Gündem

Grup Yorum'dan çağrı: İbrahim yaşamak istiyor; gelin el ele verelim, yaşamak hak, yaşatmak görevdir

İbrahim Gökçek açlık grevinin 313. gününde

25 Nisan 2020 14:40

Grup Yorum ölüm orucuna devam eden İbrahim Gökçek'in yaşamak istediğini belirterek bir çağrıda bulundu. Çağrıda, "İki güzel insanı toprağa verdik. İbrahim yaşıyor. Şimdi seçim yapma vakti. Kimin safında olacağız, nasıl anılacağız? Çocuklarımızın yüzüne gönül rahatlığıyla mı bakacağız yoksa susarak suç ortağı olmaya devam mı edeceğiz? İbrahim’in çok zamanı yok. Gelin el ele verelim ve İbrahim’i yaşatalım" denildi.

Grup Yorum üyesi Helin Bölek ölüm orucunun 288. gününde hayatını kaybetmişti. 

Gizli tanık ifadesiyle ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan Mustafa Koçak, adil yargılanma talebiyle başlattığı ölüm orucunun 297. gününde hayatını kaybetmişti.

TIKLAYIN - Fikret İlkiz yazdı: Ölüm orucundan yaşamaya giden yolda adalet istemek

Açıklamada şunlar dendi:

Helin’den sonra Mustafa da adalet uğruna şehit düştü. İbrahim hâlâ yaşıyor. Halkın avukatları yaşıyor…Halkına avukatları müvekillerin ve kendilerinin uğradıkları adaletsizliğe karşı ölüm orucunda. Bugün 313. Gün. Dile kolay, 313 gündür açlıkla direniyor İbrahim. Yaşarken çağrılarımıza kulak vermeyenler ölünce haberimizi yapıyorlar. Biz kimsenin ölüm haberleri yapmasını istemiyoruz. Yaşatmak için ne gerekiyorsa onun yapılmasını istiyoruz.  Adaletsizliğe uğrayan sadece biz miyiz? Adalete aç  olan sadece biz miyiz? Aç bir bebek annesinin memesine saldırır. Biz de adalete olan açlığımızı doyurmak için ölüm orucu direnişimizle taarruz ediyoruz. Sütsüz kalan bebek ölürse adaletsiz kalan insan da kurur gider. Adalet bugün tüm Türkiye halklarının talebidir. Adalet isteyen herkesedir çağrımız;  birleşmeliyiz, sesimizi daha güçlü çıkarmalıyız. Sesimiz zulmün saraylarını sarsmalı.

Helin 288 gün adalet düşü uğruna hücre hücre eridi. Mustafa 297 gün boyunca her türlü işkenceye direndi. Yürüyemez haldeyken dahi “Her şey gitsin, bir onurum kalsın yeter” dedi.  İbrahim her gün “Ya zafer ya ölüm” diyor.

Haklı taleplerimizi görmezden gelerek ölümlerimizde pay sahibi olanlar insan haklarını savunduğunu iddia ediyor. Soruyoruz; daha ne kadar susacaksınız? Toprağa düşen bir halk sanatçısı, “onurumdan vazgeçmem” diyen bir halk çocuğu, gelecek kuşaklara nefes aldıran filizler olacak. Siz bu tarihin neresinde olacaksınız? Demokrasi ve insan haklarını savunan herkesin örnek aldığı, sözlerinin ve eylemlerinin  ilke edinildiği tüm sanatçılar, hukukçular, yazarlar, bilim adamları zorlu koşullarda insanlık mücadelesi vermiş ve bedel ödemiş  kişilerdir. Hiçbir hak kolay yoldan kazanılmamıştır. Bunun kolay bir yolu olsaydı, yaşamayı çok seven insanlar, ucunda ölüm olan bir eylemi tercih etmezdi kuşkusuz. Helin “Ben uçucam” dedi ve birkaç saat sonra şehit düştü”.  Mustafa “Nefes alamıyorum, çok zamanım yok” dedi ve aynı günün gecesinde şehit düştü. İki güzel insanı toprağa verdik. İbrahim yaşıyor. Şimdi seçim yapma vakti. Kimin safında olacağız, nasıl anılacağız? Çocuklarımızın yüzüne gönül rahatlığıyla mı bakacağız yoksa susarak suç ortağı olmaya devam mı edeceğiz? İbrahim’in çok zamanı yok. Gelin el ele verelim ve İbrahim’i yaşatalım. Hiç kimse O’nu yaşatamamanın utancı altında ezilmesin. İbrahim yaşamak istiyor. Yaşamak hak, yaşatmak görevdir.