Cumartesi Anneleri’nden, 38 yıl önce gözaltında kaybedilen Hayrettin Eren’in annesi Elmas Eren Annler Günü'ne ilişkin olarak, “Çıkıp cennet anaların ayakları altında diyecekler. Benim ayağımın altında ne olduğu sizi ilgilendirmiyor. Oğlumun akıbetini açıklayın” dedi. Berkin Elvan’ın annesi Gülsüm Elvan, “Bizler için ne bayram bıraktılar, ne düğün seyran bıraktılar ne de Anneler Günü” diye konuştu. Şehit annesi Pakize Akbaba ise “Anneler Günü geldi ama gözümün yaşı hiç kurumuyor. Tek isteğim anneler ağlamasın” ifadesini kullandı.
Berkin Elvan’ın annesi Gülsüm Elvan:
Cumhuriyet'ten Seyhan Avşar'ın haberine göre, Berkin Elvan 14 yaşındaydı. Gezi direnişinin olduğu günlerde ekmek almak için çıktığı Okmeydanı’ndaki evine bir daha geri dönemedi. Polisin attığı gaz fişeği başına isabet eden Elvan, 269 gün yoğun bakımda kaldıktan sonra hayatını kaybetti. Berkin Elvan’ın annesi Gülsüm Elvan, kendisi için Anneler Günü diye bir günün kalmadığını belirterek, “Bir yavruma sarılıyorum. Diğer yavruma sarılamıyorum. Bizler için ne bayram bıraktılar, ne düğün seyran bıraktılar, ne de anneler günü... Bugün yine çocuğum yanımda yok” dedi.
Şule İdil Dere’nin annesi Nesrin Aslan:
İdil’im bana uğradı ve gitti
İstanbul Üniversitesi İngilizce İktisat Bölümü 3. sınıf öğrencisi Şule İdil Dere, 12 Mayıs 2016’da Kadıköy Yoğurtçu Parkı’nın içinde geri gelen hafriyat kamyonunun altında kalarak hayatını kaybetti. Dün Şule İdil’in ölüm yıldönümüydü. Acılı annesi Nesrin Aslan, şöyle konuştu: “Bu Anneler Günü kızım olmadan geçirdiğim ikinci anneler günü. Böyle bir günde duygularımı nasıl anlatabilirim ki. Ben hala İdil’imin annesiyim. O bana uğradı ve gitti. Böyle bir günde onu benden götürenlere bütün kötü dileklerimi yolluyorum. Benim kızım ölmedi öldürüldü. Anneler Günü’nde yine kızım yok.”
Dilek Doğan’ın annesi Aysel Doğan:
Ne diyeyim ki, kızım artık yok
Dilek Doğan Armutlu’da ailesiyle birlikte yaşadığı evde 18 Ekim 2015’te evlerine operasyon düzenleyen polislerden Y.M. tarafından öldürüldü. İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından yargılanan özel harekât polisi Y.M. “Bilinçli taksirle ölüme neden olmaktan” 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırıldı. Cezası istinaf mahkemesinde de onanan Y.M. olayın üzerinden geçen 2.5 yıla rağmen tutuklanmadı. Dilek Doğan’ın annesi Aysel Doğan, “Dilek benim tek kızımdı. Onu vuran polis bizi kızımsız bıraktı. Üstelik bu polis bir gün dahi gözaltına alınmadı. Mahkeme ceza verdi ama tutuklanmadı. Cezaevine girmedi. Kızım artık yok ne diyebilirim ki Anneler Günü’yle ilgili” dedi.
Namık Ayhan Akbaba’nın annesi Pakize Akbaba:
Gözümün yaşı hiç kurumuyor
Astsubay Namık Ayhan Akbaba 3 Eylül 1993’te Van Başkale’de görev başındayken yaşanan çatışmada şehit oldu. Vücuduna yedi kurşun isabet etmişti. Annesi Pakize Akbaba, yıllardır gözyaşı dökmeye devam ediyor. Acılı anne Akbaba, “Anneler Günü geldi. Ben bugünde Türkiye düzelsin, hükümet düzelsin diye dua ediyorum. Vatan için, analar ağlamasın diye, başka gelinler dul kalmasın, yavrular babasız kalmasın diye çocuğumu şehit verdim. Gözümün yaşı hiç kurumuyor. Tek isteğim anneler ağlamasın” dedi.
Çağdaş Aydın’ın annesi Saniye Aydın:
Biri toprakta diğeri tutuklu
Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF) üyeleri, “Kobane’yi Yeniden İnşa Edelim” kampanyası için Türkiye’nin çeşitli illerinden oyuncak, kitap ve sağlık malzemeleriyle yola çıktılar. 21 Temmuz 2015’te Suruç’ta Amara Kültür Merkezi önünde bombalı saldırıya uğradılar. Çağdaş Aydın patlamada hayatını kaybeden 33 gençten biri. Çağdaş Aydın’ın annesi Saniye Aydın, Anneler Günü’nün kendisi için en acı günlerden birisi olduğunu söyledi. İki çocuk sahibi olduğunu ancak bir çocuğunun toprak altında diğerinin ise cezaevinde olduğunu anımsatan Aydın, “İki çocuğumu da benden aldılar. Biri toprakta, diğeri cezaevinde. Benim çocuklarım bencil olmadıkları, yiğit oldukları için bunları yaşadılar” dedi.
Aycan Kaya’nın kızı Sevda Kaya:
İçimdeki hüzün bugün daha çok
Aycan Kaya, barışı haykırmak için arkadaşları ile İstanbul’dan çıktı yola. Barış Mitingi’nde 101 kişiyle birlikte hayatını kaybetti. Geriye mücadelesini ve üç çocuğunu bıraktı. Sevda Kaya annesinin ölümünü asla kabullenemeyecek çocuklardan birisi. Kaya, “Annemin mezarı Batman’da. Bu nedenle bugün mezarına gidemeyeceğim. Evde boş boş oturacağım” dedi. Televizyonda ve çevresinde Anneler Günü için yapılan hazırlıkları gördüğünde hüzünlendiğini aktaran Kaya, “İnsanlar bu özel gün için konuşuyor. İçime hüzün çöküyor. İçimdeki boşluk, hüzün aslında her zaman var. Ancak Anneler Günü’nde bunu çok daha ağır yaşıyorum. Gözlerim doluyor. Annemle kutladığımız Anneler Günü’nü düşünüyorum” diye konuştu.
Ali İsmail Korkmaz’ın annesi Emel Korkmaz:
Benim için çok anlamsız bir gün
Ali İsmail Korkmaz 19 yaşındaydı. Eskişehir Anadolu Üniversitesi Eğitim Fakültesi İngilizce Öğretmenliği Bölümü’nde birinci sınıf öğrencisiydi. Gezi Parkı direnişinde Eskişehir’de yapılan yürüyüşe katılan Korkmaz, polis müdahalesinden kaçarken kimliği belirsiz kişilerin saldırısına uğradı. Tedavi altına alınan Korkmaz hayata tutunamadı. Korkmaz’ın annesi Emel Korkmaz, bu günün kendisi için çok anlamsız bir gün olduğunu söyledi. Anne Korkmaz, “Hayat o kadar acımasız ki yaşadığımız bunca acıya rağmen ayakta durmaya çalışıyoruz. Canım yanıyor. Dün torunum Ali’nin bale gösterisi vardı. Oradaki insanlar, ‘Keşke Ali İsmail’de yaşasa, yeğenini görseydi’ dediler. Keşke... Acılar içinde yaşamaya çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.
Nurcan Arslan’ın annesi Hayriye Arslan:
Bir türlü geri gelmiyor
Nurcan Arslan yaklaşık 2.5 yıl önce evli ve 3 çocuk babası muhtar Abdullah Melih Barış tarafından 11 kurşunla öldürüldü. Mahkeme heyeti 12 Nisan’da görülen duruşmada sanığa ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verdi. İyi hal indirim uygulayan heyet cezayı müebbete çevrildi. Nurcan Arslan’ın annesi Hayriye Arslan kızının yokluğunu her gün hissettiğini ancak bir türlü geri gelmediğini söyleyerek, “Bugün Anneler Günü çocuğum yanımda yok. Kızımın arkadaşları arıyorlar. Hepsi sağolsun. Nurcan’ımın hayali ile yaşıyorum. Her gün onun mezarına gidip, onunla sohbet ediyorum. İçim yanıyor. Bağrım acıyor” dedi.
Taybet İnan’ın kızı Şaristan Algan:
Eskiden bayram gibiydi
Taybet Ana, Silopi’de 19 Aralık günü vuruldu. 20 saat boyunca ambulans beklendi ama gelmedi. Cenazesi yedi gün sokak ortasında bekletildi. Çocukları günlerce annelerinin cenazesine bakıp, onu yerden kaldıramamanın acısını yaşadı. Kızı Şaristan Algan, “Anneler Günü bizim için bayram havasında geçerdi. Ama artık bir kutlama olmuyor. Yalnızca mezarına gidip ziyaret edebiliyoruz. Bir annenin çocukları annesinin eline çiçek verip o eli öpmeyince, o günün anlamı olmuyor. Anneler Günü’nü annesiz geçirmek, büyük eksiklik. Hiçbir devletin bir çocuğu annesiz, bir anneyi çocuksuz bırakmaya hakkı yok” dedi.