştıracaktır. O nedenle bu kongre, bu kalabalık, bu kararlılık, bu cesaret, bu adanmışlık, saraydakilere diyor ki "Bizi bu mücadeleden, bu birliktelikten vazgeçiremezsiniz." Çünkü bizim fikriyatımız çok güçlüdür, bu dava çok haklıdır. Bu nedenle mutlaka kazanacağız arkadaşlar.

"Biz inanılmaz bir direniş geleneğinden geliyoruz, bunu burada anlatmaya günler yetmez. Ama biz sadece bir direniş hareketi değiliz, buna aynı zamanda özgür geleceği inşa etmeyi hedefleyen bir hareketiz. Şimdi inşa zamanıdır, şimdi yeni yaşamı kurma zamanıdır. İnşa etmek istediğimiz yeni yaşam, bu ülkenin 100 yıllık sorunlarından orta ve kısa vadeli sorunlarına kadar her türlü meseleye kapsamlı, kalıcı çözümler içeriyor. Türkiye'deki egemen anlayış ve geleneksel siyaset, bu denli inanmış bir örgütlü mücadeleyle tarihin hiçbir döneminde karşılaşmadı. HDP'den duyulan rahatsızlığında temelinde tam olarak bu yatıyor. O nedenle var güçleriyle bize saldırıyorlar, var güçleriyle bizi susturmaya çalışıyorlar. Tekrar söylüyorum, boşuna uğraşıyorlar, boş hayaller peşinde koşuyorlar.

"Özellikle vurguluyoruz, çözümün yöntemi savaş, şiddet, çatışma olamaz. Çözüme ve barışa ancak ve ancak diyalog, müzakere ve demokratik siyasetle ulaşılabilir. Hep yüzleşme, hep hakikat diyoruz. Bu hakikatin mutlaka görülmesi gerektiğinde ısrar ediyoruz. Çözümdeki ısrarımız sadece tabanımızın büyük çoğunluğunun Kürtlerden oluşmasından kaynaklanmıyor. Kürt sorununun demokratik yollarla çözülmesinin inkar, imha ve asimilasyon politikalarından vazgeçildiği bir ülkenin bu topraklara huzur, refah ve özgürlük kazandıracağına inanıyoruz. Bu nedenle sürekli barış diyoruz, ısrarla büyük barışı savunuyoruz.

"Hedefimiz, toplumsal mutabakatla hayata geçirilecek bir barış sürecidir. Meclis'in merkezde olmasını neden istiyoruz? Çünkü Meclis, sürecin güvencesini oluşturacaktır ve şeffaflığı sağlayacaktır. Bunlar olmadan barış süreçlerini çözüme götürmek ve yerleştirmek, kalıcı kılmak mümkün değil. Birkaç adım atılabilir, çok öyle zor adımlar değil bunlar. Bizler öneriyoruz;

"Eşit yurttaşlığın güvence altına alınması, anadil başta olmak üzere kimlik haklarını tanınması, yerel demokrasinin kabul ve inşa edilmesi, tüm siyasi mahkumiyetlerin ve davaların sonuçlarıyla birlikte derhal ortadan kaldırılması, siyasi irade ve kazanımlara yönelik gasplara, başta belediyeler olmak üzere her alandaki kayyum rejimine son verilmesi.

"Bunların müzakere edilip hayata geçirileceği yer en başta Meclis olmalıdır. Bunları topluma mal etmek için de güçlü bir barış ve çözüm iradesi gereklidir. HDP bütün bu konularda temel aktördür, kurucu güçtür. Üzerine düşen her türlü görevi ve sorumluluğu yerine getirmeye hazırdır.

"Hükûmeti açıkça uyarıyoruz; tecrit üzerinden oyun oynamayın. Bu denli hayati bir meseleyi siyasi ikbal meselelerinize alet etmeyin. İmralı adına söz kurmayın, halkı yanıltmaya çalışarak afaki gündemler yaratmayın. Tecrite son verin. Abdullah Öcalan'ın ne düşündüğünü kamuoyunun öğrenmesini sağlayacak ve esasen hakkı olan bütün imkanları sağlayın. Muhalefet partilerine de seslenmek istiyorum, tecrit meselesi iktidarın manipülasyonlarına terk edilemeyecek kadar çizgidir.

"Kürtler başta olmak üzere HDP tabanını seçim hesaplarında bir sayı olarak görevler ne siyasetten anlıyorlar ne de tarih biliyorlar! Bu ülkenin siyasal bilinci ve örgütlülüğü en yüksek kesimini oluşturan başta Kürtler olmak üzere bu milyonlar demokrasinin ve barış mücadelesinin  en dinamik gücüdür. Bu hesaba katılmadan bu güç dikkate alınmadan ülkeye ne demokrasi ne adalet ne de barış gelir. Seçimler yaklaştıkça iktidarla anlaşmak zeka yoksunu senaryolar tedavüle sokuluyor. Güya bizler töhmet altında bırakılacağız. Bunları ortaya atanlara bakın bunların değeri hakkında fikrinizi kolayca belirtirsiniz zaten. Kimler bunlar? Eğer bu iktidarla bir anlaşma aranıyorsa savaş tezkerelerine onay verenlere bakın. İktidarla aynı fikre ve zikre sahip olanlara bakın. Kürtlere HDP’ye ve demokrasi güçlere dair baskılara dair ses çıkarmayıp iktidarın arkasına dizilenlere bakın.

"Parlamento seçimlerine bu ittifakla gireceğiz. Ve hedefimiz halkların ezilenlerin ortak iradesini parlamentoda en güçlü şekilde temsil etmektir. Cumhurbaşkanlığı seçiminde ise yine tutumumuzu açık söyleyeyim. Bizler kamuoyunun önünde açık şeffaf görüşme yapılması halinde tutum belgemizde duyurduğumuz ilkeler çerçevesinde müzakerelere ve ortak aday fikrine açığız. Eğer bu çağrımıza karşılık alamazsak en doğal hakkımız olan seçimlere kendi adayımızla girme seçeneğini de çok ciddi bir şekilde önümüzde tutuyoruz. Bu durumda tabanımızla demokrasi ittifakının bileşenleriyle istişare ederek aday belirleyeceğiz. Hedefimiz de en az ikini tura çıkmak olacaktır. "