İstanbul Güngören’de bir yıl önce meydana gelen kazada, kaldırıma çıkan minibüs korkulukları parçalayarak kavşaktan yola düşmüş, minibüste bulunan iki yolcu hayatını kaybetmiş, iki kişi de yaralanmıştı. Bilirkişi raporunda; köprüdeki korkuluğun yapısal olarak yetersiz olduğu ve trafik güvenliğine bir faydasının olmadığı kaydedildi. Radikal’den İsmail Saymaz’ın haberine göre, geçmişte aynı noktada çok sayıda kazanın yaşandığı belirtilerek, “Bu kadar çok kazanın meydana geldiği bir bölgenin kaza kara noktası olarak değerlendirilmemesi ve döner kavşağa giren araçların hızını azaltmaya yönelik önlem alınmamış olması yol kusuru olarak göze çarpmaktadır” denildi ve kazanın yüzde 85 oranında kavşakta yeterli güvenlik önlemi alınmamasından kaynaklandığı vurgulandı. Dahası, kavşakta kazadan sonra önlem alındığı ve yol kusurunun düzeltildiği ortaya çıktı.
İstanbul Güngören’de geçen yıl 20 Kasım’da Salim Dalbudak yönetimindeki minibüs, Eşref Bitlis Caddesi üzerindeki kavşakta seyrederken, direksiyon hakimiyetini kaybederek, kaldırıma çıktı. Tünelin üst geçit korkuluklarına çarpan minibüs, Eşref Bitlis Alt Geçidi’nin tüneline devrildi ve bu sırada yolda seyreden Behzat Deringöl’ün kullandığı aracın üzerine düştü. Deringöl ani manevra yaparak, minibüsün altında kalmaktan kurtuldu. Minibüste bulunan yolculardan 55 yaşındaki Seyit Ali Durmaz ve 50 yaşındaki Mustafa Aksay öldü; Dalbudak ve bir yolcu yaralandı.
Sürücü tutuklu
Kazadan sonra ifadesi alınan minibüs sürücüsü Dalbudak, seyir halindeyken bir aracın süratli bir şekilde geldiğini, yolcuların “Hoop!” diye bağırması üzerine frene basıp direksiyonu sola kırdığını, arabanın kontrolden çıktığını, sonrasını hatırlamadığını, kazada kendisinin de yaralandığını ifade etti. Tutuklanan Dalbudak hakkında Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 85/2. maddesine göre ‘taksirle birden fazla kişinin ölümüne sebebiyet vermek’ iddiasıyla Bakırköy 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı.
Kazadan sonra yol düzeltilmiş
Mahkemenin talebi üzerine İstanbul Üniversitesi Ulaşım Ana Bilim Dalı Öğretim üyesi ve Karayolu Güvenliği Bilirkişisi Prof. Ali Osman Atahan tarafından bilirkişi raporu hazırlandı. Raporda, minibüsün normal güzergahından ayrılarak 90 derece sola döndüğü, kazanın da direksiyonun ani şekilde kırılmasıyla meydana geldiği ifade edildi. Minibüsün yoldan ayrıldığında köprü üzerine rahatlıkla çıktığı ve kaldırım yüksekliğinin aracı engellemeye yetmediği kaydedilen 3 Kasım tarihli raporda, şöyle devam edildi:
“Minibüsün köprü üzerinden düşmeden önce çarparak devirdiği korkulukların yaya korkuluğu olduğu ve minibüsün dokunmasıyla köprü üstündeki bağlantılarından ayrıldığı görülmüştür. Belediyenin yolladığı teknik çizimlerde 15.74 metre uzunluğunda olduğu belirtilen yaya oto korkuluğunun yapısal olarak yetersiz olduğu ve trafik güvenliğine herhangi bir faydasının olmadığı belirlenmiştir.”
Güngören Emniyet Müdürlüğü’ne ait kaza tutanaklarına göre döner kavşak ve köprü çevresinde daha önce çok sayıda kaza meydana geldiği belirtilerek, şöyle denildi:
Bu kavşak köprülü olduğundan trafik güvenliği açısından önem arz eden bir konumda bulunmaktadır. Köprüler trafik güvenliği açısından kritik yapılardır, güvenlik tertibatlarının araçların aşağı düşmesini engelleyecek şekilde yüksek hizmet seviyesinde tasarlanmaları çok önemlidir. Bu kadar çok sayıda kazanın meydana geldiği bir bölgenin kaza kara noktası olarak değerlendirilmemesi ve döner kavşağa giren araçların hızını azaltmaya yönelik önlem alınmamış olması yol kusuru olarak göze çarpmaktadır.”
Kazanın büyük ölçüde köprü üzerinde ve döner kavşakta yeterli trafik güvenliği alınmamış olmasından meydana geldiği vurgulanarak, yol kusurunun yüzde 85 ve sürücünün yüzde 15 kusurlu olduğu tespit edildi. Raporda, kazadan sonra önlem alındığı ve yol kusurunun düzeltildiği ifade edildi.
Avukat Özcan Karakoç, bilirkişi raporunun Büyükşehir Belediyesi’nin sorumluluğuna işaret ettiğini vurgulayarak, “Genelde kazalarda tek suçlu olarak, sürücü gösteriliyor. Fakat yol durumu dikkate alınmaz. Biz dosyada bu hususun altını çizdik. Buradaki yol durumu, kaldırımın düşük kalması, korkulukların parçalanması, ölüme davetiye çıkaran hususlardır. Bunların sorumlusu her kimse ortaya çıkarılmalı” diyor. Raporda, sürücüye çok düşük bir kusurun atfedilmesine itiraz eden Karakoç, “Sürücü raporun aksine yüksek hızla gidiyor. O anda refleks gösteremediği için aracı kazayı önleyemiyor” dedi.