Gündem

Gül'ün oğlunun 800 puan aldığı sınavda 10 bin 52 kişi de 1. oldu

Gül'ün oğlunun Harvard'a kabul edilmesi, "SAT'den 800 alıp, Harvard'a girdi" şeklinde duyuruldu. Gerçekten ortada kırılması güç bir rekor mu var?

02 Temmuz 2010 03:00

T24 - Cumhurbaşkanı Gül'ün küçük oğlunun Harvard'a kabul edilmesi basında, "SAT'den 800 alıp, kırılması güç bir rekora imza atarak Harvard'a girdi" şeklinde duyuruldu. Peki gerçekten ortada kırılması güç bir rekor mu var?
    
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün küçük oğlu Mehmet Emre'nin, dünyanın en önemli üniversitelerinden biri olan Harvard'a kabul edildiği, günlerdir yazılıp çiziliyor. Gül'ün oğlu ayrıca Columbia Üniversitesi, Chicago Üniversitesi ve MIT gibi ABD'nin diğer köklü okullarından da kabul aldı.

Ancak bu olayla ilgili haberlerde medya farklı bir dil kullandı. 'Mehmet Emre Gül kırılması çok zor bir rekora imza atarak 800 üzerinden 800 aldı!' ifadeleri kullanıldı. Peki gerçekten ortada kırılması güç bir rekor var mı?

SAT'nin geçen seneki sonuçlarına bakılırsa rekordan bahsetmek güç.

Öncelikle SAT'nin (Eğitimsel Yetenek Testi) sınavının, ne içerik ne de yapısı bakımından Türkiye'deki LYS ile ilgisi yok. ABD'de üniversite eğitimi almak için girmek gereken bu sınavda matematik, okuma ve yazma bölümleri bulunuyor.

Okuma bölümünde, belli parçalar verilerek bunlarla ilgili sorular soruluyor, ayrıca kelime bilgisi test ediliyor. Matematik kısmı bildiğimiz test mantığında ilerliyor. Sadece 10 soruda seçenekler bulunmuyor. Yazma kısmında ise hem anlam düşüklükleri, cümle bozuklukları üzerine sorular geliyor, hem de verilen bir konu hakkında belli bir anafikir temelinde kompozisyon yazılması gerekiyor. Bu bölümlerin her birinden minimum 200, maksimum 800 puan alınıyor.


LYS'ye hazırlanmak mı? SAT'ye mi?

Sınavın yapısı bir yana, içeriği de LYS'den hayli farklı. Özellikle sınavın matematik kısmının, Türk okullarında eğitim görmüş öğrenciler için kolay olduğunu söylemek abartılı olmaz. Çünkü SAT'nin kapsadığı konuların çoğu Türk okullarının müfredatında yer alıyor. Sözel sorular ise bilgi değil, mantık temeline dayanıyor.

Mesela SAT'nin sitesinden alınan örnek bir soru şöyle:

Eğer k 2,3 ve 15'e bölünebiliyorsa, aşağıdakilerden hangisi de bu sayılara bölünebilir?

A) k+5
B) k+15
C) k+20
D) k+30
E) k+45



10 bin 52 kişi mi rekortmen?

Mehmet Emre Gül'ün sınavda 800 alarak alınabilecek maksimum puana ulaşmış. Ancak buna rekor demek biraz abartılı bir durum. Çünkü American College Board’un yayınladığı rapora göre, geçen sene SAT’nin matematik bölümünden 10 bin 52 kişi 800 puan aldı.


Sözel bölümden 800 almak yabancılar için daha zor

Mehmet Emre Gül'ün sözel bölümdeki puanını ise bilinmiyor. Eğer sözelden de 800 aldıysa o zaman daha büyük bir başarıdan söz etmek mümkün. Çünkü sınavın sözel bölümü anadili İngilizce olanlar için bile zor. İngilizceyi yabancı dil olarak konuşan biri için ise 800 almak tabii ki daha önemli bir başarı.

Ancak o bölümlerden dahi 800 almanın rekor olmadığını belirtmekte fayda var: 2009 SAT'nin okuma bölümünde 800 alan kişi sayısı 8 bin 833, yazma bölümünde 800 alanların sayısı ise 4 bin 946.


SAT skoru Harvard'a taşımaz

Haberlerde 'SAT'den 800 alarak Harvard'a girdi' cümlesinin yer alması da, eleştirilebilecek bir başka nokta.

Çünkü ABD üniversitelerine girişte, SAT istenen belgelerden sadece biri. Ancak SAT'den 800 yapmak bile, tek başına Harvard'a girmeyi sağlamıyor, ki geçen senelerde Harvard'ın 800 üzerinden 800 yapan birçok kişiyi okula kabul etmediği biliniyor.

Harvard'a, (aslında sadece Harvard değil, iyi bir ABD üniversitesine) girmek için SAT skoru haricinde neler gerekiyor:

* Referans mektupları

* Ortaokul ve lise karnesi

* Neden o eğitimi almak istediğinizi anlatan bir değerlendirme yazısı

* Okul dışında yapmış olduğunuz aktiviteler de, üniversiteye kabulde önemli bir rol oynuyor(Başvuru formlarında bu konu ile ilgili ayrı sorular mevcut).

Okul dışında gerçekleştirdiğiniz projeler okumak istediğiniz branşla ne kadar ilgili ise, okula kabul ihtimaliniz de o kadar artıyor. Mesela, Mehmet Emre Gül'ün genç yaşında internette bir şirket kurması ve mısır stantlarını hayata geçirmesi, Harvard'ın işletme bölümüne kabul alması ihtimalini yaşıtlarına göre artıran bir okul dışı proje.