HaberTürk gazetesi yazarı Muharrem Sarıkaya, 10 büyükelçinin iş insanı Osman Kavala'nın serbest bırakılmasına yönelik çağrısına ilişkin olarak, "Bütün büyükelçiler bir masa etrafında oturup, “Bugün de haydi böyle bir açıklama yapalım” diyemeyeceğine göre böyle bir açıklama yapılması için ilk adımı kim attı? Bu açıklamanın yarattığı krizi çözen yeni metin nasıl üretildi ve buna kim öncülük etti?Sorulara yanıt ararken anladım ki konu tek başına AİHM kararı veya serbest bırakılmasına ilişkin aldığı karar değil… Devam edegelen ve gelecek ay sonundan itibaren daha da artması beklenen gelişmelerin ön adımı…" düşüncesini dile getirdi.
Sarıkaya yazısında, "Buna ilişkin de iki senaryo var… İlki iyi niyetli olarak görülüyor; Türkiye’nin zor durumda kalmasını da beraberinde getireceği ileri sürülerek, Avrupa’dan kopuşunun ilk adımını oluşturacak Avrupa Konseyi’nde 30 Kasım’da yapılacak oylama öncesi bir iyi niyet açıklaması olarak değerlendiriliyor. İkincisi ise Washington yönetiminin bir süredir Ankara ile devam eden geriliminin yansıması olarak değerlendiriliyor. Bunun sahadaki yansımalarına gelmeden önce, öncesinde krizin yaşanması ve sonrasında çözüm formülünün hayata geçirilmesindeki en önemli aktörün Washington yönetimi olduğunu belirteyim." yorumunu yaptı.
Sarıkaya şu ifadeleri kullandı:
"Nasıl ki bildirinin yayınlanması için öncü olduysa, sonrasında çözümü konusunda da Hollanda ile önemli bir görev üstlendi. Krizden çıkışın yolunu bulan ise Dışişleri Bakanlığı diplomasisinin genetik yapısında varlığını sürdüren üstün meziyetinin sonucu… Çıkış yolunu yapılan müzakereler sonucu Dışişleri Bakanlığı üretiyor ve Viyana Sözleşmesi’nin 41’inci maddesine atıf yaparak krizin çözümünün sağlanması isteniyor. Hafta sonu da süren karşılıklı müzakereler sonucu metinde uzlaşı sağlanıyor; ABD ve Hollanda büyükelçilikleri aracılığıyla 10 büyükelçiliğe metin iletiliyor. Fransa Paris’ten, merkezinden onay alıyor ancak Almanya’yı açıklama için bekliyor; sonunda onların da açıklamayı yayınlamalarıyla dün akşam saatinden itibaren krizin çözümü sağlanmış bulunuyor. Bir daha karşılaşılır mı, bunu öngörmek şu aşamada mümkün değil.
Ancak AİHM kararı nedeniyle Türkiye’nin kurucuları arasında bulunduğu, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun da iki dönem başkanlığını yürüttüğü Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’nde Türkiye hakkında yapılacak oylama… Nasıl bir sonuç çıkar bunu bugünden öngörmek olası değil… Ancak görünen bir başka gerçek var ki bir süredir Washington ile devam eden gerilimin çevremizde vekaleten yürütüleceği anlaşılıyor. Bunun en önemli alanı olarak da Ankara ve Washington’un zıt kutupta yer aldıkları Suriye sahası görülüyor. Bir süredir perde gerisinde süren gerilim, son dönem sahada yaşanan gelişmelerle belirgin hale gelmeye başladı. Sonuncusu da birkaç gün önce yaşandı."
TIKLAYIN | Erdoğan'ın "10 büyükelçi" açıklaması dünya basınında: "Türk standartlarına göre bile delice"
TIKLAYIN | AA: ABD ve diğer büyükelçiliklerin açıklamaları Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından olumlu karşılandı
TIKLAYIN - ABD, Yeni Zelanda, Hollanda, Kanada ve Finlandiya'dan 'Osman Kavala çağrısı' hakkında açıklama
TIKLAYIN - Bloomberg: Ankara, 10 büyükelçiyi 'istenmeyen kişi' ilan etmekten kaçınmanın yollarını arıyor
TIKLAYIN | ABD Dışişleri: Osman Kavala'yla ilgili açıklama Viyana Sözleşmesi'nin 41. maddesiyle tutarlıdır