Boğaziçi Üniversitesi Rektör Vekili Naci İnci'nin imzasıyla 16 Temmuz'da görevine son verilen öğretim görevlisi Can Candan, yürütmeyi durdurma ve iptal davası açtı. Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) de davaya müdahil oldu. Candan, "Haklı olduğumu biliyorum ve görevime iade edileceğimden eminim. Üniversitemi, ilkelerini ve herkes için nitelikli eğitim hakkını savunmaya devam edeceğim" dedi.
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 15 Temmuz'da, gece yarısı yayımlanan Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'yle Prof. Dr. Melih Bulu'yu görevden almasının ardından rektörlüğe vekaleten atanan Bulu'nun yardımcısı Prof.Dr. Naci İnci'nin uygulamaları tepki çekiyor.
Medyascope'un haberine göre; İnci'nin görevden aldığı öğretim görevlisi Can Candan, hukuk mücadelesi başlattı.
"30 yıldır akademinin içindeyim, böyle bir sürece hiç tanık olmadım"
Yürütmeyi durdurma ve iptal davası açan Candan, "Görevden alınmama sebep olarak gösterilen gerekçelerin hiçbiri gerçeği yansıtmıyor. Görevimi layıkıyla yerine getirmediğimin ispatlanmasını istiyorum zira bu aynı zamanda bir karalama. Bir fakülte, 14 yıl boyunca görevini yerine getirmeyene ders verdirmez herhalde, değil mi? Boğaziçi Üniversitesi ciddi bir üniversitedir, akademik liyakata önem verir. İnci'nin yolladığı yazıda hakkımda bir disiplin soruşturması açıldığı söyleniyor ama halen bana tebliğ edilmiş bir şey yok. Soruşturma sonlanmadan ve iddia edildiği gibi bir disiplin suçu işlemişsem bu ispatlanmadan nasıl oluyor da bu soruşturma bahane edilerek ben görevden alınıyorum? 30 yıla yakındır akademinin içindeyim, sadece ders vermedim, yöneticilik de yaptım. Böyle bir sürece hiç tanık olmadım" dedi.
"Bu davayla öğrencilerimin eğitim hakkını da savunuyorum"
Candan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Danışman olduğum ve devam eden pek çok öğrenci projesi var. Güz döneminde derslerimi almak isteyen pek çok öğrenci var. Ben bu dava ile öğrencilerimin eğitim hakkını da savunuyorum ve daha fazla mağdur olmamaları için yürütmenin durdurulmasını ve nihayetinde göreve iademi talep ediyorum. Farklı üniversitelerde atanmış yönetimlerin mesnetsiz kararları ile görevden alınan pek çok akademisyen oldu. Bu akademisyenlerin çoğu da verdikleri hukuk mücadelesini kazandı. Ben de haklı olduğumu biliyorum ve görevime iade edileceğimden eminim. Üniversitemi, ilkelerini ve herkes için nitelikli eğitim hakkını savunmaya devam edeceğim."
"Hukuka uygun değil"
Avukat Fırat Kuyurtar da "Müvekkil Can Candan, rektör vekili İnci tarafından üniversitede istenmemekte. Sebebi de açık: Can Candan, hukuka aykırı rektör atama işlemini protesto edip, hukukun uygulanmasını ilgili makamlara verdiği dilekçelerle talep eden akademisyenlerden. Kişisel hesaplar üzerinden yapılmış bu işlemde hukuka uyarlık yok. İstanbul İdare Mahkemesi'nin bu hukuksuzluklara dur demesini bekliyoruz" dedi.
"Kayyumluk düzenine karşı hukuk mücadelemizi sürdüreceğiz"
Eğitim Sen'in avukatı İlkay Bahçetepe ise "Can Candan'ın görevine son verilmesi anayasal ilkelere aykırı, hizmetin gerekleri ile kamu yararını gözetmekten uzak, keyfi bir işlem olduğu gibi idarenin işlem gerekçesi olarak öne sürdüğü sebeplerin hiç biri işlemi yapmak için hukuka uygun ve yeterli değil. Bu dava da dahil olmak üzere kayyumluk düzeninin tüm hukuka aykırı uygulamalarına karşı bilimsel özgürlük ve demokratik yönetim anlayışının hayata geçmesi için hukuki mücadelemizi sürdüreceğimizi kamuoyuna bir kez daha saygıyla bildiriyoruz" diye konuştu.
Boğaziçi Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Batı Dilleri ve Edebiyatları Bölümü'nde 2007 yılından bu yana ders veren Can Candan'ın görevden alınmasının ardından akademisyenler, Candan'ın göreve iade edilmesini istemişti. İnci'nin bölüm ve fakültenin iradesini hiçe sayarak verdiği bu kararın üniversitesi senatosunun 2012 yılında belirlediği ilkelerle bağdaşmadığını belirtmişlerdi. Akademisyenler, bugün itibarıyla (13 Ağustos) 222 gündür sürdürdükleri nöbet eylemlerinde görevden alınan Can Candan ve Feyzi Erçin'e de destek veriyor.
