Umur Talu
(Habertürk - 7 Temmuz 2012)
İstikbal
Sayın Umur Talu;
Gazetelerde TV'lerde herkes çıkıyor açıklama yapıyor. Müsaadenizle ben de fikirlerimi iletmek istiyorum.
1. Uçağımız RF F4 uçağı keşif ve foto amaçlı bir uçak; silah yüklenemez.
2. Keşif amaçlı yollanan bu uçağa uzaktan da olsa F-16’lar refakat ederek korumada bulunmalıydı.
3. Rus eğitim personelinin görev aldığı, Suriyeli personelin de bulunduğu üsten füze atışıyla düşürülmüştür. Uçaksavarların 400 metre, yani alçak irtifadaki jet uçağını havada yakalaması, hele yeterli teknolojiye sahip olmayan bir ülkede çok düşük olasılık. (Yüzlerce defa tatbikatlarda gözlemleyen biri olarak söylüyorum.)
4. Şayet pilotlarımız atlamış olsaydı, pilot sandalyesi arkasında bulunan bir switch harekete geçerek sinyal verecek, atlayışı ve yerlerini bildirecekti. Pilotlarımız atlama kolunu çekmeye fırsat bulamayıp maalesef şehit düştüler.
Sayın Talu, hayatında uçağa dokunmamış ve bilmeyen yorumcuları dinledim.
Parçaları gördükçe ne olduklarını anlamadılar, yine de yorumladılar.
Fotoğraflardaki parçalar için tespit ve yorumum şöyle:
1. Pilot kaskı ve oksijen maskı oldukça iyi durumda; yalnız ön siperlik camı plastik olduğu için çarpma dolayısıyla kırılmış
2. Motor çevresindeki koruyucu alüminyum parça çok dayanıklı olmadığı için çarpma ile parçalanmış.
3. F4 uçağının motoru çok sağlam, çok yüksek sıcaklık ve darbelere dayanıklı bir bölüm. Uçak kırımlarında tek parça çıkan en sağlam parçalardandır; epey sağlam görülmekte.
4. Elektrik jeneratörlerinden birisi motor üzerinden çarpma ile kopup düşmüş.
5. Motor ön kısmında, sabitlemeye yarayan çelik parça da gövde dağılınca parçalanıp düşmüş.
6. Yakıt deposu koruyucusu tamamen parçalanmış.
7. Pilot sandalye parçası. Sarı siyah kısım atlama kolu yerinde. Çekilmemiş veya fırsat bulunamamış. Yine alüminyum ve perçinlerle bağlanan bir bölüm olduğu için parça kopmuş.
8. Uçağın hareket eden bölümlerini bağlayan metal kabloların aktarma noktalarında bağlantı sağlayan L LİNK, çok sağlam metal alüminyum çelik karışımı bir parça, ısıdan o da zarar görmüş
9. Pilotlarımızdan birine ait kayık kep. Garip olan, tüm parçalar dağılmış ve yanmış fakat kumaş olan bu şapka sapasağlam.
10. Pilot postalları ve diğer şahsi malzemelerin hayret edilecek şekilde sapasağlam olması benim için çok garip.
11. Sağlam çıkan postal ve şahsi eşyalar: Vurulma anında pilotların zarar görmediğini, ama daha önceki tahminlerim gibi alçak irtifada olmaları nedeniyle atlamaya fırsat bulamadıklarını, uçağın suya vurma anına kadar sağ olduklarını düşünmekteyim.
12. Uçak bataryası da pilotların bulunduğu bölgede ve hiç zarar görmemiş.
13. Yine sandalye altındaki kit yastığı sağlam.
(Benim notum: Uzmanın mektubunda her bir fotoğraf için tespit ve yorum vardı; ancak yer sorunu, sadece bunları aktarıyorum.)
***
Yukarıdakileri ben yorumlayamam.
Ama hala ismini gizlemek zorunda kalan bu “uzman”ın özelliklerini anlatayım:
1. Tam 26 yıl Hava Kuvvetleri’nde astsubaylık yaptı.
2. Bunun 17 yılı jet uçaklarında bilfiil iş gören ve yönetici olarak geçti.
3. Askeri okulda 9 yıl öğretmenlik yaptı.
4. Hava Kuvvetleri’nden 100’e yakın takdir aldı.
5. Ama aynı Hava Kuvvetleri, emekli olduğunda, dışarıda bu alanda çalışmasını engellemek için belge vermedi, eğitimini, deneyimini yok farz etti.
6. TV’lere filan çıkmıyor…
7. Evladının öğrenimini sağlayabilmek için özel güvenlik görevlisi olarak çalışıyor.
8. Aylık maaşı 800 Türk Lirası.
9. İstikbali ne göklerde, ne yerde buldu…
10. Zaten sınırlı, maddi insani kaynakları olan memlekette böyle yaşıyor.
***
O yüzden, bu Kepçe Düzeni’nde, bu Cilalı Piyasa Ekonomisi’nde; insana verilen hakiki değer, insanların kolay harcanma ve ayda 61 işçinin öldürülme hızıyla ters orantılıdır!
Bakmayın her şehitte ortaya çıkan infiale.