Guardian gazetesi Hakkari çıkışlı bir haberde köy korucularının hükümetle PKK arasındaki uzlaşma girişimlerini endişeyle izlediğini belirtiyor.
Haberde korucuların herhangi bir anlaşmadan sonra ortada kalmaktan ve intikam saldırılarına hedef olmaktan korktukları kaydediliyor.
Haberde özetle şöyle deniyor:
'Mustafa Can 'Barış sürecinden umutluyuz. Ama bize ne olacağıyla ilgili kaygılarımız var' diyor. Köy korucularının geleceği Kürt sorununun en önemli unsurlarından biri. 50 bin kadar korucu var. Bunun yarısı kadar da gönüllü var. Korucuların bir çoğu dağıtılmaları halinde geçim kaynaklarını kaybedeceklerinden intikam saldırılarına uğrayabileceğinden endişe ediyor.'
'Can, 1990'larda köyündekilerin iş bulamadığı için korucu olduğunu söylüyor. ‘Türk ordusu da PKK'nın karşısına çıkmayanları tehdit etti' diyor. Geçen ay BDP, koruculuk sisteminin kaldırılmasını istedi. Devam eden müzakerelere ve PKK'nın çekilmeye başlamasına rağmen hala dağları gözetlemeye devam ediyorlar.'
'Ekonomik nedenler'
'Birliği Yüksekova'da bulunan Yıldırım Öztepe, ailesini ve malını korumak için korucu olduğunu 2 bin kişiden çoğunun ekonomik nedenlerle silah kuşandığını söylüyor. Korucuların çoğu, hain, fırsatçı ve Türk askerlerinden daha kötü düşmanlar olarak görülüyor. PKK'nın bazı korucuları öldürüp ağızlarına para doldurduğu söyleniyor. Bazıları insan hakları ihlalleriyle suçlanıyor. İran sınırı yakınlarındaki bir köyde bir Kürt kadın, korucuların oğlunu diri diri yaktığını söylüyor.'
'Türk İnsan Hakları Derneği'ne göre korucular yerlerinden edilmiş kişilerin köylerine dönmesini engellediler. 1985'ten bu yana 5,000'den fazla korucu hakkında PKK'ya yardım, adam kaçırma, kaçakçılık, hırsızlık ve tecavüz suçlamasıyla dava açıldı.'
'Vahit Demir adlı bir PKK'lı koruculuk sisteminin savaşı daha kanlı hale getirdiğini belirterek 'Türk devleti, kardeşi kardeşe düşürdü. Korucular olmasaydı, savaş bu kadar şiddetlenmezdi' diyor. Demir, intikam peşine düşmeyeceklerini, savaşın uzamasından kimsenin çıkarı olmadığını söylüyor.'
'Necati Yıldız adlı bir korucu, devlet tarafından propaganda aracı olarak kullanıldıklarını, kimsenin kendilerine iş vermeyeceğini anlatıyor ve 'Biz barış için ağır bir bedel ödedik. Bu yüzden biz de barış sürecinin bir parçası olmalıyız' diyor.'
BBC TÜRKÇE