AKP’nin önceki gün Diyarbakır’da, Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, İçişleri Bakanı Efkan Ala ve Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker’in katılımıyla düzenlediği Çözüm Süreci Çalıştayı’nda, "Kürdistan" çıkışı dikkat çekti. Çalıştay katılımcılarından Kürt aydın Halit Yalçın, “Buranın adı Doğu-Güneydoğu değil, Kürdistan’dır. Önemli olan isimlendirilmesidir, bu iş de İçişleri Bakanı Efkan Ala'ya düşüyor” dedi. Eski AKP Diyarbakır Milletvekili İhsan Arslan da “25 yıl önce Kürdistan dediğimde İslamcı arkadaşlarımca linç edilmeye çalışıldım, şimdi burada Kürdistan deniyor” diyerek ağladı. AKP'nin ilk dönem Kürt politikasının mimarlarından da olan Arslan, çalıştayın basına kapalı bölümünde şunları söyledi:
'Yol kesersen'
“Ankara’nın hiç mi hatası yok, var. Barış dili kullanılması lazım. Ama yüzyıldan beri devam edegelen bir sorunun siyaseten çözülmesinin hiç de kolay olmadığını da düşünmek lazım. Bütün bu olumsuzluklara rağmen Ankara’nın başarılarını da takdir etmek lazım. Masaya oturduğunuzda karşınızdakine hakaret ederseniz bu olmaz. Karşınızdakine ‘katil, terörist veya diktatör’ derseniz bunun süreci olumsuz etkileyeceğini düşünmeniz gerekir. Sorunun adını bu aşamada doğru koymak lazım. Bu tamamen terör müdür yoksa siyasi bir mücadele midir? Eğer salt terör diye tanımlarsak, siyasi boyutunu görmezden gelirsek çözemeyiz. Terörü lanetliyorum ama terörün burada bir amaç değil, araç olarak kullanıldığını da görmemiz gerekiyor. Sen Lice’nin, Hani’nin yolunu kesip hendek kazarsan, Ankara’da masa başında çözmek uğraşan insanların sağlıklı düşünmesini bekleyemezsin.”
'90'ların dili'
Hürriyet'te yer alan habere göre, yazar Gençay Gürsoy ise “Demokratik hak ve özgürlük alanı daralıyor. Batı’da kuş uçurulmuyor, otoriter demokrasi deyimi kullanılır hale geldi. Batı’daki demokrasi daraltılırken Kürdistan’da özerkliğin tanınması mümkün değil, Başbakan’ın öfke diliyle sorun çözülmez” görüşünü savundu. Eski DEP’li merhum milletvekili Orhan Doğan’ın kızı Ayşegül Doğan da ‘terör’ ve ‘terörist’ tanımlamalarından rahatsız olduğunu söyledi. Çocukların, süreçle ilgili adım atılmaması nedeniyle dağa çıktıklarını savunan Doğan, “Son 1 haftadır medyada 90’ların dili var, bunun için de bir toplantı yapılmalı” dedi.
'Uçakta da Kürtçe'
Sonuçları bir rapor halinde Başbakan Tayyip Erdoğan’a sunulacak çalıştayda, bakanların not aldığı taleplerden öne çıkanlar şunlar oldu: “Gerilim ve kutuplaşmadan uzak durulmalı. Çözüm yeri Meclis olmalı, sürece CHP de dahil edilmeli. Sürece ilişkin güven arttırıcı adımlar atılmalı. Kürtçe eğitimin önündeki engeller kaldırılmalı. Bölgeye gelen uçaklarda Kürtçe anons yapılmalı. Karakol ve kalekol inşaatları durdurulmalı. Çocuklarını isteyen analara evlatları verilmeli. Öcalan ile görüşmek üzere gazeteci ve akil insanlar da adaya gidebilmeli. Hasta mahkum ve tutuklular serbest bırakılmalı. Yeni temsilcilerin yer alacağı üçüncü bir taraf oluşturulmalı. Bölgede başka çalıştaylar da yapılmalı. Hakikatleri araştırma komisyonu kurulmalı.”