Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile yaptığı telefon görüşmesi basına “sızan” Sertap Erener’e ilişkin açık bir mektup yayınlayan Güvenç Dağüstün, Erener’in iktidar gemisine binmesini üzüntüyle karşıladığını dile getirdi.
İşte Güven Dağüstün'ün Sertab Erener'e yolladığı mektup:
"Sevgili Sertab,
Dün gazetede okudum, çok duygulandım:
Başbakan aramış seni. Hem de gece saat 1.00’de. Hanımefendi ile yeni albümünü dinlemişler, çok sevmişler, tebrik için aramışlar. Sen de ne duygulanmışsın, ne sevinmişsin. Hatta yememiş içmemiş bir de basına da sızdırmışsın haberi ki bu şanlı şerefli olayı halkın da duysun. Ben de okudum işte.
Gözlerim doldu.
Uzun zamandır senden haber alamıyordum;
İyi oldu.
Ey Şuh-i Sertab,
Eski dost,
Sen uzundur Türkiye’de değilsin herhalde. Belli ki bulunduğun yerde gazete falan da yok. Bak sen oralarayken Türkiye’de neler oldu, iki üç tanesini sayayım.
Sivas’ta aydınlarımızı yakmışlardı hani 2 Temmuz 1993’te, hatırlar mısın? Sanıklar ile ilgili dava zaman aşımına uğradı. Katiller serbest kaldı. Senin beyefendi de karar için “hayırlı uğurlu olsun” dedi.
Bizim bir sürü arkadaşımız hapiste be Sertab. Gazeteciler, aydınlar, sanatçılar.... Hala yüzlerine hüküm okunmadı ama hala içerdeler. Senin beyefendi “içeride gazetecilik faaliyetinden dolayı yatan gazeteci yoktur” bile dedi.
Cihan Kırmızıgül’ü bilir misin sen Sertab? Yok, yok, Mahzun’un akrabası değil, isim benzerliği. Bir yürüyüşte poşu taktığı için 11 yıl hapis cezası aldı.
Fazıl’ı hatırlar mısın Sertab? Hani onun Nazım Oratoryosu’nu kaç kez beraber söylemiştik seninle. CD kaydı bile yapmıştık. Gerçi Fazıl kovmuştu sonra seni. Neyse. Fazıl Twitter’da bir Ömer Hayyam şiiri paylaştı diye Eylül ayında hakim karşısına çıkıyor. 1,5 yıl hapsi isteniyor Fazıl’ın....
Geçenlerde Samsun’da TOKİ’nin binasını sel aldı. Duydun mu Sertab? İnsanlar öldü. Senin beyefendi “TOKİ’nin suçu yok” dedi. Beyefendinin TOKİ’cisi istifa bile etmedi.
Senin beyefendi bizi savaşa soktu be Sertab, Suriye’de kardeşlerimizle savaşıyoruz.
Sertab,
Darılmaca gücenmece yok.
Senin gururla anlattığın şey benim gerçekten gözlerimi doldurdu. Eski bir dostun yitişini görmek beni gerçekten üzdü.
İktidar yalakalığı gemisinde daha ne kadar gidersiniz bilmiyorum. Ama devran döndüğünde de korkma,
Biz salağızdır,
Yine bağrımıza basarız seni.
Ama lütfen:
Oku Sertab oku!
Yoksa;
Sertab zil çaldı!
Sertab Somali’ye git!
Bak Sertab, bu Demir!
Sertab üç çocuk yap!"
Güvenç Dağüstün
(Kaynak: Odatv.com)
Güvenç Dağüstün kimdir?
Türk opera sanatçısıdır.
Hacettepe Üniversitesi Devlet Konservatuarı’na girerek tenor Pekin Kırgız’ın öğrencisi oldu. Ankara Devlet Operası’nın açtığı sınavı kazanarak bu kurumun en genç sanatçısı oldu.
Bulgaristan’ın Varna kentinde düzenlenen “Uluslararası Varna Festivali” kapsamında mezzosoprano Ksgr. Prof. Margarita Lilova’nın kursuna katıldı ve bir yıl sonra Viyana Müzik ve Sahne Sanatları Üniversitesi’nin sınavlarını kazanarak Prof. Lilova’nın öğrencisi oldu. Ankara Devlet Operası’ndaki görevinden ayrılarak Prof. Dr. İhsan Doğramacı tarafından verilen burs ile Avusturya’nın Viyana kentinde çalışmalarına başladı.
İzmir Devlet Operası’nda konuk sanatçı olarak Donizetti’nin “Aşk İksiri” operasında ilk başrolü “Belcore”yi seslendirdi. Avusturya’nın Innsbruck kentinde Georg Schmöhe yönetiminde Carl Orff’un “Carmina Burana” adlı eserinde bariton sololarının yanı sıra kontrtenor solosunu da seslendirerek bir ilke imza attı ve büyük beğeni topladı. Viyana’da seslendirdiği, Yunan besteci Perikles Liakakis’in “Çizmeli Kedi” operasındaki başrol ile bu eserin dünyada ilk kez seslendirilişinin solistlerinden oldu.
Sertab Erener ile ortak projeleri olan “Turco – Latino Connection” caz konserleri büyük beğeni topladı.
Önce Efes Antik Tiyatrosu’nda, daha sonra İstanbul Harbiye Açıkhava Tiyatrosu’nda ve Atatürk Kültür Merkezi’nde, Fazıl Say’ın “Nazım” adlı eserini Fazıl Say, Genco Erkal ve Sertab Erener ile birlikte seslendirdi. Bunun ardından “Rumeli Hisarı – Yıldızlı Geceler” konserleri kapsamında Fazıl Say ile birlikte bir resital verdi ve Say’ın şarkılarının Türkiye’de ilk seslendirilişini gerçekleştirdi. Son olarak Şef İbrahim Yazıcı yönetimindeki Bilkent Senfoni Orkestrası eşliğinde Say’ın “Nazım” adlı eserinin CD ve DVD kayıtlarını Fazıl Say, Genco Erkal ve Zuhal Olcay ile birlikte gerçekleştirdi.
2006-2007 sezonunda Aysa Prodüksiyon Tiyatrosu bünyesinde Ayşenil Şamlıoğlu’nun yönetmenliğinde "Bana Mastika’yı Çalsana" adlı müzikal projede oynadı.
2007-2008 sezonunda Kerem Kurtoğlu'nun yazıp yönettiği "İstanbul'da Bir Dava" adlı oyunda rol aldı. Bu çalışma İstanbul Uluslararası Tiyatro Festivali kapsamında Garajistanbul sahnesinde promiyer yaptı.
İlk sinema çalışması ise Çağan Irmak’ın "Ulak" adlı filmidir.
Dağüstün'ün, prodüktörlüğünü Cihan Sezer ile birlikte üstlendiği "Evde Yoklar" adlı ilk solo albümü 2012 Ocak ayında yayınlandı. İsmini 1993 yılında Sivas Katliamı'nda kaybettiğimiz şair Metin Altıok'un şiirinden alan albüm dokuz şarkıdan oluşmaktadır. Sekiz şarkının düzenlemesi Cihan Sezer imzası taşımaktadır, bir şarkının düzenlemesi ise Nurkan Renda'ya aittir.
Birsen Tezer ile seslendirilmiş olan "Sevdanın Yolları" albümde yer alan iki düetten biridir. Sanatçıyı yıllar sonra babası ile bir araya getiren "Bin Cefalar Etsen Almam Üstüme" çalışması ise, 1999 yılında hayatını kaybeden Yusuf Dağüstün'ün 1977 yılında çıkarttığı plaktan alınarak kullanılan kayıt ile gerçekleştirilmiştir.