Ekonomi

Güngör Uras: Merkez Bankası bağımsızdır ama hükümetin ekonomi politikasına ters düşemez

"Faiz indirimine iktidar karar veriyorsa, Merkez Bankası'na ne gerek var?"

19 Nisan 2016 12:04

Milliyet gazetesi yazarı Güngör Uras, Merkez Bankası'ndaki görev değişikliğiyle ilgili olarak, "Merkez Bankası'nda Erdem Başçı dönemi son bulurken, yeni Başkan Murat Çetinkaya koltuğuna bugün oturuyor. Daha önce olduğu gibi yeni dönemdeki planlar da Merkez Bankası tarafından hükümetin mevcut ekonomi programına uyumlu hazırlanacak" dedi. "Merkez Bankası bağımsızdır ama hükümetin (doğru veya yanlış) belirlediği ekonomi politikasına ters düşecek, politikanın başarısını engelleyecek uygulamalara yönelemez" diyen Uras, "Bu noktada şu sorulacak: ”İyi de hükümetin uzun süredir ucuz faiz isteğine karşı, TCMB ayak sürttü. Faizi indirmedi.” Olan bitenin, bir perde önü, bir perde arkası vardır. Politika sahnesinde bazı olaylar, tartışmalar farklı amaçla farklı şekilde kamuoyuna yansıtılır. TCMB yönetimi şartlar elvermediği için faizi indiremeyeceğini hükümete anlattığı ve hükümet de bunu anladığı için faiz oranları uzun süre indirilemedi. Eğer faizin ne zaman indirilip yükseltileceğine, ne kadar indirilip ne kadar yükseltileceğine iktidar/hükümet karar verme durumundaysa, o zaman TCMB’ye ne gerek kalır?" diye yazdı.

Güngör Uras'ın "Sınav başlıyor" başlığıyla yayımlanan (19 Nisan 2016) yazısı şöyle: 

Merkez Bankası'nda Erdem Başçı dönemi son bulurken, yeni Başkan Murat Çetinkayakoltuğuna bugün oturuyor. Daha önce olduğu gibi yeni dönemdeki planlar da Merkez Bankası tarafından hükümetin mevcut ekonomi programına uyumlu hazırlanacak

TCMB (Merkez Bankası) Başkanı bugün değişiyor. Başkan değişirken “TCMB’nin bağımsızlığı konusu gene gündemde...

Acaba “Merkez bankalarının bağımsızlığı” ne demektir? 

Merkez bankaları, ülkede hükümetin politikalarından bağımsız politikalar uygulayabilir mi?

Hükümetin politikaları ile merkez bankasının politikaları çelişebilir mi?

Her ülkede ekonomi politikasını belirlemek ve uygulamaktan hükümet sorumludur.

Bu politikalarının 2 önemli bacağı vardır:

- Para politikası
- Maliye politikası

Merkez bankaları, iktidarın, hükümetlerin genel ekonomi politikaları kapsamında para politikasını (para miktarı ne olacak, faiz ne olacak, kredi hacmi ne olacak, dövizin fiyatına nasıl müdahale edilecek gibi konular...) sorumludur.

Aynı şekilde hükümetin genel ekonomi politikaları çerçevesinde maliye politikalarının sorumluluğunu da (kanunun gelir gideri ne olacak, ne kadar borçlanılacak, paralar nerelere harcanacak gibi konulardaki sorumluğu) maliye/hazine bakanlıkları taşır.
İşte onun için, ekonomiden sorumlu politikacılar ekonomi konusunu konuşurken bir yanlarına merkez bankası başkanını, öbür yanlarına maliye, hazine bakanlarını veya müsteşarlarını oturturlar.

(Hatırlayınız, Sayın Babacan ekonominin kaptanıyken, kamuoyuna bilgi verirken devamlı olarak bir yanına TCMB Başkanı’nı, öbür yanına Hazine Müsteşarı’nı oturturdu.)


Her şey uygulamada


Merkez Bankası, hükümetin genel ekonomik politikaları kapsamında kendisine verilen görevi yerine getirirken kullanacağı araçları seçmekte bağımsızdır.

Temel hedef “enflasyon oranı” hükümetle ortaklaşa belirlendikten sonra Merkez Bankası hedefe ulaşmak için seçeceği araçlarda uygulayacağı politikalarda serbesttir.
Çünkü hükümet, enflasyon oranının hedefini belirledikten sonra artık, faiz oranı ne olacak, bankalara ne kadar fon aktarılacak, piyasaya ne kadar para sürülecek gibi konulardaki yetki ve sorumluluğunu Merkez Bankası’na devretmiş olmaktadır.
Ege Cansen anlatımıyla, orkestra şefi hükümettir. Merkez Bankası Başkanı orkestranın kemancısıdır. Orkestra şefi hangi parçayı seslendireceğini, hızlı mı yavaş mı seslendireceğini kendi belirler. Kemancının sorumluluğu, orkestranın çaldığı parçanın en iyi seslendirmesinde uyum sağlamak, başarı göstermektir. Kemanını istediği gibi kullanarak orkestranın çaldığı parçayı bozamaz. 

Merkez Bankası bağımsızdır ama hükümetin (doğru veya yanlış) belirlediği ekonomi politikasına ters düşecek, politikanın başarısını engelleyecek uygulamalara yönelemez.


Ucuz faiz politikası


Bu noktada şu sorulacak: ”İyi de hükümetin uzun süredir ucuz faiz isteğine karşı, TCMB ayak sürttü. Faizi indirmedi.”
Olan bitenin, bir perde önü, bir perde arkası vardır. Politika sahnesinde bazı olaylar, tartışmalar farklı amaçla farklı şekilde kamuoyuna yansıtılır. 

TCMB yönetimi şartlar elvermediği için faizi indiremeyeceğini hükümete anlattığı ve hükümet de bunu anladığı için faiz oranları uzun süre indirilemedi.

Kaldı ki unutmayalım: Eğer faizin ne zaman indirilip yükseltileceğine, ne kadar indirilip ne kadar yükseltileceğine iktidar/hükümet karar verme durumundaysa, o zaman TCMB’ye ne gerek kalır?

Önceki yönetim döneminde de TCMB, hükümetin ekonomi programına uyum içinde faaliyet gösteriyordu. Yeni yönetim döneminde de uyum devam edecek.
Ama “TCMB bağımsızdır” sloganı hoşa gidiyor... Bağımsızlığa inananlar inanmaya devam edebilir.


İyimserlik havası doları soğuttu


Petrol fiyatlarındaki düşüşün yanı sıra Merkez Bankası’nın çarşamba günü kararlarını açıklayacağı nisan ayı Para Politikası Kurulu toplantısından beklentiler, haftanın ilk gününde dolarve euro’da düşüşe neden olurken, Borsa’yı da olumlu etkiledi.

Dolar/TL kuru, dün haftaya 2.86’nın üzerinde bir seviyeden başlarken, petrol fiyatlarının düşmesi ve piyasada faiz düşüşü beklentilerine ilişkin yorumlar dolaşması sonrasında akşam saatlerinde 2.84’ün bir miktar altına kadar düştü. Euro/TL ise, yine küçük bir düşüşle dün akşam saatlerinde 3.217 seviyelerindeydi. 

Borsa ise haftanın ilk işlem gününde 86 bin puanın üzerinde kapandı. BIST 100 endeksi günü yüzde 0.90 yükselişle 86.343,65 puandan tamamladı.


Kanunlar ne diyor?


2001 tarihinde 1211 sayılı Kanun’da yapılan değişiklikle, TCMB’nin temel amacının fiyat istikrarını sağlamak ve sürdürmek olduğu belirtilmiştir. 

TCMB’nin temel amacına ulaşmak için uygulayacağı para politikasını ve kullanacağı para politikası araçlarını doğrudan kendisinin belirleyeceği vurgulanmış ve böylelikle banka araç bağımsızlığına kavuşmuştur.

Enflasyon hedefinin TCMB ve hükümet tarafından birlikte belirlenmesi hükme bağlanmış, hedeflenen enflasyon oranı konusunda hükümet ile ortak sorumluluğun daha net bir şekilde ortaya konması amaçlanmıştır.
Ayrıca, TCMB’nin para politikasının uygulanmasında tek yetkili ve sorumlu olduğu vurgulanarak bağımsızlığı güvence altına alınmıştır.

TCMB’nin Hazine ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarına avans vermesi, kredi açması ve Hazine ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarının ihraç ettiği borçlanma araçlarını birincil piyasadan satın alması yasaklanmıştır. 

Bu yasal düzenlemeyle TCMB’nin hükümetlerin maliye politikalarını destekleyen, kamunun finansman ihtiyacını karşılayan bir kaynak niteliğinde olmasının önüne geçilmiştir.
Ayrıca, bütçe açıklarının TCMB kaynakları kullanılarak parasallaşması engellenmiştir.