Hülya Karabağlı / Ankara
Gezi Parkı'nda başlayan ve polis müdahalesi ile Türkiye'nin her yerine yayılan eylemlerin organize edilmesinde sosyal medyanın rolü çok tartışılmıştı. Twiitter paylaşımlarının direnişe katılan eylemcilerin anlık haberleşme ihtiyacını gidermesine karşın, AKP cephesinden twittter kullanımına ilişkin eleştiriler dillendirilmişti.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın twitter için kullandığı "twitter denen başbelası" ifadesini, kabinenin bir çok ismince yapılan twitter'in yalan haber ve dezenformasyon alanı olduğu yönündeki açıklamaları takip etti.
Hükümetten sosyal medyaya müdahale işareti veren açıklamalar gelmeye devam ediyor. Muammer Güler, "Twitter üzerinden, facebook üzerinden, internet üzerinden veya yazılı veya görsel medya üzerinden suç her türlü işlenebilir. Bunun önüne geçilmesi için çeşitli yollar var, bu düzenleme buna yönelik" dedi.
Adalet Bakanı Sadullah Ergin de konu ile ilgili açıklama yaptı ve "Suçun belirlenmesi halinde Ulaştırma Bakanlığı kaynağa ulaşabilmek için bir alt yapı çalışması yapıyor" dedi.
Güler: Önleyici çalışmalar yapılacak
Güler, internet üzerinden işlenebilecek suçlara ilişkin konuşarak, sosyal medya üzerinden yapılan bazı paylaşımların "halkı suç işlemeye yöneltmek, galeyana getirmek, isyana teşvik etmek" amacı taşıdığını söyledi. Güler bu suçlara karşı "önleyici" çalışmalar yapıldğını söyledi. Güler konuyla ilgili olarak ayrıca "kullanıcı bilgilerinin korunması"na yönelik yasal düzenleme yapılacağını belirtti.
Güler, "Ancak internet üzerinden bir sanal terör uygulanmaya çalışılıyor. Terör örgütlerinin halkı suç işlemeye yöneltmek, galeyana getirmek, isyana teşvik etmek, ayrıca çok önemli bazı marjinal gruplar kimliklerini gizlemek suretiyle bunu yapmaya çalışıyorlar. Tabii bunun önlenmesine yönelik toplumsal olayları kamu düzenini bozacak şekilde genişletmeye yönelik çalışmaları önlemeye ve bunları tespite yönelik bir düzenleme yapmaya çalışıyoruz.
Kişilerin bu konudaki kimlik bilgilerinin deşifre edilmesi, onların sitelerine girilip bilgilerinin açığa çıkarılması, resmi makamların sitelerine girilip bu bilgilerin deşifre edilmesi ve onlar üzerinden farklı yayınlar yapılması, iftiralara yol açılması, yanlış beyanlarda bulunulması, birçok kişi bize benim siteme girilmiş, benim üzerimden farklı mesajlar verildi deniyor. Bunları önlemeye yönelik elbette bir düzenlemeye ihtiyaç var ve bunlar evrensel konular.
Bütün devletler bunu nasıl yapıyorsa biz ona paralel bir düzenleme yapmamız gerekiyor. Yoksa bunu kısıtlamaya yönelik herhangi bir şey yok. Dünyada artık evrensel boyuta geldi, siber suçlara yönelik önlemeye yönelik çalışma yapılıyor. Ayırca adalet bakanılğının kimlik bilgilerinin korunmasına yönelik düzenlemesi var. Bilgi güvenliğini korumaya yönelik bir düzenleme yapmak zorundasınız." dedi.
'Halkı kışkırtmaya çalışanları gördünüz, bununla ilgili düzenleme var'
Güler, twitter ve facebook üzerinden suç işlenebileceğini söyledi. Güler ayrıca twitter ve facebook'a yönelik düzenleme yapılabileceğinin sinyalini verdi.
Güler, "Twitter üzerinden, facebook üzerinden, internet üzerinden veya yazılı veya görsel medya üzerinden suç her türlü işlenebilir. Bunun önüne geçilmesi için çeşitli yollar var, bu düzenleme buna yönelik. Son gezi olaylarında da dezenformasyonda bulunan, yanlış haberlerle halkı kışkırtmaya çalışanları gördünüz. Bunların bariz örnekleri var. Bunlarla ilgili bir düzenleme var. Yurtdışı kaynaklı olan da var tabii, tespitleri yapılıyor. Çarpıcı şeyler var."
'İfade özgürlüğü ancak ‘nefret söylemi, başkalarının haklarına müdahale ve şiddet’ bağı olması halinde sınırlandırılır'
Vatan Gazetesi'nden Kemal Göktaş'ın haberine göre, İnternet hukuku uzmanı Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. Kerem Altıparmak, sınırlama için Avrupa’ya bakılması halinde bir şey bulunacağını sanmadığını belirterek şunları söyledi:
“Bir sınırlama yoluna gidilmesi halinde bile bunun ifade özgürlüğü kriterleri ile uyumlu olması lazım. Sosyal medyada suç işliyorsan bu zaten şimdi de soruşturma konusu olabilir. Mevcut kanunlar sosyal medyadaki suçu cezalandırmaya yetiyor. İfade özgürlüğü ancak ‘nefret söylemi, başkalarının haklarına müdahale ve şiddet’ bağı olması halinde sınırlandırılır. İfade özgürlüğünün AİHM kararları doğrultusunda geniş yorumlanması gerekir.
İzmir’de gözaltına alınanların twitter mesajlarında suç unsuru olmadığı görülüyor. ‘Polis geliyor’ gibi mesajları nasıl suç sayacaksınız? İfade özgürlüğü açısından bakarsak ‘bu hükümet gitmeli’ demek suç olmaz. Şiddetle illiyet bağını kurmanız gerekir. Kaldı ki, ifade dile getirildikten sonra bile sınırlandırılması için hassas bir şekilde hareket etmesi gerekirken, şimdi sosyal medyaya baştan kısıtlamalar getirilemez.”
Sadullah Ergin: Altyapı çalışması yapılıyor
Adalet Bakanı Sadullah Ergin, Ulaştırma Bakanlığı’nın Twitter çalışması yaptığını söyledi. Ergin, “Suçun belirlenmesi halinde Ulaştırma Bakanlığı kaynağa ulaşabilmek için bir alt yapı çalışması yapıyor” dedi.
AKP Grup toplantısı öncesinde gazetecilerin sorularını yanıtlayan Ergin, Gezi Parkı odaklı gelişmelerde sosyal medya üzerinden paylaşılan mesajların kaynağına ulaşılamadığını söyledi ve “O kaynağa ulaşabilmek için Ulaştırma Bakanlığı ile altyapı çalışması yapılıyor” dedi.
Yasalarda belirlenen suçların farklı yöntemlerle işlenebileceğini anlatan Ergin, bunun televizyon, yazılı basın, açıktan kitleye hitap ederek ya da sosyal medya üzerinden olabileceğini söyledi.
“Önemli olan, suçun unsurlarının gerçekleşmesi halinde bu eylemin karşılık bulmasıdır” diyen Ergin, suçun hangi platformda ortaya konulduğunun önemli olmadığını, tamamlanması halinde suç olacağını söyledi.
Ergin, sosyal medya ile ilgili bir yasal düzenlemenin gerekli olup olmadığı sorusunu, “Kaynağına ulaşamama durumu var Twitter üzerinden. O kaynağa ulaşabilmek için Ulaştırma Bakanlığı ile altyapı çalışması yapılıyor” diye yanıtladı.