Gezi Parkı eylemleri sırasından polisin attığı biber gazı kapsülüyle bacağından yaralanan Aydın Aydoğan'ın adalet arayışı sürüyor. Kendisini yaralayan polislerin bulunması için dava açan Aydoğan, dosyasının ‘Faili Meçhul Suçlar Bürosu’na gönderilmesine itiraz ederek konuyu Danıştay'a taşıdı. Kararın çıkması beklenmeden kendisinden 2 bin 500 lira vekalet ücreti istendiğini ifade eden Aydoğan, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) gideceğini söyledi. Aydoğan, "Ülkemin adalet sarayları ipotek altına alınmış, savcılık noter vazifesi görüyor" diyerek tepki gösterdi.
Gezi Parkı eylemlerinden bu yana kendisini yaralayan polisleri arayan Aydoğan, yaptığı açıklamada kendisinden istenen vekalet masraflarının 30 gün içerisinde ödenmesi gerektiğinin belirtildiğini ifade ederek konuya ilişkin olarak şöyle konuştu:
“İki buçuk yıl önce biten İçişleri Bakanlığı ve İstanbul Valiliği aleyhine açmış olduğumuz 101 bin liralık tazminat davamıza İstanbul 3. İdare Mahkemesi olumsuz yanıt verdi. Bunun üzerine itiraz için dosyayı Danıştay’a gönderdik. Dosya, Danıştay 10. Daire’de 2016/121 numara ile halen tetkik merci hakimliğinde bekliyor. Bu arada İstanbul Valiliği, Danıştay kararının çıkmasını beklemeden 30 gün içerisinde 2 bin 500 avukat masrafı ve diğer masraflara ait parayı yatırmamı istediler. Davayı açtığım zaman fakirlik belgesini de dosyaya sunmuştuk ve kabul edilmişti. Ancak bugün işsiz olmama rağmen devlet mahkeme sonucunu beklemeyip 30 gün içinde bu parayı yatırmamı, aksi halde haciz işlemi başlatacağını belirtti."
"Masumların hayatına göz diktiler"
Hak aramanın bile paralı ve pahalı olduğunu ifade eden Aydoğan, "Ülkemin adalet sarayları ipotek altına alınmış, savcılık noter vazifesi görüyor" diyerek tepki gösterdi. Aydoğan sözlerine şöyle devam etti:
"Ne diyebilirim ki... Kendilerindeki adalar bizlerde yok. Suçluları yıllardır korudular ve şimdi de masumların hayatlarını göz diktiler. Ben de en son AİHM’e gideceğim lakin hayatım altüst olduktan sonra gelen adaleti ne yapayım! Bu parayı ödeyecek gücüm yok, ne yapabilirim? İnanın ben de bilmiyorum. Hakkımı aradım diye cezalandırılıyorum adeta. Bu böyle olmamalı, bizlere yıllardır terörist diyenler, Gezi'den terör çıkarmaya çalışanlar, kendileri şimdi içerde terörden yargılanıyorlar. Bu dava artık kamuoyunun bir davası olmuştur, halkın vicdanında yargılanmalarını diliyorum.”