Gündem

Haluk Dinçer'den TÜSİAD'a veda konuşması: Yolsuzluk yüzünden vatandaşlar yönetici sınıflara güvenini kaybetti

'Siyaset insanların özel yaşamı ve ruhani yaşamıyla ilgilenmez'

22 Ocak 2015 13:04

TÜSİAD'ın bugün yapılan seçimli genel kurulunda veda konuşması yapan Başkan Haluk Dinçer, "Dünya ekonomisi 2008 krizini geride bırakamadı. Geçmişin güçlü ülkeleri direniyor. Yolsuzluk konusu da bu arayışlar çerçevesinde tartışılıyor" dedi. Dinçer, "Bu nedenle bu yıl başkanlığını yapacağı G-20 yolsuzlukla mücadeleyi baş gündem maddesi yaptı. Bu yüzden vatandaşlar yönetici sınıflara güvenini kaybetmiş durumdalar" diye konuştu. "Cumhuriyet dönemi birikimini anlamak istemeyenlerin yeterince incelemediklerini görebiliriz" diyen Dinçer, "Laikliğin din ve siyasetin ayrı tutulmasının önemini de demokratikleşmede daha iyi anladık. Siyaset insanların özel yaşamı ve ruhani yaşamıyla ilgilenmez. Laiklik ilkelerine sahip çıkmamız gerektiğine inanıyorum" ifadelerini kullandı.

Dinçer'in konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

*Yaşadıklarımızın arka planında ekonomik kriz ve siyasi dengesizlikler var. Dünya ekonomisi 2008 krizini geride bırakamadı. Açıktan korumacılık yapılmıyor ama ticaret hacmi daralıyor. Kriz sadece ekonomiyle sınırlı değil siyasal bir kriz de var.

*Geçmişin güçlü ülkeleri direniyor. Yolsuzluk konusu da bu arayışlar çerçevesinde tartışılıyor. Bu nedenle bu yıl başkanlığını yapacağı G-20 yolsuzlukla mücadeleyi baş gündem maddesi yaptı. Bu yüzden vatandaşlar yönetici sınıflara güvenini kaybetmiş durumdalar. Siyasette güç kazanan otoriter yönetimleri görüyoruz.

*Üstelik bu konu ekonomik olduğu kadar güvenlik sorunu olarak da nitelendiriliyor. Kuraklığın yol açtığı çaresizlik ve şiddetin arttığı bir dünya bizleri bekliyor olacak.

*Dünyada şok etkisi yaratan Paris’teki olaylar üzerine çalışmalar başladı. Görüşler tartışılıyor. Paris katliamının laikliğe saldırı olduğu gözüküyor. Bir yandan Avrupa’da Müslüman topluluğunun zaafları sosyal ayrışmanın sıkıntıları mevcut. Bu unsurlar farklı kültürelin bira arada yaşamasını zorlaştırıyor.

*Terörizmle her şekilde mücadele edilmelidir. Terörizme yol açan nedenler iyi görülmelidir. Bir hukuk devletinde hangi söylemlerin suç unsuru olduğu hukuk çerçevesinde değerlendirilir. Keyfi sınırlamalar ifade özgürlüğünü ortadan kaldırır.