Suriye’de rejim güçleri ile Rus uçakları, ateşkesin sona erdiği 19 Eylül’den bu yana Halep’e hava saldırılarını artırırken, bu saldırılarda 500’e yakın sivilin yaşamını yitirdiği, bin 600’den fazla sivilinse yaralandığı belirtiliyor. Harabe kent haline gelen Halep’te enkazların arasından çıkarılan ‘kireç yüzlü’ 100’ün üzerinde çocuğun da saldırılarda can verdiği söyleniyor. Habertürk'ten Sami Akbıyık'ın haberine göre, savaşın sembolü olan Ümran’ın enkazdan çıkarılışını ve ambulansa bindirilişini duyuran Halepli gazeteci Mustafa Sarut, “Esad, bu halkın çocuklarını her gün bombalayarak terörist bir nesil yetişmesine yol açtı. Çocuklar intikam duygusuyla büyüyor” değerlendirmesinde bulunuyor. Esad’ın evleri bombalaması nedeniyle insanların yerin altında evler inşa etmeye başladığını ve 6 aydır birçok insanın bu evlerde yaşamaya başladığını dile getiren Sarut, bunun üzerine rejim güçlerinin savaş uçaklarından yeraltında da etkili olan füzeler atmaya başladığını kaydetti. Sarut, “Evlerin olmadığı yerlerden yeraltı suları yüzeye çıkıyor. İnsanlar buradan hortumlarla su çekerek ekinlerini suluyor. Çocuklarsa, oynarlarken yaz sıcağından sıkıldıklarında üstlerini çıkarıp yüzmeye başlıyor” dedi.
Hayali Antep'teki ailesine kavuşabilmek
Son 1.5 ayını Halep’te geçiren Sarut, kentteki son durumu şöyle anlatıyor:
“Günde sadece 2 saat elektrik veriliyor. Artık bu şehirde su, elektrik ve mazot yok. İnsani yardımın girmesine de izin verilmiyor. Fosfor bombaları ve yeraltındaki yaşamı hedef alan bombalar atılıyor. Buradaki insanların uzun süreli yaşama umudu yok. Birkaç gün daha fazla yaşamak tek umudumuz.”
Halep’te 10 kişilik aileye sadece 1 ekmek düştüğünü, bunu da her gece muhtarların gidip aldığını ve ailelerin gün boyu 1 ekmekle yetindiklerini ifade eden Sarut, tek hedefinin Halep’ten çıkar çıkmaz Gaziantep’e gelmek olduğunu belirtiyor. Sarut, 4 yıl önce babasının öldürülmesiyle ailesinin Gaziantep’e göç ettiğini, kendisinin ise Suriye’de kaldığını söylüyor.
"Hastane kalmadı, tedavi evlerde"
Ümran ve ailesini hastaneye yetiştirerek hayatlarını kurtaran ambulans şoförü Abu Hamza ile birlikte çalıştığı Dr. Hamza Hatip ise Halep’te hayat kurtarmayı sürdürüyor. Esad güçlerinin şehirde bulunan son 2 hastaneyi de hedef alarak yaralıları ölüme terk ettiğini kaydeden Dr. Hamza, “Burada 4 tane hastane vardı. Hastalar ve sağlık çalışanları içerideyken hastanelerin hepsi bombalandı. Şimdi de tıp eğitimi yarım kalmış öğrenciler hedef alınmaya başlandı.
Hepimizi öldürene kadar durmayacaklar. Geceleri hastaneler, gündüzleri de ambulanslar hedef alınıyor. Hastane kalmadığı için kentin kuzey ve güneyinde 2 ev hastanesi yaptık. İlk yardımların ardından ağır yaralıların tedavisi bu 2 evde yapılıyor” dedi.
Suriye ordusuna ait savaş uçakları, ülkenin kuzeybatısındaki İdlib ve çevresindeki bölgelere önceki gün vakum bombasıyla saldırı düzenledi. Saldırıda 20 kişi öldü, 24 kişi yaralandı. İdlib’de bombalanan bir binanın enkazından, 1 aylık bebek sağ çıkarıldı. Bebeğin kurtulduğunu gören yardım görevlisi, sevinçten gözyaşlarına boğuldu. Sivil savunma ekipleri, kız olan bebeği ambulansa bindirerek Sahra Hastanesi’ne ulaştırdı.
O bebeği enkazdan çıkaran sivil savunma görevlisi Muhammed İbrahim el-Hür, o dakikaları şöyle anlattı:
“Önce yangını söndürdük. Ardından 1.5 saat sonunda enkazdan bir kadını çıkardık. 30 günlük çocuğunun enkaz altında kaldığını söyledi ve kurtarmamız için yalvardı. Ona ‘Kızını kurtaracağım’ diye söz verdim. Olayın üzerinden 3 saat geçtikten sonra 20 metrelik bir delik kazarak enkazın sonuna kadar indik. Bebeği gördüğümde öldüğünü düşündüm ve cesedi çıkarmak istedik. Onu kucaklayıp çıkardım. Enkazdan çıktığımızda hayata döndüğünü fark ettim. Sevinçten ağlamaya başladım” dedi. Kendisinin yıllardır çocuğunun olmadığını ve 30 günlük Vahide Matuk’u kendi kızıymış gibi acı çekerek aradığını söyleyen el-Hür, “Onun yaşadığını fark edince kızımı kurtarmış gibi sevindim. Bu açık bir mucize.