Haber- Kamera: Hakan KAYA-Ozan URAL/İSTANBUL,(DHA)
Cumhuriyet Gazetesi\'nin yazar ve yöneticilerinin yargılandığı davada mahkeme gazetenin yayın danışmanı ve yazarı olan Kadri Gürsel\'in tahliyesine, sanıklar Ahmet Şık, Murat Sabuncu, Akın Atalay, Emre İper ve Ahmet Kemal Aydoğdu\'nun ise tutukluluk hallerinin devamına karar verdi. Karar sonrası CHP Milletvekilleri Barış Yakardaş, Mahmut Tanal ve Sezgin Tanrıkulu İstanbul Adalet Sarayı önünde açıklama yaptı.
Çağlayan\'daki İstanbul Adalet Sarayı\'nda görülen Cumhuriyet gazetesi yazar, yönetici, muhabir ve çalışanlarının yargılandığı davanın 3\'üncü duruşmasında mahkeme heyeti mahkeme gazetenin yayın danışmanı ve yazarı olan Kadri Gürsel\'in tahliyesine, sanıklar Ahmet Şık, Murat Sabuncu, Akın Atalay, Emre İper ve Ahmet Kemal Aydoğdu\'nun ise tutukluluk hallerinin devamına karar verdi. Karar sonrası Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul Milletvekilleri, Barış Yakardaş, Mahmut Tanal ve Sezgin Tanrıkulu İstanbul Adalet Sarayı önünde basın açıklaması yaptı.
“TÜM GAZETECİ ARKADAŞLARIMIZ TAHLİYE EDİLMELİ\"
Ellerinde tuttukları fenerle adalet aradıklarını belirten CHP\'li Barış Yarkadaş tüm gazetecilerin tahliye edilmesi gerektiğini belirtti. Yakardaş, “Bugün mahkemede bir kez daha gördük ki iddianame bomboş. Bunu ben söylemiyorum. Duruşmanın mahkeme başkanı az önce avukatlarla girdiği diyalogda iddianamede hatalar var, iddianamede yanlışlar var, iddianamede boşluklar var. O halde sayın başkana sormak gerekir. Siz iddianameye eğer böyle içi boş yanlış ve hatalı olarak değerlendiriyorsanız bu iddianame ile gazetecileri 11 aydır neden cezaevinde tutuyorsunuz? Ve neden bu davayı halen 31 Ekim tarihine erteliyorsunuz? Kadri Gürsel\'in tahliyesi yetmez, tüm gazeteci arkadaşlarımız biran önce serbest bırakılması tahliye edilmeli ve haklarında beraat kararı verilmelidir. Çünkü 11 aydır süren yargılama ve tutukluluk sonucunda görülmüş ki Cumhuriyet Gazetesi yazarları ve yöneticileri hiçbir suç işlememiştir. Bizde o yüzden bugün tam 8 saattir adalet arıyoruz ve fenerlerimizle adalet arayışımızı gece gündüz sürdüreceğimizi söylüyoruz\" dedi.
“KENDİSİNE BİAT ETMEYEN MUHALİF OLAN TÜM AYKIRI SESLERİ SUSTURMAK İSTİYORLAR\"
Mahmut Tanal ise şunları söyledi; “Temel hak ve özgürlüklerin güvencesi basın özgürlüğüdür,ifade özgürlüğüdür. Bilimin gelişmesi çağdaş ilerlemenin motoru basın özgürlüğüdür. Bu açıdan kendisine biat etmeyen muhalif olan tüm aykırı sesleri susturmak istiyorlar. Burada aslında hükümetleri koruyan mekanizmalar değildir. Dikkat edilirse cumhuriyet savcısının soyut beyanları ve mahkemenin kanun maddelerini sıralaması gerek anayasamıza göre gerek Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi\'ne göre ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi\'ne göre gerekçeli karar sayılamıyor\"
“OHAL REJİMİYLE BİRLİKTE YARGI DA ORTADAN KALKTI\"
OHAL rejimiyle birlikte yargının da ortadan kalktığını söyleyen CHP\'li Sezgin Tanrıkulu, “Yargının olmadığı yerde adalet olmaz. Dolayısıyla bugün Kadri dostumuzun tahliye olması adaletin gerçekleştiği anlamına gelmez maalesef Türkiye\'nin her ilinde 81, ilinde bütün adliyelerde şu anda adalet yok, yargı yok çünkü…Ben yargı tarafsız ve bağımsız demiyorum, çünkü yargının tarafsız ve bağımsız olması için ilk önce yargının olması lazım ama Türkiye\'de maalesef OHAL rejimiyle birlikte yargı da ortadan kalktı. Ben bu arkamızdaki binaya hep AVM benzetmesi yapıyorum, adalet sarayı değil…Buradan da biz mücadele etmezsek adalet çıkacağını sanmıyorum. Hiç umutsuz değilim. Dayanışmayla, mücadeleyle mutlaka ve mutlaka bir gün adaleti ve hukuku sağlayacağız\" dedi.
Basın açıklamasının ardından adliye önünde bekleyenler olaysız şekilde dağıldı.