Almanya Başbakanı Angela Merkel'in, Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) partisinin Aralık ayı başında Hamburg'da yapılacak kongresinde genel başkanlığa aday olmayacağını açıklamasının ardından parti liderliği için üç aday yarışıyor. Merkel'e yakın isimlerden CDU Genel Sekreteri Annegret Kramp-Karrenbauer, parti içinde Merkel'e muhalif olan Sağlık Bakanı Jens Spahn ve 2009 yılında aktif siyaseti bırakan Birlik (CDU/CSU) partilerinin eski meclis Grup Başkanı Friedrich Merz aday olduklarını açıkladı.
Frankfurter Allgemeine Zeitung'daki yorumda, CDU liderliğine aday olan isimler ele alınıyor.
"Merz, Spahn gibi CDU’nun bir zamanlar neyi savunduğunu, güncel ve geleceğe dair hangi zorlukları aşması gerektiğini açıkça ortaya koymak istiyor: Kanun ve nizam, güvenlik, sosyal vicdan, birliktelik, yurt, öncü kültür, ekonomide yetkinlik. Hiç kuşkusuz Merkel'in favorileri arasında bulunduğu tahmin edilen Annegret Kramp-Karrenbauer, Merkel tarafından önceden uyarılmamış olsa bile, bu üçlü yarışta partinin neden kendisini liderliğe seçmesi gerektiğini diğerleri gibi anlatması gerekiyor. Genel sekreter ve eski eyalet başbakanının parti içindeki bağlantıları Spahn veya Merz'den daha iyi olsa da, Merkel 2.0 veya ‘annenin kızı’ şeklindeki önyargılara karşı mücadele vermesi gerekiyor."
Oldenburg'ta yayımlanan Nordwest Zeitung'da CDU genel başkanlığına aday olan isimlerin siyasette yaratacakları etkiye dikkat çekiliyor.
"İnsan hayatta bir daha karşılaşır” sözü yine Merz’in zamanın geldiğine işaret edebilir. Merz, eğer CDU’nun genel başkanlığına seçilirse, Merkel’in başbakan olarak işi hiç de kolay olmayacak. Burada sadece kişisel farklılıklar değil CDU’nun geleceği de söz konusu. Parti hangi yöne gidecek? Merz’in savunduğu muhafazakâr ve ekonomik açıdan liberal bir çizgi mi izlenecek? Bu Almanya için Alternatif’e (AfD) giden seçmenleri geri kazanmak açısından avantajlı olabilir. Bu durumda, siyasi açıdan merkezde kendine yeniden yer bulabilecek SPD'yi de memnun edebilir. Veya CDU merkezde kalmayı sürdürür mü? Merkel'e yakın isimlerden Annegret Kramp-Karrenbauer’in seçilmesi halinde bu da olabilir. Yönetimi devralırsa, küçük bir değişiklik ile aynı çizginin devam edeceği söylenebilir. Bu da AfD'yi sevindirir."
Hamburger Abendblatt ise adaylar arasında bulunan Friedrich Merz'e odaklanıyor.
"Friedrich Merz, ona karşı olanlar tarafından ‘paranın adamı' olarak kötülense de, AfD’ye karşı verilen mücadelede her türlü gösteri ve geniş katılımlı bir konserden daha etkili olabilir. Merz, 2009 yılında siyasetten çekildiği için Büyük Koalisyon'un icraatları ile bir arada anılmayacak. Harika bir retoriği olan Merz, popülizmin sınırlarını zorlasa da, zeki bir siyasetçi olarak hiçbir zaman popülist olmayacaktır. Merz, insanlarla ilişkilerdeki deneyimleri ile dış politika açısından iyi bir profil sergileyebilir, bu rakiplerinde bulunmayan bir özellik.”
Handelsblatt gazetesi, Merkel'in CDU'nun genel başkanlığını bırakacak olmasını, Avrupa Birliği’nde reform talep eden Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un durumu açısından değerlendiriyor:
"Macron, Merkel’in iktidarı kısmen bırakacağını açıklamasının ardından Merkel'siz Avrupa’nın geleceğinin nasıl olacağını düşünmüştür. Bu karanlık bir gelecek olacak. Macron, şu anda adı geçen hiçbir adaya ilişkin tahminde bulunamıyor. Siyasi boşluk çok ciddi. Çünkü Almanya'da ne olursa olsun, Merkel güçsüzleşse, Başbakanlıkta bir değişim veya erken seçim olsa da fark etmiyor. Eğer Almanya iç siyasette kendini yeniden bulma dönemi yaşıyorsa, Avrupa politikası gündemde yer almıyor. Macron'ın ısrarla talep ettiği Avrupa’nın yeniden yapılandırılması şimdilik biraz gecikecek gibi görünüyor."
DW/JD,GA
© Deutsche Welle Türkçe
