Gündem

Halk TV yazarı Saymaz: Dün güvercini vurdular, bugün serçeyi boğazlıyorlar

20 Ocak 2022 14:45

Halk TV yazarı İsmail Saymaz,Dün bir yazıdan sonra Hrant Dink gibi güvercinleri sokaklarda vurdular. Bugün bir şarkıdan ötürü 'Minik Serçe'yi boğazlıyorlar.”  düşüncesini dile getirdi.

Saymaz yazısında, "Belli ki, ağır çekim İran sürecindeyiz. İktidar ve ilan edilmemiş koalisyon ortağı olan tarikat ve cemaatler, en azından şimdilik Anayasa'nın laiklik niteliğine hiç dokunmadan, devleti kuşatarak, kamusal alanı dini esaslara göre biçimlendirecekler. Anayasa'da güvence altına alınan inanç hürriyetini; demokratik hukuk devleti aleyhine kullanacaklar. Derenin taşıyla derenin kuşunu vuracaklar. Ta ki Anayasa'ya 'dini İslam'dır' ibaresi konulana ve bürokrasi İslami kurallara göre yönetilene kadar. Bugün Sezen Aksu, dine hakaret ettiği bahanesiyle... Yarın 'Kadın sesi haramdır' diye... Sonraki gün kadın olduğu için susturulacak. Bağnazlık iktidarı ele geçirdiğinde. Demem o ki eleştirel düşünce Cemil Meriç'in ifadesiyle köpek gibi kovalanıyor artık." değerlendirmesini yaptı. 

Saymaz şu ifadeleri kullandı: 

"Tiyatrocu Mehmet Ali Alabora, gülünç bir Gezi Parkı soruşturmasından ötürü Türkiye'den ayrıldı. Londra'da dizide oynarken, Ankara'da afişi asılamıyor. Piyanist Fazıl Say, Ömer Hayyam'ın rubaisini paylaştığı için mahkemelere düşürüldü. Japonya'da alkışlanırken, İzmir'de bir konser veremedi. Mehmet Aksoy'un 'İnsanlık' adlı heykeli yıkıldı. Müjdat Gezen ve Metin Akpınar sabah baskınıyla gözaltına alındı. Genco Erkal, tweet'lerden yargılanıyor. Haluk Levent bile göçüyor. Gazeteciler, insan hakları aktivistleri, siyasetçiler ipe sapa gelmez suçlamalarla içerde.

AK Parti'den geriye, ihalelerle semirtilmiş beş müteahhit, onların Hazine garantisiyle inşa ettiği, doğmamış kuşakları borç altında bırakan köprüler, havalimanları, otoyollar kalacak. Hukuksuzluk üzerine bina edilmiş adliye sarayları, cehaleti mezun veren üniversite kampüsleri kalacak. Devleti zehirli sarmaşık gibi saran şirk dergahları kalacak. Çocukların öldüğü ya da istismara uğradığı kaçak yurtlar kalacak. Partizanlık, adam kayırmacılık ve yolsuzluklar kalacak. Cezaevleri kalacak bugünlerden geriye.

Edebiyat yapılmıyor, 28 Şubat'ın ve başörtüsünün bitmek bilmez istismarından başka. Şiiri yok, parti kongrelerinde Erdoğan'ın okuduklarını saymazsak.Müzikleri ya Dombra gibi Uzak Asya'dan veya içeri tıktıkları Grup Yorum'dan çalıntı. Çevirdiği film çok, fakat sineması yok. Romancılar ilk imza günlerini savcılıkta yapıyor. Ahmet Kaya bugün hayatta olsaydı Selahattin Demirtaş ile aynı koğuşta yatmaktaydı. Nazım Hikmet, vatandaşlıktan bir kez daha atılmıştı muhtemelen. Dün bir yazıdan sonra Hrant Dink gibi güvercinleri sokaklarda vurdular. Bugün bir şarkıdan ötürü 'Minik Serçe'yi boğazlıyorlar."