"Katledilen canları saygıyla anıyor, Malatya Katliamı’nı bir kez daha lanetliyoruz" diye devam eden açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
"Dönemin Malatya Belediyesi'nin hoparlörlerinden cihat çağrıları yapılıp, tahrik edici bir rol oynanırken, güvenlik güçleri günlerce saldırılara ve katliama seyirci kaldı. Bu katliamdan sonra Alevilerin önemli bir kısmı Malatya’yı terk etmek zorunda kaldı. Malatya Katliamı; aynı yılın Aralık ayında gerçekleşen ve yüzlerce yurttaşın katledildiği Maraş Katliamının da provası oldu.
"Koçgiri, Dersim, Ortaca, Malatya, Sivas, Maraş, Çorum, Madımak ve Gazi katliamları da aynı zihniyetin sonuçlarıdır. Bu katliamlar, devletin Kürt halkına ve Alevi toplumuna geleneksel bakışından, inkâr ve asimilasyon politikalarından ayrı düşünülemez. Bütün bu katliamlar için hiçbir zaman Alevi toplumundan özür dilenmedi, devletin katliamdaki rolü ve tutumu mahkûm edilmedi."