- Abdulkadir Selvi
Yeni Şafak/01 Ağustos 2012 Çarşamba
Komutanın durumu
Ankara'daki Yüksek Askeri Şûrâ toplantısından önce, Antalya'da kum şûrâsı yapılırdı.
TSK'ya hakim olan klik, Antalya'daki generaller kampında, yeni komuta kademesini şekillendirir, şûrâ formaliteden ibaret kalırdı.
Siviller çoğu zaman kimin atandığını bile bilmez, imzayı atmakla yetinirlerdi.
O yüzden deneyimli savunma muhabirleri Yüksek Askeri Şûrâ'ya değil, kum şûrâsına bakarlardı.
Antalya Karpuzkaldıran'da, deniz, kum, rakı, balık eşliğinde yeni komuta kademesi belirlenirdi.
Cephede terörle mücadele edenler pek nadir olarak korgenerallikten yukarı çıkardı. Çoğunluğu tüm ve kor olduktan sonra emekliye sevk edilir, salon subayları, NATO paşaları, elde kadeh resepsiyon salonlarında boy gösterenler, komuta kademesine yükselirdi.
Birkaç yıldır yapılmıyor kum şûrâsı.
O nedenle Yüksek Askeri Şûrâ önem kazandı.
Geçen yıl Genelkurmay Başkanı ve kuvvet komutanlarının toplu istifası ise, tam bir bombaydı.
Daha önceki iktidarlar döneminde olsa, hükümet o istifaların altında kalır ve istifa ederdi.
27 Mayıs'ta ihtilalin lideri Cemal Gürsel, Hava Kuvvetleri Komutanı İrfan Tansel'i görevden alıp, dış göreve atamıştı.
Silahlı Kuvvetler Birliği cuntası jetleri kaldırıp, Edirne sınırından uçağını geri çevirdiği Tansel'i koltuğuna oturmuştu.
Darbenin lideri Gürsel ise baka kalmıştı.
Geçen yılki istifa depreminde ise 5.5 saat içerisinde yeni komuta kademesi atanarak, göreve başladı.
Altta kalan istifacı paşalar oldu.
Türk demokrasisinin geldiği yeri göstermesi açısından çok önemli bir nokta.
Bugün istifacı paşaları hatırlayan var mı?
Ama güçlü bir siyasi irade ve milletin Çankaya'sı olmasa, bugün farklı şeyleri konuşuyor olurduk.
İlker Başbuğ ve Işık Koşaner dönemlerinde Şûrâ gündemini ipotek altına alan 'temdit' sorunu bu kez ağırlaştırılmış olarak gündemde.
Temditli general sayısı 39.
TSK'nın Ergenekon ve Balyoz davalarına olan direnci nedeniyle bu generaller, yıllardır uzatma alıyor, böyle olunca terfi bekleyen ve hiçbir suçu olmayan generaller ise mağdur oluyor.
Bir başka nokta yine Başbuğ ve Koşaner'in duruşu nedeniyle darbe sanığı olan temditli generaller, aktif görevlere atanmıştı.
Bu durum vekaleten bu görevlerini yürütenler açısından ikinci bir mağduriyet konusunu oluşturuyor.
Temdit sorunu artık kangrene dönüştü.
O nedenle bu kez ciddi bir şekilde neşter vurmak gerekiyor.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'de geçen yıl, şûrâ kararlarını onaylarken, 'son kez' demişti.
Bugün başlayan şûrâya ilişkin edindiğim bazı izlenimleri paylaşmak istiyorum.
1- Temditli general ve amirallerden 28-30 arası emekliye sevk edilebilir
2- Hava ve deniz kuvvetleri komutanlıklarındaki 2 olan general/amiral sayısı artabilir.
3- Terörle mücadelenin yükünü çeken ancak orgeneral kadrosu bulunmayan Jandarma'ya orgeneral kadrosu verilebilir.
Geriye ne kalıyor?
Hava Kuvvetleri Komutanı'nın durumu.
23 yıldır muharip sınıfta görev yapmadığı ve ciddi bir alkol sorunu olduğu için, Mehmet Erten'in Hava Kuvvetleri Komutanlığı'na atanmasına cumhurbaşkanlığı sıcak bakmamıştı.
Ancak istifa depremi nedeniyle, dengeler daha fazla zorlanmak istenmedi.
Erten'in Uludere olayında verdiği kötü sınav ve Suriye'de düşürülen uçağımızla ilgili sis perdesi, emekliye sevk edilmesine yeter de artar bile.
Uludere bile tek başına o gün emekliye sevk edilmesine yeter. Bu kadarını söylemekle yetineyim.
Geçen yıl da Mehmet Erten sancısı yaşanmış, Hava Kuvvetleri Komutanlığı'na Korgeneral Abidin Ünal'ın getirilmesi düşünülmüştü. İstifa krizi yaşanmasa şansı da vardı.
Ayrıca Türk Silahlı Kuvvetleri'nde bunun örnekleri de var.
Biraz önce sözünü ettiğim İrfan Tansel. 1960 yılında korgeneral yapılarak, Hava Kuvvetleri Komutanlığı'na atanan Tansel cuntanın baskısıyla birkaç ay sonra orgeneral yapılmış.
Demirel'in Başbakanlığı döneminde iki örnek var.
1-1976 yılında Korgeneral Cemal Engin, 4 ay Hava Kuvvetleri Komutanlığı yapmış.
2- Demirel,1975 yılında daha sonra Ecevit hükümetinde İçişleri Bakanlığı görevini üstlenecek olan Orgeneral İrfan Özaydınlı'yı Hava Kuvvetleri Komutanı yapmak istemediği için Korgeneral Şahap Yardımoğlu'nu Kuvvet Komutanlığı'na getirmiş. Yardımoğlu 2 yıl bu görevde kalmış ve ordudan korgeneral rütbesiyle emekli olmuş.
Bu örneklere ve siciline rağmen Mehmet Erten, emekliye sevk edilecek mi? Nabız tutmaya çalıştım. Erten'den dolayı büyük bir memnuniyetsizlik olduğunu gördüm.
Ama emekliye sevk edileceğine dair güçlü bir sinyal almadım.