CHP’ye tepkili bir seçmen ise “Bu adamı sahada tanıyoruz, biliyoruz, severiz de. Alacak, ama partisi yamuk be!” diyerek serzenişini dile getiriyor.
Konukçu, “Benimki bir vefa borcu. Abimin yanındayım. Elimden geldiği kadarıyla, işlerim fırsat verdiği kadar yanında olmayı istiyorum” diyor.
“Bir defa etik değerleri çok yüksek bir insandır. Fark yaratacak ama kimseye farklı davranmayacak. Bunu canı gönülden söylüyorum.”
Beşikçioğlu: Hiçbir siyasi partinin kültür sanat politikası yok
AŞTİ’den ayrılıp, bir sonraki ziyaret için yola çıkan Beşikçioğlu ile aracında sohbet ediyoruz.
Beşikçioğlu, insanların belediye başkanından hizmet beklediğini, kendisinin de ayrım yapmadan adil bir yönetim anlayışını yaşama geçireceğini belirtiyor.
“Maalesef hiçbir siyasi partinin kültür sanat politikası yok” diyen Beşikçioğlu, belediyelerin kültür sanat merkezlerine daha çok “eş dost, akraba” yerleştirdiğini anlatıyor.
Etimesgut’da yoğun bir emekli nüfusu olduğunu, bazı semtlerde bu oranın yüzde 40’lara çıktığına dikkat çekerek, bazı projelerinin ipuçlarını veriyor:
“Emeklilerle beraber ikinci baharı yaşayan o genç arkadaşlarla bir tiyatro projemiz var. Benden 'emekli konakları' istiyorlardı. Bunları yapmak kolay ama bunun içini doldurmak, içindeki o dinamizmi sağlamak gerekiyor. Ben de dedim ki 'Anlıyorum, siz sosyalleşmek istiyorsunuz, çayınızı kahvenizi içmek istiyorsunuz'. Ama bunu yaparken de 'Bir üretimin içinizde içinde olmanızı istiyorum' dedim.
"Size bir yönetmen vereceğiz. Bir oyunun bütçesi olacak. Siz yarattığınız gerçekleştirdiğiniz bu oyunu seyirciyle buluşturacaksınız. Gerektiği zaman İstanbul Büyükşehir Belediyemizin de katkılarıyla ya da İzmir ya da Antalya..., buralara turne yapacaksınız.”
'Kimse anasının karnından belediye başkanı olarak doğmuyor'
Başarılı bir oyuncu olmasına karşın siyasette deneyimsiz olduğu eleştirilerini anımsattığımızda ise Beşikçioğlu, “Ben çok fazla kulak asmıyorum. Çünkü hiç kimse anasının karnından belediye başkanı olarak doğmuyor” diyor ve ekliyor:
“Siz zaten sanatçı olarak siyasetin içindeyiz. Yani biz her zaman, yaptığımız oyunlarla hazırladığımız repertuvarlarla vatandaş ve devlet arasındaki sistemin eleştirisini yapmışızdır.”
'Klasik bir belediye başkanı olmayacağım'
Oy oranını sorduğumuzda ise oran vermiyor Beşikçioğlu. "Öndeyiz efendim. Gayet güçlü bir şekilde geliyoruz” diyor. Seçilmeme olasılığını ise hiç düşünmüyor.
Peki Erdal Beşikçioğlu seçilirse, oyunculukla belediye başkanlığını beraber yürütebilecek mi? Beşikçioğlu bu konuda çok net:
“Neden yürümesin?. Ben klasik bir belediye başkanı olmayacağım. Sistemi kendi içimizde düzenleyeceğiz. Ben tiyatro sahnelerinde bir oyun oynadığım zaman, 70 dakika benim bir oyunumun süresi. Oyundan sonra seyircilerimizle beraber sohbetlerimiz var. Zaten yine halkın içerisinde olacağım.”
Sahada bazı yurttaşların kendisine oy vermeyeceğini söylediğini anımsattığımızda ise bunun nedenini, “Fanatizm” olarak açıklıyor.
Kadınlar matinesinde Ankara havasına eşlik
Sohbet sonrasında Beşikçioğlu önce Bağlıca’da esnafı ziyaret ediyor. Sonraki durağı, CHP ilçe örgütünün düzenlediği “kadınlar matinesi.”
Etkinliğin düzenlendiği Eryaman’daki düğün salonunda adı anons edildiğinde bir yandan fotoğraf çektirmek için çekiştirenler, bir yandan salonda çalan oyun havalarına eşlik etmesini isteyenler...
Beşikçioğlu kadınlara karanfil dağıtıyor, zaman zaman oyunlara eşlik ediyor, her masaya giderek fotoğraf çektiriyor. Hemen her ziyaretinde olduğu gibi, kadınları da “31 Mart gecesi belediye önünde Ankara havası oynamaya” davet ediyor.
'Film çevirmeye artist aramıyoruz'
Erdal Beşikçioğlu ile bir AVM ziyareti sırasında vedalaşıp, Etimesgut ilçe merkezine geçiyoruz.
Adını “Ahi Mesud”dan alan ve Atatürk’ün bizzat yeniden inşa ettirdiği, sonraki yıllarda “Etimesgut” olarak adını resmileştiren ilçe merkezi ise “site kentlerin” tersine orta halli Anadolu kasabası görünümünde. Burada Beşikçioğlu’nun popülaritesi, tanınırlığı az.
Oto yıkamacısı Ramazan Aksoy, doğma büyüme Etimesgutlu. MHP’li Başkan Enver Demirel’in yeniden kazanacağından emin. “Benim bebelik arkadaşımdır. Şimdi Enver Başkan dururken, bir başkasını tercih etmem...5 dönem daha kalsın, faydası büyük” diyor.
Beşikçioğlu’nu isim olarak tanısa da “oy vermeye gerek görmediğini, belediyeciliğini bilmediğini” anlatıyor. “Büyükşehir’de Mansur Başkan, burada Demirel” diyor. Beşikçioğlu’na hiç şans tanımıyor:
“Bu dönem buradan alma şansını ben görmüyorum. Çünkü tanınan biri değil. Şimdi burası oto yıkamacı, Buraya şarkıcıyı getirsen araba yıkar mı? Buraya yıkamacı lazım. Biz dizi çevirmeye buraya eleman aramıyoruz, film çevirmeye artist aramıyoruz.”
Görüştüğümüz bazı yurttaşlar da Enver Demirel’in devam etmesi gerektiğini söylüyor:
“Yeni biri gelmiş, ne yapacak? Zaten başkanımız yaptı. Kültür sanat merkezi de yaptı, Türk Tarih Müzesi var, Bağlıca tarafında.”
Etimesgut’un muhafazakar kadınları, mikrofonlara son derece mesafeli. Ağızlarından laf almak çok kolay değil. Arkadaşlarıyla yürüyen bir kadını konuşmaya ikna ediyoruz. Önce “Hayırlısı kimse o gelsin başımıza” diyor. Israr edince, “Tayyipçiyim ben, Tayyip’e vereceğim” diyerek hızlı adımlarla uzaklaşıyor.
“Değiştirmek lazım” diyenlerin şikayeti ise Demirel’in ilçe merkezinden çok Eryaman, Bağlıca gibi semtlere hizmet götürmesi, ilçe merkezinin bakımsız kalması. İki çocuğunu gezmeye çıkaran Rabia Polat da değişimi savunanlardan. Ancak Zafer Partisi adayı (Esmaül Hüsna Aslan) ile Beşikçioğlu arasında gidip geldiğini söylüyor, Beşikçioğlu’na fazla şans tanımıyor.
Polat, Suriyeliler başta olmak üzere yabancı nüfusun artması nedeniyle, Esmaül Hüsna Aslan'a oy verebileceğini söylüyor. Ankara Büyükşehir Belediyesi için ise tercihi Mansur Yavaş.
Parkta sohbet ettiğimiz Burhanettin Bıçak ve arkadaşı ise sıkı AKP’li. Bıçak kiralardan, hayat pahalılığından yakınsa da yine de partisine oy vermeye devam edeceğini söylüyor.
Ama Mustafa Köksal gibi daha önce AKP’ye oy verip, şimdi tersini düşünenler de var.
Köksal, hayat pahalılığının başını alıp gitmesinden yakınıyor. Kime oy vereceği konusunda ise kararlı:
“Ben Mansur Yavaş diyorum. Burada da Erdal Beşikçioğlu. Onu seviyorum, Behzat Ç.!”