Gündem

Gizli tanık: Sapanca'daki cesetler teşkilatın işi

Gizli tanık, 1993-94 yıllarında öldürülen Kürt işadamlarının Peker ve Veli Küçük'ün işi olduğunu iddia etti.

29 Nisan 2009 03:00

Gizli tanık Poyraz, 1993-94 yıllarında öldürülen Kürt işadamlarının Sedat Peker ve emekli general Veli Küçük'ün işi olduğunu iddia etti. Gizli tanık, bu itirafı Peker'in sağ kolundan duyduğunu anlattı.

Ergenekon iddianamesinde yer alan ifadede bir dönemin cinayetlerinin arka planı da ortaya çıkıyor.

Sabah gazetesinin haberine göre; 1993-94 yılları arasında Sapanca bölgesinde arka arkaya Kürt işadamlarının öldürülmesinde Sedat Peker ve Ergenekon tutuklusu general Veli Küçük'ün parmağı olduğu iddia edildi. Gizli tanık Poyraz, Sedat Peker tarafından öldürtülen hayranı ve adamı Tolga Atalay'ın kendisini telefonla aradığında, "Abi bu teşkilatın içinde beraber koşturduk, dikkat et sıra sana da gelebilir, bilmediğin çok şey var. Peker, Veli Küçük'le hareket edip çok iş yaptı. Sapanca kavşağına atılan cesetlerin tamamı bizim teşkilatın işiydi. Öldürülenlerden biri de Behçet Cantürk'tü. Beni kullandılar şimdi de kalemimi kırdılar" dediğini aktardı.

‘Beni infaz edecekler’

İkinci iddianamenin ek klasörlerine ifadeleri yansıyan gizli tanık Poyraz, organize suç örgütü lideri olmaktan hükümlü Sedat Peker'in, içkili bir ortamda aleyhinde konuşan Tolga Atalay'ı (Peker) Muğla'nın Datça ilçesine götürtüp öldürttüğünü iddia etti.

Poyraz, Atalay'ın, öldürülmeden önce kendisinden yardım istemek için telefonla arayarak şunları söylediğini belirtti:
"Abi belki yetişirsin belki yetişemezsin, Sedat Peker benim kalemimi kırmış, biz seninle uzun süredir dostuz, sen benim abimsin, beraber çok koşturduk, bu teşkilat içerisinde senin bilmediğin daha çok olaylar oldu, bunları bilmeni ve senin de kendine dikkat etmeni istiyorum.

‘Sapanca’daki cesetler bizim teşkilatın işi’

Sedat Peker, Veli Küçük'le beraber hareket edip, bizi kullanarak çok işler yaptı, tıpkı senin de bildiğin gibi Nihat Yazıcı, Zarif İlhan ve Halim Kırnap'ın öldürülüp yok edilmesi gibi çok olaylar oldu. Bu olaylar çok daha büyüktü. Sapanca kavşağına atılan cesetlerin tamamı bizim teşkilatın işiydi, ben de bu olayların bizzat içerisinde yer aldım.

‘Bunlardan biri Cantürk’tü’

Bu öldürülüp atılan şahıslardan birisi Behçet Cantürk'tü. Beni bu olaylarda o kadar çok kullandılar, şimdi de kalemimi kırdılar ve belki beni infaz edecekler, sen benim abimsin, bir süre sonra sıra sana da gelebilir, kendine dikkat et" dediğini aktardı. Poyraz, "Konuşma içinde Behçet Cantürk'ün ismini en az 5- 6 defa telaffuz etti. Bu şekilde konuşurken 'abi kapı açılıyor' dedi ve telefon kapandı" dedi.

Atalay’dı Peker oldu

Poyraz, öldürülen Tolga Atalay'ın (Peker) profilini ise şöyle aktardı: "Aslında Tolga'nın soyadı Atalay idi. Yani gerçek adı Tolga Atalay idi. Annesi ve babası ayrı yaşıyordu. Tolga da uzun süredir Sedat Peker'in yanında kalıyordu ve çocukluk arkadaşı idi.

Sedat Peker gayrimeşru âlemde ismini iyice duyurduktan sonraki süreçte, yani babalar üstü baba konumuna geldikten sonra Tolga Atalay, Peker soyadını almak istediğini söyledi, zaten Peker de Tolga'yı çok seviyordu. Böylelikle Tolga Atalay mahkeme kararı ile soyadını değiştirerek Tolga Peker yaptırdı.

Tolga Peker yakışıklı, genç ve devamlı sosyete barlarında gezen, kabuğuna sığmayan, Murat Tok ile de samimi olan birisiydi. O dönemlerde Sedat, Tolga'ya artık söz geçiremez duruma gelmişti. Tolga ile Murat birlikte eğlenirken Tolga, Sedat Peker'in arkasından hazmedemeyeceği bir çok beyanda bulunmuş. Sedat Peker, Tolga'ya 15-20 gün hiçbir şey olmamış gibi davranmış. Bu süre sonrasında Sedat, Tolga'ya kendisini tatile göndereceğini ve Datça'da bir otel ayarladığını söyleyerek parasını verip tatile göndermiş. Arkasındanda Atilla Peker ve Murat Tok'u aynı yere göndermiş."