Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak TRT World Küreselleşme Formu'nda konuştu.
Albayrak'ın açıklamaları şöyle:
"Bütün finans sisteminin tek bir para birimine dayalı olması risk oluşturuyor. ABD'nin ekonomik yaptırımları tehdit olarak kullanmasını sağlıyor. Güç rekabetini bir yana bırakıp, uluslararası ticaretteki gerilimleri azaltmalıyız. Korumacı yaklaşımlar bize bunu gösteriyor.
"Türkiye dünyanın 16. en büyük ekonomisi, satın alma gücü paritesine göre ise 12. sırada yer alıyor. Küresel ekonominin temel ulaşım yolu üzerinde yer alıyoruz. Son 10 yılda yıllık yüzde 5'lik bir büyüme gösterdik. Türkiye cari fazlada rekor kırdı ve Ağustos'ta cari fazla 5.1 milyar dolar oldu.
"Yapısal reformları uygulayarak sağlıklık, uygulanabilir ve dengeli bir büyümeyi hedefledik. Pozitif büyüme bekliyoruz. Şu anda enflasyonda yüzde 9.3'lük bir seviyedeyiz. Ekim'de yüzde 9'dan çok daha düşük bir seviyeyi yakalayacağız ve yıl sonunu yüzde 12 gibi bir rakamla kapatmayı hedefliyoruz.
"Biz Türkiye olarak dünya çapında mülteciye ev sahipliği yapan bir ülkeyiz. Son birkaç günde çok fazla ekonomik yaptırım tehdidine maruz kaldık. Ama finans piyasalarımız direnç gösterdi. Her geçen gün daha da güçleneceğiz.
"Türkiye’de 3.6 milyon mülteci var. Bölgede DEAŞ ve YPG terörüyle uğraşıyoruz. 40 milyar dolardan fazla harcadık. Bu da ekonomiyi etkiliyor.
"Son günlerdeki tüm yaptırım tehditlerine rağmen finansal piyasalarımız büyük bir direnç göstermeye devam etti.
"İkili ilişkilerde bölgesel ortaklarda ve arenalarda Türkiye politikalarını ortaya koyuyor. Tüm ilişkilerimizde “kazan-kazan” ilkesine göre hareket ediyoruz. Türkiye yapısal reform süreciyle uluslararası işbirliğini merkezine alıyor.
"Eğer istikrarsızlıktan ve istikrarsızlığın siyaseti etkilemesinden, ticari ve askeri çatışmaları etkilemesinden bahsediyorsak uluslararası boyutta bir işbirliği gerekiyor, terörle mücadele konusunda bilhassa.
"Dünya düzeninin çatışmalar ve terörle tehdit edildiği ortamda kimsenin başarılı olamayacağı aşikar. Bu yüzden yeni bir dünya düzenine ihtiyaç var. Teröre karşı mücadelede ortak bir tavır ortaya konmalı.
"Bir kez daha şunun altını çizmek isterim. Eğer biz bu açıdan bakacak olursak dünyanın karşılaştığı her türlü tehlikeye tehdide gerçekçi bir çözüm bulabiliriz."