23 Mayıs 2015 12:30
Haklı Kadın Platformu, kadınların hayatın her alanında eşit haklara sahip olması amacıyla, kadın milletvekilleri ve adayları, sivil toplum örgütleri, iş dünyası temsilcileri ve kanaat önderlerini dün sabah ‘Kadınlar İçin Tek Ses’ organizasyonunda bir araya getirdi.
Hürriyet'ten Gülden Aydın'ın haberine göre, Haklı Kadın Platformu Kurucu Üyesi, Hürriyet Yönetim Kurulu Başkanı Vuslat Doğan Sabancı’nın ev sahipliğinde, İstanbul Kongre Merkezi Harbiye Oditoryum Salonu’nda düzenlenen buluşmada CHP, MHP ve HDP’li kadın milletvekilleri ve milletvekili adayları ile birlikte kadın-erkek eşitsizliğini ve Türkiye’de kadına karşı her türlü ayırımcılığı kadın dayanışmasıyla yok etmek için çözüm yolları arandı. AKP, davet edilmesine karşılık toplantıya temsilci göndermedi. Vuslat Doğan Sabancı, buluşmanın açılış konuşmasında, “Toplumsal faydayı sadece kendimiz için değil bütün ülkemiz için yukarı çıkaralım” dedi ve önümüzdeki genel seçimlerde partilerin ciddi sayıda kadın milletvekili adayı göstermesinin ciddi bir şans olduğuna dikkat çekti.
Daha sonra gazeteci-televizyon sunucusu İsmail Küçükkaya’nın moderatörlüğünde yapılan üç panelde, CHP, MHP, HDP’li kadın milletvekili ve milletvekili adayları, Türkiye’de kadın sorunu ve çözüm yollarını ANLATTI. CHP’den Aylin Nazlıaka, Selin Sayek Böke ve Selina Doğan, MHP’den Ruhsar Demirel, Aybüke Topçubaşı Ekici ve Senem Kılıç ve HDP’den de Selma Irmak, Filiz Kerestecioğlu ile Hüda Kaya, panellerde izleyicilerin “#BenimSesimSensin” hashtag’i ile sosyal medyada paylaştıkları soruları da cevaplandırdı. Vuslat Doğan Sabancı, davetlilerle günün anısına toplu fotoğraf çektirdiği buluşmanın kapanış konuşmasında da şunları söyledi: “Kadınlarda demokrasi kültürünün ne kadar yerleşmiş olduğunu bugün bu toplantıyla yaşadık. Bugün gönül isterdi ki bütün sesler burada olsun. Toplantının amacı, Meclis’e girebilecek milletvekillerinin, Meclis’te bizim sesimiz olarak bir dayanışma oluşturabilmeleriydi.”
Vuslat Doğan Sabancı, Haklı Kadın Platformu büyük buluşması açılış konuşmasında özetle şunları söyledi:
“Salona girerken hepinizin yanında küçük aşureler gördük. Tadını da çok sevdiğim aşurenin farklı bir hikâyesi var. Ankara’da iş bulan fakat işe girebilmek için bir ikamet adresi arayan bir kız annesini arıyor ve durumunu anlatıyor. Annesi ‘Bana bırak’ diyor ve mutfağa girip güzel bir aşure pişiriyor. Sonra tepsiyi aldığı gibi yola koyuluyor. Bütün komşularını birer birer geziyor, aşure ikram ediyor. Günün sonunda 7’inci kapıda öğreniyor ki, çok sevdiği komşusunun, çok cömert bir akrabası Ankara’da. Kızına kullandırabileceği bir işyeri var ve ‘Bu adresi kullanabilirsin’ diyor.”
“Annelerin geninde yüzyıllardır olan bir şey; anne ilişki, bağlar ve samimiyetle çözüyor hikâyeyi. Karşılıksız tereddüt etmeden vermek, yardım etmek adına komşu kadınlar da var. Dünya üzerindeki bütün kadınlar ama özellikle bu topraklardaki kadınlar, bunu uzun yıllardır biliyor; ilişki kurma, bağ kurma ve bunun üzerine koyduğumuz koşulsuz yardım etme sanatı.”
“Bugünün dünyasına bakınca bambaşka bir hikâye görüyoruz. Öldürülesiye, ezesiye bir rekabet. Bireysel, tek başına güçlü olacağız, ayakta kalacağız... Dünyayı her açıdan daha ileriye götürmek için şimdi bambaşka bir rüzgâr esmeye başladı. O rüzgâr bizi başka bir yere götürüyor... Geldiğimiz noktadan daha ileriye gidebilmek için, bireysel olarak ailemiz, çevremiz ve güzel ülkemiz için daha ileriye gitmek için artık bu rüzgâra kulak vermemiz gerekir. Bugün de bizi bu rüzgâr bir araya getirdi.”
“Hiçbirimiz aslında kendi bireysel kadın hikâyemiz için burada değiliz. Hepimiz ülkemizdeki diğer kadınların hikâyelerine kulak verdiğimiz için buradayız. İstediği okula gidememiş, mesleği yapamamış, yaşamak zorunda olduğu hayatı yaşayabilen ya da hayallerini hiç yaşayamamış yüzlerce, binlerce hikâye hepimizin zihninde ve gönlünde birikiyor. Bu hikâyeleri paylaştığımız fark ettiğimiz ve kayıtsız kalmadığımız için buradayız. İlgilendiğimiz bir şeyler yapmak istediğimiz ve o ilişkileri, hikâyelerimizi paylaştığımız bağları kurduğumuz için buradayız. Bu ilişkilerin üzerine öyle bir ağ örebilelim ki yalnız olmayalım, toplumsal faydayı sadece kendimiz için değil bütün ülkemiz için yukarı çıkaralım. Aslında çok şanslıyız çünkü ciddi sayıda kadın milletvekili adayı olacak Meclis’te. Yeni Meclis’te umuyoruz ki kadın adaylarımız, tabii ki de kıyasıya rekabetin içinde olacaklar. Hepimiz siyaseti biliyoruz, iş dünyasından farklı değil, bazen daha da acımasız. Çok öldüresiye rekabet de olsa bunların üzerinde bir ortak paydada buluşabilir. Kadın milletvekili adaylarımızdan bunu arzu ediyoruz. Hepimizin gönlünde onların bizim sesimiz olması, hem de seslerini çıkarırken yalnız hissetmemeleri, birbirleriyle de aynı bağları, aynı ilişkileri örmesini diliyoruz. Çünkü biliyoruz ki birlikte daha gür çıkacak sesimiz. Hem kendimiz hem kadın ve kadınca sorunlarımız hem de ülkemiz ailemiz için çok daha iyi yerlere geleceğiz. Hepinize gönlünüzü aklınızı verdiğiniz için çok teşekkür ediyoruz.”
Buluşmada sahneye çıkan ünlü oyuncular Nilgün Belgün, Bennu Yıldırımlar, Seda Türkmen, Deniz Özerman, Ecem Üstündağ performanslarıyla büyük alkış aldı.
Kadın sanatçılar, sahnede, Hürriyet gazetesinin ‘Aile İçi Şiddete Son’ kampanyasının Acil Yardım Hattı kayıtlarındaki kadınların gerçek yaşam öykülerini sundu.
Ocak 2011’de Hürriyet Gazetesi Yönetim Kurulu Başkanı Vuslat Doğan Sabancı’nın çağrısıyla bir araya gelen Haklı Kadın Platformu’nda Türk Kadınlar Birliği, KAGİDER, Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği, Kadın Adayları Destekleme Derneği, Marmara Grubu Vakfı, Uçan Süpürge’nin de aralarında bulunduğu 40’a yakın güçlü sivil toplum kuruluşu, işkadınları, akademisyenler, sendikacılar, gazeteci-yazarlar bulunuyor. Haklı Kadın Platformu, siyasette eşit temsil, istihdamda cinsiyet eşitliği, kadına yönelik şiddet gibi konularda çalışmalar yapıyor.
Türkiye’de Haziran 2011 seçimlerinden önce, 100 bine yakın kadını temsil eden sivil toplum örgütleri, kadın eşitliğini destekleyen kurumlar ve kişiler tarafından oluşturulan Haklı Kadın Platformu;
-Kadınların parlamentoda erkeklerle eşit şekilde temsil edilmesini,
-Kadınların şiddetin her türlüsünden korunmasını,
-Toplumsal cinsiyet eşitliği için gereken adımların ivedilikle atılmasını,
-Kadınların istihdamda hak ettikleri yeri bir an önce almasını ve kadınları ayrımcılıktan koruyacak yasaların hayata geçirilmesini sağlamak için çalışmalar yapıyor.
Ruhsar Demirel (MHP): “Sevdiklerinin sesiyle gelir felaket derler. Kadın hikâyeleri de böyledir biraz. Kadına önce yaşama hakkı verilmesi gerekir. Kadınların siyaseti Meclis’le kısıtlı tutmamaları gerektiği, en önemli tespitim. Günümüzde erkek iş hayatındaki ya da evdeki kadının karar verici konumunda olmasını istemiyor. Ama kızının karar verici olmasını istiyor.”
Selma Irmak (HDP): “Partiler üstü bir çağrı olduğu için Haklı Kadın Platformu bu organizasyonunu değerli kılıyor. Bugün Kürt kadın dövülüyor, Türk kadın öldürülüyor, Laz, Çerkez, Ermeni kadın istihdam sorunu yaşıyor. Bu sorunların hepsi kadın kimliğinden kaynaklı sorunlardır. Bu nedenle biz önce kadınız. Kadının her alanda karar verici olması gerekiyor. Evde de siyasette de erkekler karar verici konumundadır. Bunun için somut bir öneri getirmek gerekirse işyerlerinde yüzde 50 kadın kotası getirilmesini öneriyoruz.”
Aylin Nazlıaka (CHP): “Kadın milletvekillerinin yaşamın her alanında kadın haklarını savunması için partilerin birlikte hareket etmesi gerekiyor. Eğitim ve iş hayatının yanı sıra girişimci kadınlara da destek verilmesi gerekiyor. Bir araştırmaya göre evlendikten sonra kadınların evdeki iş yükü yüzde 49 artıyor, erkeklerin ise iş yükü yüzde 38 azalıyor. Bunu bu salondaki herkesin de onaylayacağını düşünüyorum.”
Selin Sayek Böke (CHP): “Mağduriyetinin ötesinde mücadele eden, sisteme dahil olmak isteyen kadınların önündeki engelleri kaldırmak mümkün. Bizi rahatsız eden erkek sesi değil, erkek dili. Tecavüzcü, dayakçı, tacizci ve katil erkeklerin ceza indiriminden yaralanmasını önlemek için soru önergesi vermiştim. Meclis açıldığında sizlerle işbirliği içinde olup elbirliğiyle yasalardan indirimi kaldıralım.”
Aybüke Topçubaşı Ekici (MHP): “Meclis’e girince ne olursa olsun, kadının sesi olacağımıza inanıyoruz. Ortak iyi niyet ortaya konulunca, müşterekte buluşulur.”
Filiz Kerestecioğlu (HDP): “Feminist mücadeleden geliyorum ve uzun süredir siyasetin içindeyim. Siyaset sadece Meclis’te olmakla ilgili bir şey değil. Kendimiz için de omuz omuza mücadele etmek için buradayız. Sosyal adaletsizlik ve yoksulluk bir zihniyet sorunu. Dünyanın en yoksulu kadınlardır. Evde de ekonomik olarak şiddete maruz kalan kadındır. Kadınların mağduriyet değil, şiddete,taciz ve tecavüze karşı mücadele tarihi var.”
(Panelde, Ailenin Korunması ve Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesine Dair Yasada cezai indirimlerin kaldırılması fikri öne çıktı.)
Hüda Kaya (HDP): “Kadının elinin değmediği her şey eril ve tek tip. Farklı dil ve dinden tüm kadınların mağduriyetleri tanınmıyor. Analığın ve kadın bedeninin istismar edilmediği bir sistem getirilmeli.”
Selina Doğan (CHP): “Kadının toplumsal hayatta pek çok problemi var. Mobbing de ciddi bir problemdir. Eşit ücret, terfi, iş seyahetleri gibi konularda erkeklere verilen öncelik de bir mobbing unsurudur. Cinsel ayrımcılığın, mobbing hukukunun yaşama faaliyetlerine eklenmesini öneriyoruz.”
Senem Kılıç (MHP): “Kadın cinayetleri ve tacizin son bulması için yasa çalışmaları arttırılmalı. Eğer cezalar caydırıcı olmazsa mor sayfalarda göreceğimiz cinayet ve tecavüz haberlerine alışılacaktır.”
Kadınlar için “Tek Ses” buluşmasına siyasiler, sivil toplum kuruluşları temsilcileri ve çok sayıda vatandaş katıldı. Katılanlar arasında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun eşi Selvi Kılıçdaroğlu, Sema Doğan, Arzuhan Doğan Yalçındağ, Begümhan Doğan Faralyalı, Fransa İstanbul Başkonsolosu Muriel Domenach, Şirin Yalçın, Elif Dürüst, Şila Gök, Ceyda Çarmıklı Kılıçaslan, Zuhal Şeker Tucker, Maide Kurttepeli, Meltem Cumbul, Bahar Korçan da yer aldı.
© Tüm hakları saklıdır.