T24 - Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Yüksek Askeri Şura (YAŞ) öncesi yapılan üçlü zirve ve öncesindeki görüşmeleri, “Normal olan şeyler bunlardır. En üst kararlar verilirken ben Cumhurbaşkanı olarak neye imza attığımı bilirim. Gözü kapalı kimse bir şeye imza atmaz” şeklinde değerlendirdi.
'NEYE İMZA ATTIĞIMI TABİİ Kİ BİLİRİM'
Hasan Tanık Cami'nde Cuma namazı sonrasında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Cumhurbaşkanı Gül, “Üst üste toplantıların yapılması 'acaba pürüz mü var' sorularına neden oluyor. O şekilde görmemeniz lazım. Normal olan şeyler bunlardır. En üst kararlar verilirken, nihayetinde ben Cumhurbaşkanı olarak bazı şeylere imza atıyorum. İmza attığım şeylere, neye imza attığımı tabii ki bilirim. Gözü kapalı hiç kimse hiç bir şeye imza atmaz. Sayın Hükümet aynı şekilde. Tabii ki Genelkurmay Başkanlığımız ve Türk Silahlı Kuvvetleri'nin mensupları aynı titizlikle hazırlıkları aynı şekilde yapıyorlar. Onlar da yaptıkları hazırlıklarla ilgili bilgilendiriyorlar. Dolayısıyla bunları normal görmeniz gerekir” diye konuştu.
Bir başka soru üzerine Gül, “Önce, maalesef hala şehitlerimiz oluyor. Bir kez daha hepsine rahmet diliyorum” diye konuştu. Terörle mücadelenin kararlılıkla devam edeceğini herkesin bilmesini bir kez daha duyurmak istediğinin altını çizen Cumhurbaşkanı Gül, son dönemde yapılan toplantılarda bu konudaki takiplerin ve bilgilendirmelerin yapıldığına işaret etti. Cumhurbaşkanı Gül, görüşmelerdeki diğer konunun da yaklaşan Yüksek Askeri Şura olduğunu ifade ederek, “Bunun yine geleneklerimize uygun bir şekilde yapılması söz konusu olacak. Bu konuyla ilgili şüphesiz ki istişareler gerekiyor. Bu istişareleri, bu vesileyle toplantılarımızda yapmış olduk. Görüşler paylaşılıyor. Ümit ediyorum ki her şey en güzel şekilde neticelenir” dedi.
RAMAZAN AYI MESAJI
Yaklaşan Ramazan ayı ile ilgili düşünceleri ve bir mesajı olup olmadığının sorulması üzerine bütün vatandaşların Ramazan ayını kutlayan Gül, Ramazan ayının, huzur, barış, kardeşlik ve bütün bunların daha pekiştiği ay olarak bilindiğini belirterek, “Geleneklerimiz, göreneklerimiz, örf, adetlerimiz, inançlarımız yüzyıllarca böyle gelmiştir” diye konuştu.
Gül, “Bu vesileyle ülkemizin birliğinin, beraberliğinin pekiştirilmesi, yanlışlıkların da gözden geçirilip, yanlışta olanların yanlışlardan muhakkak sarfı nazar etmesi hepimizin beklentisidir” şeklinde konmuştu.
AFRİKA'DAKİ KURAKLIK
Gül, Türkiye dışında da herkesin insanlıkla ilgili düşünmesi gerektiğinin, bugünlerde büyük insanlık felaketleriyle karşı karşıya olunduğunu kaydederek, bu gelişmelere karşı duyarsız kalmamak gerektiğini, sivil toplum kuruluşları ve kuruluşun yardım kampanyaları açtığını söyledi. Gül, şunları kaydetti:
“İnsanlığın dramıyla ilgilenmek için bazen savaşlar, bazen tabii afetler oluyor. Bugünlerde Afrika'da da büyük açlık, kuraklık var. Oradaki insanları görürken, tabii ki dünyanın başka yerlerindeki insanların huzur içinde olmaması gerekir. Ellerinden gelen her türlü yardımı, gayreti göstermeleri gerekir. Benim geçen sene BM Genel Kurulu'nda yaptığım konuşmada, bu tip afetlere karşı BM'nin büyük bir organizasyon ve acil yardım mekanizması oluşturmasını istemiştim. Bir ay önce de bu oluşturuldu. Ama Türkiye olarak da biz bu tip insani gayretlerin öncülüğünü yaparsak, bundan gurur duyarız. Büyük ülkeler bu işleri yapar. Türkiye de büyük bir ülkedir. Gördüğüm kadarıyla sivil toplum örgütleri, Kızılay, Diyanet İşleri Başkanlığı bu çağrıları yapıyorlar. Bunlardan büyük memnuniyet duyuyorum. Türk halkının hiçbir çıkar beklemeden insanlık dramına karşı yardım eli uzatması isteniyor. Bunu ben de destekliyorum ve Cumhurbaşkanı olarak talimat da verdim, 'bununla ilgili organizasyonları koordine edin' diye. Bütün halkıma, herkese, vatandaşlarıma bu çağrıyı yaparım, 'siz de elinizden geldiği kadar büyük, küçük katkı sağlayın' diye.”