Gündem

HDK: Bizim anlayışımızı sergileyen Gezi dinamiklerinin ortak sesi olacağız

HDK’nın yerel seçim stratejisi deklarasyonu açıklandı. Yerel yönetimin önemine vurgu yapılan açıklamada, ‘Gezi Direnişi’nde buluşan dinamiklerin ortak sesi ve kürsüsü olacağız’ denildi

10 Eylül 2013 11:45

2014 Mart’ında yapılacak yerel seçimlere doğuda Barış ve Demokrasi Partisi (BDP), batıda Halkların Demokratik Partisi (HDP) ile girecek olan Halkların Demokratik Kongresi’nin (HDK) yerel seçim stratejisi açıklandı. Yerel seçim deklarasyonunda, Kürt siyasi hareketinin tavrının tartışıldığı Gezi Parkı süreci için  “Bizler, hem iktidar hem de bazı muhalefet partilerinin sıkı sıkıya savundukları merkezi vesayetçi yönetime karşı yerelin isyanı olan ve Gezi Direnişi’nde buluşan bu dinamiklerin ortak sesi ve kürsüsü olacağız. Çünkü Gezi Direnişi’yle açığa çıkan tam da HDK’nin demokratik, yerel ve yerinden yönetim anlayışıdır. Yerel, artık merkezin tebası olmak istemiyor. ‘Kendimizi de kentimizi de biz yöneteceğiz’ talebini yükseltiyor” ifadesi kullanıldı.

Halkların Demokratik Kongresi (HDK) yerel seçim stratejisi dün (9 Eylül 2013) açıklandı. Buna göre, seçimlere Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) ile, diğer bölgelerde ise Halkların Demokratik Partisi (HDP) çatısı altında girilecek.

İstanbul’daki Cezayir toplantı salonunda, HDK Yürütme Kurulu üyeleri, HDP eşbaşkanları, HDK bileşeni partilerin genel başkan ve yöneticileri ve milletvekillerinin katılımıyla basın toplantısı düzenlendi. Salona HDP ile BDP'nin logosunun olduğu "Kentimizi de, kendimizi de biz yöneteceğiz" yazılı pankart asıldı.

ANF’de yer alan habere göre, HDK'nin seçim deklarasyonunu Yürütme Kurulu üyesi Betül Çobanoğlu açıkladı.

HDK'nin Türkiye'deki tüm yerel yönetim birimlerinde kazanma iddiasıyla seçimlere gireceğini belirten Çobanoğlu, “Yerel seçimlerde bölgede BDP, batıda HDP ile giriyoruz. HDP ve BDP politik iddiamızı hayata geçireceğimiz ortak adreslerimizdir. Her iki partinin elde edeceği başarı, toplam başarımız ve ortak kazanımlarımız olacaktır" dedi.

Çobanoğlu'nun açıkladığı HDK'nın yerel seçim deklarasyonunda şu ifadelere yer verildi:

“Halkların Demokratik Kongresi olarak, aylar önce başlattığımız seçim stratejisi tartışmalarını sonuçlandırdık ve bugün yerel seçim çalışmalarının startını veriyoruz. HDK olarak, bileşenlerimizle birlikte yürüttüğümüz tartışmalar sonucunda, Türkiye’deki tüm yerel yönetim birimlerinde, kazanma iddiasıyla seçimlere girme kararı aldık.

Yerel seçimlere, bölgede BDP, batıda HDP ile giriyoruz. HDP ve BDP, politik iddiamızı hayata geçireceğimiz ortak adreslerimizdir. Her iki partinin elde edeceği başarı, toplam başarımız ve ortak kazanımlarımız olacaktır.

Örgütlenme, propaganda, aday belirleme gibi seçim sürecinin tüm çalışmalarını, HDK bileşeni partiler, siyasi gruplar, örgütler, kadınlar, bağımsız bireyler, inanç grupları, gençlik hareketleri, farklı kimlik ve kültür temsilcileri olarak çoğulculuğumuz ve zenginliklerimizle hep birlikte örgütleyecek, hep beraber hayata geçireceğiz.

 

Özerk yönetim vurgusu

 

HDK’nin temel politikalarından biri olan yerelden ve yerinden, demokratik ve özerk yönetim anlayışını, bu yerel seçim sürecinde gerçekleştirmekte ve demokratik yerel yönetim birimlerini geliştirmekte kararlıyız, iddialıyız. HDK bileşenlerinin geçen yerel seçimlerde kazandığı 100 belediyede elde ettikleri yerelden ve yerinden yönetim deneyimlerini daha ileriye taşımak iddiasıyla hareket ediyoruz.

Başta Kürt sorunu olmak üzere tüm kimlik ve inanç sorunlarımızı; demokratik birlik, eşitlik ve özerklik hukuku içerisinde çözmeyi temel bir yaklaşım olarak benimseyen HDK, bu seçim sürecinde demokratik çözümün adresi olacaktır. Savaş ve çatışma politikalarının yerine, halkların eşit, özgür ve gönüllü birliğinde ısrar edeceğiz.

BDP ve HDP’nin bu yerel seçimlerde elde edeceği başarılı sonuçlar, demokratik, özgür, eşit ve gönüllü birliğin teminatı olacaktır. Yine BDP ve HDP’nin başarısı, barışın ve demokratik çözümün de güvencesi olarak, tüm Türkiye toplumunu, barışa bir adım daha yakınlaştıracak, Ortadoğu’da halkların kardeşliğini geliştirip, güçlendirecektir.

 

Demokratik muhalefet dağınık

 

Türkiye demokratik muhalefetinin dağınık ve parçalı oluşu, statükocu, rantçı ve otoriter siyasal partiler karşısında, toplumu demokratik seçenekten yoksun bırakıyor. HDK bu gidişata “dur” diyecek demokratik seçeneğin kendisidir.

Şimdi bu ortak mücadele ve birlikte kazanma seçeneğini büyütme zamanıdır. Şimdi; çevre ve ekoloji hareketlerinin, Alevi örgütlerinin, kadın hareketlerinin, aydınların, işçilerin ve sendikaların, gençlik hareketlerinin, meslek örgütlerinin, farklı inanç gruplarının, engelli örgütlerinin, emeklilerin ve işsizlerin, sanatçıların, LGBT örgütlerinin, demokratik yöre derneklerinin, sivil toplum örgütlerinin ve farklı kimlik ve kültür temsilcilerinin güçlerini, enerjilerini birleştirme ve kazanma zamanıdır.

 

Gezi’de ‘Kentimizi biz yöneteceğiz’ denildi

 

Bizler, hem iktidar hem de bazı muhalefet partilerinin sıkı sıkıya savundukları merkezi vesayetçi yönetime karşı yerelin isyanı olan ve Gezi Direnişi’nde buluşan bu dinamiklerin ortak sesi ve kürsüsü olacağız. Çünkü Gezi Direnişi’yle açığa çıkan tam da HDK’nin demokratik, yerel ve yerinden yönetim anlayışıdır. Yerel, artık merkezin tebası olmak istemiyor. ‘Kendimizi de kentimizi de biz yöneteceğiz’ talebini yükseltiyor.

Biz de bu anlayışı geliştirmeyi ve başarıya kavuşturmayı bir sorumluluk olarak kabul ediyoruz. Gelin hep beraber bu iddiamızı gerçekleştirelim, yerel demokrasiyi inşa edelim, yaşam alanlarımız hakkında karar verme yetkisini elimize alalım.

Halklarımız, neo liberal politikaların temsilcisi olan iktidar partisi ile ulusalcı-milliyetçi politikaların temsilcisi olan muhalefet partilerine mahkum değildir. Karşılıklı olarak birbirini besleyen bu iki odağın arasına sıkışmayacağız. Yaşam alanlarımıza ve kentli haklarımıza yönelik tahribat ve saldırıdan, belediyelerin imkanlarının yandaş şirketlere peşkeş çekilmesinden rahatsız olan herkes için yeni bir demokratik yolu, özgürlükçü ve eşitlikçi bir halk seçeneğini büyütmekte kararlıyız. Gelin bu başarı hepimizin eseri olsun.

Adaylarımızı belirlerken, toplumun farklı inanç, dil, kültür ve kimliklere sahip olan halklarının, ötekileştirilenlerin, ezilen ve sömürülenlerin, kadınların, gençlerin, işçilerin, emekçilerin, LGBTlerin, ücretli çalışanların, engellilerin temsil hakkını esas alacağız. Adaylar demokratik işleyişler ve mekanizmalarla, yerellerin özgünlüklerine uygun olarak, halk tarafından yerellerde belirlenecek.

 

‘Hedeflerimiz çok açık’

 

- Yerinden ve yerelden yönetimi, demokratik bir yerel yönetim modelini geliştirmek, böylece yerel demokrasiyi güçlendirmek ve özerk meclisler idari yapısının tüm toplumda benimsenmesi için mücadele etmek;

- Doğrudan demokrasi ilkelerine uygun olarak, katılımcı yerel yönetim modelini yerleştirmek;

- Bütçesini halkın belirlediği, rantı ve hırsızlığı, taşeronlaştırmayı önleyen belediyeciliği geliştirmek;

- Yerel yönetimlerde toplumsal cinsiyet eşitliğini ve ekolojik toplum yaklaşımını hakim kılmak;

- Halkı mağdur eden kentsel dönüşüm politikalarını durdurmak;

- Çocukların ve engellilerin kent yaşamına daha rahat katılabilecekleri önlemleri üretmek;

- Kamusal alanda anadil kullanımını, çok dilli belediyeciliği yaygınlaştırmak;

- Neo liberal yerel ekonomi politikaları yerine sosyal politikaları hayata geçirmek...

 

‘Farkımız kadın yaklaşımı’

 

Seçim stratejimizin esaslarından biri de kadın yaklaşımı olacaktır. Kadınların eşitlik ve özgürlük arayışı, tüm seçim sürecine ve kampanyamıza damgasını vuracak, kadınların başarısı seçimlerin başarısı olacaktır. Yerel yönetim politikalarımızı kadınlar ve kadın örgütleriyle birlikte, kadın bakış açısıyla oluşturacak; yerinden ve kadın odaklı yerel yönetim ilkesini kadınların aktif katılımıyla hayata geçireceğiz. Kadın adayları kadınlarla birlikte belirleyecek; kadınların tüm yerel yönetim birimlerinde eşit temsilini esas alacağız. Eril siyasete yerelden müdahale edecek, toplumu değiştirecek ve dönüştürecek gücü açığa çıkartacağız.

 

‘Tek demokratik seçeneğiz’

 

HDK, örgütlenmesi ve politikaları ile hem Türkiye hem de Ortadoğu için önemli bir modeldir. İlk kez bir seçime bu denli geniş bir bileşenle ve yeni bir modelle giriyoruz. Toplumdaki sorunların demokratik bir şekilde çözümünü sağlamak açısından tek demokratik alternatif ve birlik adresiyiz. Biz, yerel ve demokratik halk yönetimlerini oluşturma konusunda iddialıyız ve kararlıyız. Türkiye’nin demokratik mücadele enerjisinin barajlarla engellenmesine ya da yedeklenmesine izin vermeyeceğiz.

Çağrımız demokrasiden, eşitlikten, adaletten, barıştan, emekten, özgürlükten yana olan, bunlar için mücadele eden tüm insanlara, örgütlenmelere ve kuruluşlaradır: Gelin demokratik geleceğimizi birlikte kuralım...

Gelin, en güçlü birlik zeminimizi, emek, demokrasi ve özgürlük anlayışımızı birlikte geliştirelim, birlikte büyütelim. Gelin yerel siyaseti, kısır ve demokratik olmayan çekişmelere mahkum olmaktan kurtaralım.

Gelin hep birlikte mücadele edelim. Birlikte başaralım. Hep beraber yönetelim ve değiştirelim...”