Almanya’da işverenleri temsil eden kurumlar uyarıyor: Bu yılın eylül ayında teknik ve fenle ilgili alanlarda iş gücü açığı 164 bine ulaştı. Bu konudaki eğilim de endişe verici, zira demografik dönüşüm nedeniyle bu açık önümüzdeki dönemde de büyümeye devam edecek. Alman Sanayiciler Birliği ve işveren birliklerinin Berlin’de kamuoyuna açıkladıkları Uzman İş Gücü Sonbahar Raporu’nda yer alan sonuç böyle. Rapor, matematik, fen bilimleri, teknik ve bilgisayar bilimi dallarındaki iş gücünün bilançosunu çıkarıyor.
Öğrenci sayısı azalıyor
Mühendisleriyle meşhur Almanya için büyük önem taşıyan bu dallarda yüksek öğrenim görmek isteyen ve dolayısıyla da sonra bu alanda çalışmayı amaçlayan öğrencilerin sayısı her geçen yıl azalıyor. Bu nedenle de Almanya’da bu alanda bir darlık mevcut. Sonbahar Raporu’na göre, son yıllarda gelen kalifiye göç, tablonun daha olumsuz olmasının önüne geçiyor.
Köln’de bulunan Alman Ekonomi Enstitüsü’nün göç uzmanı Profesör Axel Plünnecke, göçün kalifiye eleman açığının kapanmasına yardımcı olduğunu kaydediyor. Son üç yılda teknik meslek alanlarında ve fen ile ilgili meslek dallarında iş imkanlarının sayısının yüzde 2,6 arttığını belirten Plünnecke, özellikle bu alandaki yabancı çalışan sayısının Alman kalifiye elemanlara oranla beş kat daha hızlı arttığına dikkat çekiyor.
Açıklanan Sonbahar Raporu’na göre, özellikle Orta ve Doğu Avrupa’dan (yüzde 37 artış), Hindistan’dan (yüzde 35 artış) ve İspanya’dan (yüzde 27 artış) gelenlerin ağırlıkta olduğu bildiriliyor. Gelenlerin dağılım konusunda ekonomisi güçlü olan Bavyera, Baden-Württemberg ve Hessen eyaletleri öne çıkarken, doğu eyaletlerine giden yabancı uzman iş gücü epey düşük oranda kalıyor.
“Sığınmacılara yönelik beklentinin yüksek olmaması gerek”
Raporda sığınmacı akınının bu meslek dalları için ne anlama geleceğine yönelik bir değerlendirme de yer alıyor. Raporu hazırlatan sanayiciler ve işverenler girişiminin yöneticisi Thomas Sattelberger, beklentilerin çok yüksek olmaması gerektiği yönünde uyarıda bulunuyor ve son üç yılın verileri ışığında, iltica başvurusu kabul edilenlerin kalifiye eleman açığını kapamaya yetmeyeceği sonucuna vardıklarını belirtiyor. Afganistan, Suriye, Irak ve Eritre gibi ülkelerden gelen sığınmacıların teknik meslek alanlarında ve fen ile ilgili meslek dallarında, diğer yabancılara veya Almanlara oranla pek varlık gösteremediğini kaydeden Sattelberger, 2014 sonunda bu ülkelerden gelip söz konusu alanlarda çalışanların sayısının sadece 3 bin 600 olduğunu söylüyor.
Thomas Sattelberger bu nedenle, sığınmacıların kabul edilmesinin kalifiye eleman açığına çözüm olarak değil, insanî bir görev olarak görülmesi gerektiğini vurguluyor. Bir sonraki adımda “düşük eğitim seviyesi ile ilk mesleki tecrübeler arasında zekice köprüler” kurulması gerektiğini söyleyen Sattelberger, okul ve meslek eğitimi sistemlerinin de daha esnek hale getirilmesinin önemine dikkat çekiyor ve sadece gelecek 12 ay zarfında 300 bine yakın çocuk ve gencin Alman eğitim sistemine entegre edilmek zorunda olduğunu hatırlatıyor. Bunun için de 14 bin yeni eğitmen kadrosu ve 30 bin de yeni öğretmen kadrosu gerekiyor.
Sığınmacılara yönelik eğitim hamlesi talebi
Teknik ve fen ile ilgili alanlardaki öğretmen açığı da alarm verici düzeyde. Sattelberger, bu nedenle meslek eğitiminin kısaltılması ve kısmi yeterlilik gibi adımların tartışma sürecinden geçip daha yoğun bir şekilde uygulamaya geçirilmesi gerektiğini belirtiyor. Öğretmen açığının hızla kapatılabilmesi için, emekliye ayrılmış öğretmenlerin tekrar göreve çağrılması ve zanaatkarların ya da teknisyenlerin ek eğitim alarak öğretmenlik yapmasının sağlanması da üzerinde düşünülen çözüm önerileri.
Köln’deki Alman Ekonomi Enstitüsü’nden Profesör Axel Plünnecke, sığınmacılara yönelik kapsamlı bir eğitim hamlesinin, sadece teknik ve fen ile ilgili alanlarda değil, her alanda bir kazanç olacağı kanısında. Göç uzmanı, mesleğe hazırlığın organize edilmesi, dil kurslarının düzenlenmesi ve okullara öğretmen kazanılabilmesi için milyarlık paketlere ihtiyaç duyulduğunu vurguluyor.
63'te emeklilik istihdama darbe vuruyor
Özellikle işveren birlikleri bu konuda Federal Hükümet’e çağrıda bulunuyor ve akut uzman iş gücü açığı nedeniyle emeklilik konusundaki politikaların gözden geçirilmesini istiyor. Bu politikalar çerçevesinde, normalde 67 olan emeklilik yaşı, bazı meslek gruplarında 45 iş yılının ardından 63’e düştü. Metal-iş alanındaki işverenler birliğinin eğitim bölümü sorumlusu Michael Stahl, bunun bir hata olduğunu söylüyor. Çalışanların 63 yaşında emekli olabilmesi, işletmelerin istihdamı artırma çabalarını etkisizleştiriyor, özellikle de teknik ve fen ile ilgili meslek dallarında acilen gereken kalifiye elemanların iş dünyasına veda etmesi anlamına geldiğine dikkat çekiyor. Sonbahar Raporu'na göre, devletin iş hayatında toplam çalışma süresine ilişkin aldığı kısaltma kararı yüzünden, teknik meslek alanlarında ve fen ile ilgili meslek dallarında çalışanların sayısı yaklaşık 10 bin azaldı.