Gündem

Habertürk yazarı Serdar Turgut: Yeni yılda Tuğrul Eryılmaz’ın T24’teki yazılarını kaçırmadan okuyacağım

01 Ocak 2020 20:44

Habertürk yazarı Serdar Turgut bugünkü köşesinde 2020 planlarını yazdı. Turgut'un planları arasında Tuğrul Eryılmaz’ın T24’teki yazılarını kaçırmadan okumak da var.

Planlarına "Bucket list" diye nitelendiren Turgut şöyle yazdı:

"Bucket List ölmeden önce yapmayı istediği şeyler listesidir. Öyle yeni yıla özgü liste yapılmaz diyebilirsiniz. Haklısınız da.

"Ama bu yeni yıl benim aynı zamanda 65 yaşına girdiğim yıl. Durum böyle olunca bence benim yaşımdakilerin gelen her yeni yıl için yapmayı planladıkları işler listesini aynı zamanda bir 'Bucket List' olarak kabul etmek de gerekiyor. Yani ne olur ne olmaz diyerek bu kavramsal tavizi verebiliriz sanıyorum."

"Kendisine çok yakışan ‘gonzo’ üslubuyla yazıyor Tuğrul"

Turgut, yazısında planları arasında Tuğrul Eryılmaz’ın T24’teki yazılarını kaçırmadan okumak olduğunu yazdı:

"Ben her gün çalışmaya kendim de dahil sadece beş yazarı okuyarak başlarım. Okuma sıram da hiç değişmez. Bu yüzden pazartesini hiç sevmiyorum çünkü çoğu pazartesi yazmıyorlar. Yazar listeme kendimi de koymam katiyen bir kabarmış ego nedeniyle değil. Sadece göndermiş olduğum yazının baskıda nasıl durduğunu anlamak ve yazının okuyucuya verebileceği duyguları tartmak için yaparım bunu.

"Yeni yılda sabah okuma işim artacak çünkü hep belirli bir sırayla okuduğum yazar listemdeki isimler beşten altıya çıktı. SBF günlerinden tanıdığım ve çok sevdiğim Tuğrul Eryılmaz’ın yazılarını da kaçırmadan okumayı sürdüreceğim.

"Kendisine çok yakışan ‘gonzo’ üslubuyla yazıyor Tuğrul. Yazdığı konuların daima o da içinde, ortada konu olmasa da onu o yaratıyor. Hunter Thompson’un klasik yazılarının tadı var Tuğrul’un T24 sitesindeki yazılarında biraz da Michael Musto gibi. Cihangir havası özlemimi onun yazılarıyla gidermeye çalışıyorum."

Turgut'un planları arasında Floransa’da bir sokak kafesinde espresso ile birlikte puro da içmek, Washington'daki mason binasının içindeki kütüphaneye en azından bir hafta kapanmak da var.

Serdar Turgut'un yazısını buradan okuyabilirsiniz.