Gündem

Hasan Cemal: Özgürlüklerin sınırında İdris Şahin kafası!

Milliyet gazetesi yazarı Hasan Cemal, İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin sözlerini eleştirdi.

18 Kasım 2011 02:00

T24 - Hasan Cemal, İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin sözlerini eleştirerek, "Başbakan Erdoğan acaba yeni kabinesinde İdris Naim Şahin’e hangi kriterlere göre yer verdi ya da kendisinde ne gibi bir cevher buldu? Yoksa, bu ülkede özgürlüklerin sınırı en iyi ‘İdris Naim Şahin kafası’yla mı çizilir diye düşündü Sayın Başbakan?.." diye sordu.


Hasan Cemal'in Milliyet'te "Özgürlüklerin sınırında İdris Şahin kafası!" başlığıyla yayımlanan (18 Kasım 2011) yazısı şöyle:



 

Oya Baydar, T24’teki yazısına, “Son günlerde duyduğum, okuduğum pek çok söze gerçekten inanamıyorum; yanlış aktarılmıştır, böyle söylenmemiştir, böyle yapılmamıştır diyorum önce; sonra bakıyorum ki doğruymuş” diye başlamış.

Devamı şöyle:

“Adana Emniyet Müdürü’nün ‘Molotof atan o an vurulmalı!’ sözü sadece son örnek; üstelik de Çevik Kuvvet’e çeki düzen verilmesi için yeni ilkeler belirlendiği, göstericilere önce uyarıda bulunulması, en son cop kullanılması vb gibi ‘cici’ müdahale yöntemleri kullanılması konusundaki bir genelgenin yayınlandığı haberiyle aynı güne rastlayan bir gerçek.

Haber şu ana kadar yalanlanmadığına göre Emniyet Müdürü sözlerinin arkasında duruyor; görevden alınmadığına göre de hükümetin, İçişleri Bakanı’nın, bu sözlere itirazı yok...

Zaten mevkiinin sorumluluğuna sahip bir insanın, en azından kendi imajını korumak için sarf etmekten çekineceği sözlerin şampiyonu sayın İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin değil mi?

Profesör Büşra Ersanlı’nın tutuklanmasına gösterilen tepkilere cevaben sarf ettiği, ‘Otuz bin profesör var, bini tutuklansa haydi neyse ama bir kişi için koparılan kıyamet de ne?’ sözlerini mi?

KCK davalarından tutuklu sayısını gerçek rakamın dörtte biri olarak verince, itirazlara karşı, ‘Gerekirse BDP’nin açıkladığı sayıyı da tamamlarız’ demesini mi?

Van’da deprem çadırlarını gezerken, ‘Saray gibi çadırlar, keşke biz de buraya gelsek’ sözlerini mi?

‘Kürt sorunu, Kürt sorunu deniyor, ben o tarafları iyi bilirim, gezdim dolaştım ben göremedim ne olduğunu’ deyip, bu sözler yetmezmiş gibi aydın düşmanlığının ve en cıvık popülizmin kendimi bildim bileli klişe ifadesi olan, ‘Bu işler öyle Boğaz’da oturup içki masalarında konuşmakla hallolmaz’ gibisinden yüksek fikir beyanlarını mı?”

Oya Baydar böyle diyor.

Tepkilerinde çok haklı.

Ama İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin kopmuş gidiyor. Geçen akşam da TBMM Genel Kurulu’nda KCK konusunda aklına geleni söylemiş:

“Büşra Ersanlı Profesör Hanımefendi’nin ’80 öncesi gençlik yıllarına bir yolculuk yapmanızı tavsiye ederim değerli arkadaşlar. Hangi suçtan, hangi komünizan faaliyetten mahkûm olduğunu, cezaevinde yattığını, akrabalarının kim olduğunu, eniştesinin bu ülkede bir başka faaliyetten tutuklu olduğunu, bir başka sevdanın yolcusu olduğunu araştırırsanız görürsünüz. İsim vermek istemiyorum.”

Gerçekten akıl alır gibi değil.

Demokrasi kültürüydü, hukuk kültürüydü, tarih nosyonuydu, etikti, hangi pencereden bakarsanız bakın böylesine bir seviyeye rastlamak kolay değil.

Gerçekten ürkütücü.

Çok fazla yorumlamak, tepki vermek içimden gelmiyor. Belki İçişleri Bakanı’nın sözlerini çok fazla yorumlamak da gereksiz.

Ama merak ediyorum.

Başbakan Erdoğan acaba yeni kabinesinde İdris Naim Şahin’e hangi kriterlere göre yer verdi ya da kendisinde ne gibi bir cevher buldu?

Yoksa, bu ülkede özgürlüklerin sınırı en iyi ‘İdris Naim Şahin kafası’yla mı çizilir diye düşündü Sayın Başbakan?..

Bilemiyorum.

Ama gerçekten çok yazık.

Antikomünizmin kol gezdiği soğuk savaş yıllarında bile böylesini pek anımsamıyorum.