T24- Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, İsviçre'de yapılan ''minare referandumu''nun temel hak ve özgürlüklere aykırı olduğunu belirterek, ''Bu İsviçreliler için ayıp olmuştur'' dedi.
Cumhurbaşkanı Gül, resmi ziyaret için Ürdün'e hareketinden önce Esenboğa Havalimanı'nda yaptığı açıklamanın ardından, gazetecilerin sorularını da yanıtladı.
İsviçre'de yapılan ''minare referandumu''nun sonuçlarını nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine Gül, böyle bir konunun referanduma götürülmesinin temel hak ve özgürlükler anlayışına aykırı olduğunu söyledi.
Gül, konunun ciddiyetle takip edilmesi gerektiğini ifade ederek, ''Batı dünyasında, İslamıfobia dediğimiz İslam düşmanlığının nasıl geliştiğini göstermesi açısından dikkat çekici bir unsurdur. İsviçreliler için ayıp olmuştur'' dedi.
Cumhurbaşkanı Gül, Kıbrıs müzakerelerinde Rum yönetiminin baskıları karşısında Türkiye ve KKTC'nin birlikte bir çözüme ulaşıp ulaşmayacağının sorulması üzerine, KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat'ın, müzakereler konusunda yaptığı istişare ziyaretleri çerçevesinde Türkiye'ye geldiğini belirtti.
Talat'ın, son gelişmelerle ilgili bilgiler verdiğini anlatan Gül, ''Bizim arzumuz bu müzakerelerin kısa süre içinde neticeye kavuşmasıdır'' diye konuştu.
Bir gazetecinin, ''Kırmızı bültenle aranan Hakan Uzan'ın, Ürdün Kralı Abdullah ile geçen ay İngiltere'de yemek yediğine'' ilişkin haberleri anımsatarak, bu konunun Ürdün'ü ziyaretinde gündeme getirilip getirilmeyeceği sorusuna ilişkin de Gül, ''Bizde bununla ilgili çeşitli bilgiler var. Bunlar Ürdün makamlarına usulünce iletilecek konulardan birisidir'' dedi. Gül, her ülkenin Interpol vasıtasıyla aranan kişilerle ilgili yükümlülükleri olduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Gül, Danıştay'ın, YÖK'ün üniversiteye girişte katsayı farkını kaldıran kararının yürütmesinin durdurulmasıyla ilgili değerlendirmesinin sorulması üzerine şöyle konuştu:
''Şu anda bir değerlendirme yapma durumunda değilim. Ama sabahleyin YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan'ı çağırdım. Çünkü, 'Ortada bir kargaşa olmaması gerekir. Nedir?' diye sorduğumda kendisi Danıştay'ın bana bu konularda YÖK'ün yetkili olduğuna dair 2 kararı olduğu şeklinde bilgi verdi. Sükunetle takip etmek gerekir, bir kargaşaya mahal vermemek gerekir. Çünkü milyonlarca çocuğumuz üniversite imtihanına girecek. En azından bu sıkıntılar onlara yansımadan bu işin uygun bir şekilde halledilmesi gerektiğine inanıyorum.''
