Mehmet Altan*
Bağ Bozumu Fırtınası lafını daire içine almışım. Bağbozumu benim için hep sonbaharın romantik bir simgesidir, belki bu yüzden
5 Ekim 2017 tarihinde tek satırlık bir başka cümlem daha var:
"Hapishane odasında dondurulmuş yaşamlar." Altına bu kez rakamla tarih atıp, yanına da Silivri yazmışım.
7 Ekim ise Cumartesi imiş. Birkaç cümlelik kısa notları o sabah almışım:
Cuma akşamı yayınlanan yemek programının (Venedik'ten İstanbul'a) cumartesi sabahları saat 9'da tekrarı var. Denk düşerse ikisini de ama cumartesi sabahki tekrarı muhakkak izliyorum.
Bugün de Yarakas Kıyıları'nı anlatıyor. Yunanistan deniz kıyılarını...
Barbunya balıkları var. Fransızlar benim bildiğim 'rougatre' der ama program yapımcısı ahşı 'deniz çulluğu' dediklerini belirtiyor.
Bu ayrıntıyı merak ediyorum.
Sonra programın devamında Türk Mutfağı ve İstanbul gündeme geliyor. 'Hünkâr beğendi' yemeğinin sürpriz olarak karşıma çıkması program sunucusunun, tüm yemekleri pişirdiği Sönbeki Adası'ndaki mutfağında pişirmesi beni şaşırtıyor. Babamın en sevdiği yemekti.
Kâğıdın yanına çıkma yapmış ve Monevmasya Bölgesi ibaresi iliştirmişim. Hünkâr beğendi yemeğinin yapıldığı bölge olmalı…
* * *
24 Ekim günü devreye Beton Çiftçisi girmiş. Bu kez tarihin altına "Salı, öğleden sonra" yazmışım:
—17 Eylül: Havanın soğuması
—23 Eylül: Gece ve gündüzün eşitliği burada parantez içinde (Hapishanede 2. yıl başlangıcı) ibaresi var.
—28 Eylül: Kestane Karası Fırtınası
—2 Ekim: Sıcakların sonu
—5 Ekim: Koç Katımı Fırtınası
—9 Ekim: Yaprak Dökümü Fırtınası
—17 Ekim: Kırlangıç Fırtınası
—18 Ekim: Kozkavuran Fırtınası
—21 Ekim: Bağ Bozumu Fırtınası.
Bağ Bozumu Fırtınası lafını daire içine almışım. Bağbozumu benim için hep sonbaharın romantik bir simgesidir, belki bu yüzden.
* * *
28 Ekim'de yarım kalmış bir iki paragraflık notlarla o ay da sona ermiş.
Notların başında kutu içine alınmış "Kanada'da solucan toplama" başlığı var:
Sabah televizyon izlerken masanın üzerindeki peçetelere aldığım notları daha sonra 'Silivri Anıları' olarak detaylı biçimde yazıyorum.
Buna bazen epeyce ara veriyorum.
Baktım, bir iki kısa peçete notu daha boynu bükük bekliyor.
Bunlardan birini 12 Ekim gece yarısına doğru not almışım.
Kanada'da yıllar önce göçen Türk işçilerin tesadüfen 'solucan toplama' işine denk geldiğini, burada öbeklenip…
Sonrası öyle kalmış.
Hapishane odasında dondurulmuş yaşamlar gibi bu not da sanki orada donmuş.
*Bu yazı Bağımsız Gazetecilik Platformu P24'te yayımlanmıştır.