Aziz GÜVENER/ADAPAZARI (Sakarya), (DHA)- SAKARYA Barosu Başkanı Zafer Kazan, bir toplumda masumlar, çocuklar, korunmaya muhtaç olan canlılar katlediliyorsa toplumun bu konuda ne yapacağını hep beraber değerlendirmesi gerektiğini belirterek, \"İdam çığlıkları atılıyor, bunların yerine bizim neden bunlar böyle oluyor, çığlıkları atmamız gerekiyor\" dedi.
Sakarya Barosu Çocuk Hakları Merkezi, son günlerde artan çocuk istismarı ve cinayetleriyle ilgili basın açıklaması yaptı. Sakarya Adliyesi önünde bir araya gelen avukatlar adına konuşan Sakarya Barosu Başkanı Zafer Kazan, toplumun \'idam\' yerine \'Bunlar neden oluyor?\' çığlıkları atması gerektiğini söyledi. Kazan, \"Toplumumuzda masumlar katlediliyor, bir toplumda eğer masumlar, çocuklar, korunmaya muhtaç olan canlılar, eğer ki gözlerimizin önünde katlediliyorsa, toplumun bu konuda ne yapacağını hep beraber değerlendirmemiz lazım. Üst üste haberler okuyoruz, çocuklarımız kaçırılıyor, kayboluyor, istismara uğruyor, bunlar bizim yok oluşumuz sonucunu doğurur. Çocuklar bir milletin geleceğidir. İdam çığlıkları atılıyor, bunların yerine bizim neden bunlar böyle oluyor çığlıkları atmamız gerekiyor. Meclis bir an önce toplanıp, bu konuları araştırma konusu haline getirmeli\" dedi.
Basın açıklamasını okuyan Sakarya Barosu Çocuk Hakları Merkezi Başkanı Elif Erdem Düzgün ise kısas, hadım veya idamın bu konularda çocuklara bir fayda sağlamayacağını belirterek, şöyle konuştu:
\"Son dönemlerde artan ve görünür hale gelen çocuk istismarı, fiziksel, duygusal ve cinsel ve en ağır biçimi çocuk cinsel istismarı münferit sapık ve hasta insanların idam ve hadım tartışmalarıyla adeta çözümsüzlük üretilerek tartışılmamalıdır. Çocuklar üzerinden yaşadığımız korkularımız, toplumsal ayrışmadan uzak, siyasetten üstün belirlenmeli ve çözüm üretilmelidir. Can yakıcı çocuk istismarları tartışılırken dahi, özellikle sosyal medyada herkes konunun esasından uzak, anlık öfke ve taraflı bir dille konuşmaktadır. Öncelikle sorumluluk devletindir. Tüm kişi ve kurumlar, farklı alanlarda çalışan meslek kuruluşları bir araya gelerek sorunun çözümü noktasında yol gösterici olmalıdır. Özellikle sosyal medyada çocuklarımız cinsel obje olarak değerlendirilmelerinin önüne geçilmelidir. Adil yargılamayla evrensel değerlere uygun cezalandırmalar yapılmalıdır. Sorunun suç işlendikten sonra failler üzerinden kısasa kısas yöntemiyle ortadan kaldırmak çabasıdır. Bunun da en başta çocuklarımıza bir fayda sağlamayacağı açıktır. Hamasi söylemlerle çocukların önemini anlatmak yerine kamu ve özel kaynakların çocuklar yararına kullanımı sağlanmalıdır.\"