Hasan Cemal
(Milliyet - 12 Temmuz 2012)
Hiç mi vicdanınız sızlamıyor?
Milliyet dün bu manşetle çıktı: Hiç mi vicdanınız sızlamıyor?
Çok isabetliydi.
Gökçer Tahircioğlu’nun Ankara’dan gönderdiği habere en uygun başlık oturtulmuştu gazetenin mutfağında.
Evet öyle.
Ben de soruyorum:
Hiç mi vicdanınız sızlamadı?
Biliyorum.
Şimdi bin dereden su getirebilirsiniz. Ama inandırıcı olamazsınız. Yaptığınız vicdana da sığmıyor, adalete de...
1978’de Ankara’nın Bahçelievler semtinde Türkiye İşçi Partili (TİP) yedi genci telle boğarak öldürmekten hüküm giyen Ünal Osmanağaoğlu ile Bünyamin Adanalı...
Önce 19 yıl kaçak yaşadılar.
Sonra 1999’da hapse girdiler.
13 yıl yattılar.
Daha 11 yıl daha yatacaklardı.
Ama 3. Yargı Paketi yetişti.
TBMM’de bir gece yarısı operasyonu yapıldı, Ak Parti’yle MHP arasında.
Anlaşılan CHP de uyutuldu.
Gece vakti sergilenen ince bir oyunla, “Yedi kez verilen cezaların tek seferde çekilmesini sağlayan” bir madde eklendi pakete.
Böylece, 13 yıl cezaevinde yatan eski ülkücülerin cezası 10 yıla düştü. 3,5 yıl fazladan yatmış duruma geçtiler ve önceki gece büyük bir hızla tahliye edildiler.
Bahçelievler Katliamı emektar avukatı Erşen Sansal, iki eski ülkücünün katledilen her bir genç için sadece 2 yıl hapis yattığını belirtti ve mahkemeye şu tepkiyi gösterdi:
“İtiraz beklenmeden bırakıldılar. Yargıtay’a başvuracağız ama karar çıkana kadar kaçabilirler.”
Gökçer Tahincioğlu’nun haberinin bir bölümü şöyle:
“Bahçelievler Katliamı davasının hükümlüleri, Ünal Osmanağaoğlu ile Bünyamin Adanalı, 3. Yargı Paketi’ne, kendilerinin de aralarında olduğu bazı eski ülkücüler için konulan özel düzenlemeyle cezaevinden kurtuldu.
Mahkeme, sanık avukatlarının bile ‘şahsa özel düzenleme’ olduğunu kabul ettiği düzenlemeyi Anayasa Mahkemesi’ne taşımayı reddetti.
Bünyamin Adanalı ile, DİSK Genel Başkanı Kemal Türkler suikasti davasından da zamanaşımı sayesinde kurtulan Ünal Osmanağaoğlu Bandırma Cezaevi’nden tahliye edildi. Bünyamin Adanalı da akşam saatlerinde Çanakkale Cezaevi’nden serbest bırakıldı.”
Haberin kritik bölümü ya da zurnanın zırt dediği yere gelince...
Şöyle:
“Hükümet, TBMM Adalet Komisyonu’nda görüşmeler sürerken, MHP ile anlaşarak bir son dakika önergesi ile 3. Yargı Paketi’ne geçici bir hüküm ekledi. Başbakan Erdoğan’ın onayıyla hazırlandığı belirtilen önerge...”
Evet, hiç mi vicdanınız sızlamadı?
Uludere Katliamı konusunda bir özürü bile esirgeyen siz değil misiniz?
Hapiste 700’ü aşkın öğrenci yatarken kılı kıpırdamayan siz değil misiniz?
Büşra Ersanlı’lar hapisteyken, KESK’li sendikacılar tutuklanırken sessiz kalan siz değil misiniz?
BDP’li milletvekilleri hapis yatarken, tahliye talepleri birer birer reddedilirken nerelerdesiniz?
Gencecik insanlar parasız eğitim diye bir pankart açtıkları için, başına poşu geçirdikleri için yıllar boyu hapse mahkûm edilirken sesinizi niçin duymadık?
Aleviler ses verirken kulaklarınızı tıkayan sizler değil misiniz?
TBMM çatısı altında bir ‘cemevi’ne bile kulak asmayan siz değil misiniz?
Evet, hiç mi sızlamıyor vicdanınız?
İktidar demek böyle bir şey.
Vurdumduymazlık...
Kibir...
Ben bilirimcilik...
Soslu ego...
Küstahlık...
Şımarıklık...
Duyarsızlık...
Uzun iktidar yıllarında, anlaşılan, hepsi birlikte geliyor.
Gerçekten çok yazık!