Mersin Valiliği'nin 3 yaşındaki bir çocuğun sağlık durumuyla iligili gazetelere gönderdiği bilgi notu sonucunda, Mersin Şehir Hastanesi'nde beyin cerrahı, ortopedi ve travmatoloji uzman hekimlerinin olmadığı ortaya çıktı. Mersin Tabip Odası Başkanı Ful Uğurhan konuyla ilgili, “İnsana değil inşaata yatırım yapılan bir ülkede bu durumlarla karşılaşmak kaçınılmaz” dedi.
Mersin Valiliği’nin, 3 yaşındaki bir çocuğun sağlık süreciyle ilgili olarak gazetelere gönderdiği bilgi notu, geçen aylarda açılan Mersin Şehir Hastanesi’yle ilgili bir gerçeği de ortaya çıkardı. Valiliğin bilgi notuna göre Türkiye’nin en büyük hastanelerinden biri olan ve görkemli binasıyla dikkat çeken Mersin Şehir Hastanesi’nde beyin cerrahisi, ortopedi ve travmatoloji uzmanı hekimi yok. 3 yaşındaki çocuk bu nedenle başka hastaneye gönderilmiş.
Ameliyat olamamıştı
Mersin’de yaşayan Behiye ve Abdülselam A. çiftinin 3 yaşındaki çocukları A.E.A’nın omuriliğindeki tümör nedeniyle hayati tehlike yaşadığı, küçük çocuğun Mersin’deki hastanelerde ameliyat olanağı bulamayınca Kayseri’de özel bir hastanede ameliyat olacağı geçen haziran ayında Mersin basınında geniş yer bulmuştu. Mersin Valiliği, basında çıkan haberler üzerine, çocuğun ailesinin başvurduğu MEÜ Tıp Fakültesi Hastanesi’nden ve Mersin Şehir Hastanesi’nden bilgi istedi. Valiliğin basına gönderdiği bilgi notunda hükümetin sağlık alanındaki prestij projelerinden biri olarak gösterilen, otel konforunda hizmet vereceği söylenen Mersin Şehir Hastanesi ile ilgili doktor eksiği gerçeğini de ortaya çıkarmış oldu. Valiliğin bilgi notunda, hasta çocuk A.E.A’nın 10 gün kadar MEÜ Tıp Fakültesi Hastanesi’nde yattığı belirtildikten sonra, “Mersin Şehir Hastanesi’nde omurilik cerrahisi alanında tecrübeli beyin cerrahisi uzmanı, ortopedi ve travmatoloji uzmanı hekim mevcut olmadığından adı geçen şahsın tedavisinin Mersin Şehir Hastanesi’nde mümkün olmadığı anlaşılmıştır” denildi.
İnsana değil inşaata yatırım
Mersin Tabip Odası Başkanı Dr. Ful Uğurhan, “İnsana, tıp eğitimine, bilime değil, inşaata yatırım yapılan bir sağlık ortamında böylesi durumlarla karşılaşmak ne yazık ki kaçınılmaz. Elbette her hastanenin bu gibi durumlara cevap vermesi beklenemez. Ama devasa yatırımlar yapıldığında insanlarda böylesine beklentilere yol açmakta. Her zaman söylediğimiz gibi, nitelikli bir sağlık hizmeti; iyi bir tıp eğitiminin olduğu, koruyucu sağlık hizmetlerinin öncelendiği, birinci basamak sağlık hizmetinin güçlendirildiği, sevk sisteminin hayata geçirilerek 2. ve 3. basamak sağlık hizmetlerinin olması gerektiği şekliyle sunulduğu bir sağlık sistemidir. Mevcut sistemde nitelikli sağlık hizmeti verilememektedir. Şehir Hastaneleri sağlıkta savurganlığını en tipik örnekleridir” diye konuştu.